Levent Tan
Siyasetsiz bir formül!
Ben hayatımda iki kez protesto yürüyüşüne katıldım... Bunlardan biri 2014 yılının Ocak ayında Meydan Parkı'ndan TFF binasına gittiğimiz ''3 Temmuz - Şike - Adalet'' yürüyüşüdür. Hiç tanımadığımız Trabzonsporlularla kol kola girdik, 30 bin kişi hep birlikte ''Siyaset Futboldan Ellerini Çek'' diye bağırdık!
Herkes kadar ben de Trabzonspor'un ve Türk futbolunun siyasetin uzağında, özerk ve kararlarını kendi alabildiği bağımsız bir yapıya kavuşmasını istiyorum.
Ancak;
Geldiğimiz noktada Trabzonspor için ''siyasetsiz bir formül'' pek mümkün gözükmüyor!
Gerçekçi olalım...
Trabzonspor Kulübü'nün sadece yıl sonuna kadar 93 Milyon TL banka kredisi ve 50.8 Milyon TL faktöring şirketlerine ödemesi var. Mayıs 2018'ye kadar futbolculara ödenecek meblağ ise 83.5 Milyon TL. Geçmiş dönem borçları, icralar, vergiler, bonservisler, menajerlik ücretleri vb. giderlerle birlikte bu ödemeler kısa vadede 455 Milyon TL'yi buluyor.
Trabzonspor; 382 Milyon TL'lik tüm yayın gelirleri, isim hakkı gelirleri, hasılatlar ve uzun vadeli sponsorluk anlaşmalarını temlik ettirmiş, tamamına yakını üzerinden kredi çekerek ya harcamış ya da borca bağlamış.
Elbette bir ödeme planı, bir sistematik var ancak bu şartlarda Muharrem Usta cebinden para verse bile çark dönmüyor.
Gedik o kadar büyük ki yama tutmuyor!
Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin yarın aday oldu, 8 Nisan'da seçildi... Bağlantılarını kullandı, kendi cebinden verdi, 10 Milyon Euro da şahsi kredi çekti diyelim.
Yine olmaz!
10 Milyon Euro'yu küçümsemeyin, 48 trilyon ediyor. Türkiye'nin en çok kazananı Milli Piyango bile bunu yılbaşında zor dağıtıyor.
Bu para şehre girse, yatırım ve istihdam olarak kullanılsa on binlerce insanın hayatı kurtulur. Fakat Trabzonspor'un kısa vadeli ödemelerinin 10'da 1'ini bile karşılamıyor. Bulunması çok güç meblağlar, Trabzonspor'un batık ekonomisinde artık kum tanesi etkisi bile yaramıyor.
Bunu iyi görelim, iyi düşünelim...
Galatasaray, ekonomisini düzeltebilmek için bileklik üretti, Türkiye'deki toplam Trabzonluların sayısı kadar satış yaptı 12 Milyon TL gelir elde etti... Localar 3-5 yıllık satılmış, kombinelerin çoğu ücretsiz gidiyor... Forma satışlarından Trabzonspor'un kâr marjı %25... Sponsorluk anlaşmaları bankalara ipotek ettirilip kredi çekilmiş.
Kolay değil...
Trabzonspor'un 1 Milyar 3 Milyon TL'lik borcu Kasım 2017'ye ait. O bilanço dönemine 2018'de hiç ödenmemiş personel maaşları, Ersun Yanal ve ekibinin tazminatları, Mas'ın satışı, Novak'ın alımı, Pereira'nın yenilenmesi ve Sosa'nın kesin transferi dahil değil.
Bunlar eklendiğinde kulübün borcu 70 Milyon TL daha yükseliyor!
70 TL'lik maç biletiyle çözülebilecek bir tablo değil bu...
Trabzonspor bu günlere siyasetin, iktidarın veya uzantılarının eylemleriyle geldi ancak yine bu tablodan çıkış için siyasetin desteğine ihtiyacı var.
Herkesin aklıselim düşünüp, kulübü ne kendine ne de bir başkasına muhtaç - mahkum - teslim etmeyecek ve mevcut hâli tecrübe edilmiş doğru adımlarla sağlıklı bir yapıya getirebilecek isim veya isimlerin çatısında buluşması gerekiyor.
Yoksa bu iş başka bir yere gidiyor...
Bugün iktidara muhtaç hâle geldiysek yarın bir bakmışız Katar'daki iktidara muhtaç hâle gelmişiz!
KRİZ YÖNETİMİ!
Trabzonspor'un 8 Nisan'daki kongresinde başkanlık yarışı için yaşanacak en yüksel ihtimalli senaryo ''kriz yönetimi'' fikrinin hayata geçmesi olarak gözüküyor.
Trabzon'un futbol, spor ve Trabzonspor'da yöneticilik tecrübesine sahip bireylerinden özenle oluşturulan bir yönetim kurulunun bu kriz döneminde buluşarak tek liste halinde seçime girmesi kulüp için en makul ve en mantıklı çözüm önerisi.
Ancak...
Bu kadar kısa zamanda, bu kadar borç yükünün altına, bu kadar küs ve kavgalı insan bir araya gelip girer mi?
Girerse huzurla, ahenkle çalışabilir mi?
Faruk Özak bu kadroya liderlik etmeyi kabul eder mi?
Etmezse; dillendirilen ''sembolik başkan'' bu kadronun sağlıklı bir biçimde çalışmasını sağlayabilir mi?
İşte bunlar büyük muamma!
USTA DEVAM EDER Mİ?
Trabzonspor camiasında Muharrem Usta'nın ''kaos planına'' gönüllü veya zoraki teslim olup, ''devam etmeli'' yönünde görüş sahibi olan ve bu görüşü dillendiren kesimler var.
Normaldir... Süreçte henüz bir başkan adayı çıkmadığı için ''E bari o devam etsin'' şeklinde düşünen insanların olması gayet doğal. Hatta, Muharrem Usta da kendi kendine kaldığında ''devam'' kararı için seçeneklerini düşünüyor, yeniden aday olabileceği formüllerin hayata geçmesi için bekliyordur.
Muharrem Usta'nın yeniden aday olabilmesi için tek seçenek, camianın bu süreçte bir başkan / yönetim oluşturamaması ve Usta'ya mahkum olmasıdır. Muharrem Usta, bunun haricinde hiçbir senaryoda yeniden aday olamaz.
Ekonomik olarak da olamaz, prestij olarak da olamaz, kamuoyu nezdinde de olamaz!
Zira Trabzonspor'un Hacıosmanoğlu haricinde üreteceği her ihtimal Muharrem Usta'nın devam etmesinden daha ''doğru'' bir hâl almış vaziyette.
Ayrıca;
Usta bir iş adamı... İnsanlar kendisinden bu denli vazgeçmişken, yatırımlarını riske atıp ''ben adayım'' diyemez...
Nasıl olur?
25 Mart'taki Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılacak görüşmede, Erdoğan ''Takım iyiye gitmeye başladı, biraz sabredilmeli...'', ''Ben seçimlerin zamanında yapılmasından yanayım...'', ''Muharrem Bey'in şimdilik devam etmesini daha uygun gibi gözüküyor...'' derse;
Belki...
Muharrem Usta bu yüzden şimdilik sessizce bekliyor!
Bakalım neler yaşanacak.