Erol Önsel

Erol Önsel

Hayata dönüş

Trabzonspor Medicalpark basketbol takımı dün akşam Torku Konyaspor karşısında kelimenin tam  anlamıyla öldü öldü dirildi. Hafta içinde Eurocup’ta Karşıyaka’ya farklı kaybeden ekibimiz, ligde alt sıralardan kurtulma adına son derece önemli bir galibiyet almış oldu. Müsabakayı baştan sona geride getiren Trabzonspor Medicalpark, son bir dakikada öne geçti ve karşılaşmayı da son hücumda Konyaspor’un sahadaki en iyi oyuncusu Clay Tucker’ın kullandığı yanlış bir son topla, 70-73 galip bitirmeyi bildi.

Karşılaşmada savunmaların son derece son derece konsantreden uzak olduğu bir karşılaşma seyrettik. Özelikle Torku Konyaspor’un ilk yarıda yakalamış olduğu 13/8 ile  %62 lik üç sayı yüzdesi dış atış savunmasını takımımızın ne denli yumuşak yaptığının göstergesiydi. Takım içerisinde Kitchen ve Thompson ile ciddi anlamda iki rotasyon tercih eden  Trabzonspor Medicalpark’ta üçüncü karşılaşmaları olmasına rağmen bu iki oyuncunun gerek hücum, gerekse savunmada takıma katkıları kafalarda sorun işareti oluşturmaya devam etti. İlk yarıda  savunmada kolay yenilmeleri, hücumda da etkisiz kalmaları takımımızın bir ara 17 sayı geri düşmesine sebep oldu. Özelikle Velickovic’in eksikliğine bir de benchten katkı sağlaması düşünülen İbrahim Yıldırım’ın eklenmesiyle zaten dar olan takım rotasyonu iki yabancının da etkisiz kalmasıyla iyice zora girdi. Fakat kazanılan her karşılaşmada olduğu gibi sahneye çıkan Dwight Hardy’nin yanında dün akşam başrolü alan bir Damian Kulig seyrettik. 4/3 ile %75 iki sayı katkısının yanında,  uzun oyuncu olmasına rağmen sağladığı 9/6 ile %67 lik 3 sayı ve 8 reboundluk yarar maçın kazanılmasında en önemli etken oldu. Yine 40 dakika sahada kalan Hardy’nin 21 sayı ve 5 asist, 33 dakika sahada kalan Stipanovic’in 16 sayı 7 reboundluk katkısıyla takımımız ligde  son derece önemli bir galibiyetin altına imza attı. Özelikle atletik Konya uzunları karşısında boyalı alandaki mücadele sonucu alınan 37 rebound, galibiyet adına çok önemli bir kriterdi. Fakat yine de takım savunmasında zaman zaman düşüş yaşadığımızı da belirtmek gerekiyor. Özelikle rakibin tepe oyunlarında düştüğümüz ikilemler ve oyuncu takiplerindeki eksiklikler, özelikle ilk yarıda, rakibin dış atış yüzdesinin yukarılarda olmasına sebep oldu. Bu arada önceki haftalarda 16 lara varan top kayıplarının dün akşam 9 a inmesi de kazanmada çok önemli bir etkendi.

Elbette takım olarak hayati bir galibiyete imza attık. Fakat böylesi galibiyetlerde bazı gerçekleri halının altına süpürüp, her şeyi toz pembe gösterme gayreti içinde olursak, sadece kendimizi kandırmış oluruz. Mutlaka ortadaki sorunların konuşulması ve gerekli önlemlerin alınması gerçeğini yok saymamalıyız. Geçen seneden itibaren sürekli takım rotasyonunda sorunlar yaşadığımızı, özelikle yerli oyuncuların tamamen figüran olarak görüldüğünü, böyle bir anlayışın, takım içerisinde oluşabilecek muhtemel sakatlıklarda ciddi sorunlara yol açabileceğini hep söyledim. Maalesef ifade ettiğim durumlar bugün karşımıza çıkıyor.  Markovic bu ligi ve Avrupa’yı sadece yabancılarla taşıyacağını düşünme gibi bir yanlışın içinde. Yerli oyunculara hiçbir anlamda güven ve sorumluluk vermediğini görmek için sadece bir maç seyretmek yeterli. Burada iki seçenek var. Ya yapılan yerli transferler yetersiz bulunuyor, eğer böyleyse transfer politikasının ciddi olarak değerlendirilmesi gerekiyor, ya da yerli oyunculara güvenmiyor. Bu durumda dün akşam oynanan karşılaşmadaki gibi yabancılardan biri sakatlanıp, diğer ikisinin performansı kötü olduğunda her zaman size 25 sayı atan bir Kulig bulamayabilirsiniz. Örneğin bu takımın kaptanlığını yapan Alper Saruhan’ın bir aydan fazladır takımla antrenmanlara çıkmasına rağmen 10 kişiyle çıktığımız sahada neden süre almadığının, Sertaç’ın sadece 6 dakika sahada kalmasının, Kitchen ve Thompson’un performasının bu kadar düşük olduğu bir karşılaşmada Berkay Candan’ın neden 5 dakika oynadığının sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Eğer Markovic gerçekten bu oyuncuların bu denli yetersiz olduğunu düşünüyorsa bu transferler neden yapıldı sorusunun sorulması gerektiğini düşünüyorum. Takım kimyası denilen olgu bütün oyunculara mümkün olduğu kadar dengeli bir değerle kazanılır. Aksi bir durumda böylesi önemli karşılaşmaları her zaman ortaya çıkan ekstra oyuncularla kazanamazsınız. 

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.