Karşılaşma başladığında tribünlerden şu tezahürat yükseliyordu “ Bu şehir başka şehir,satılmış Eskişehir “ geçen yıldan kalma bir hesap sanırım.
Geçen sezon Trabzonspor karşılaşmasında, Eskişehirsporlu futbolcular sahada her nedense !.. Kusana kadar koşmuşlardı, 0-0 biten maçta,unutmadık o günü…
Anlayanlara !..
*
Orta hakem Mustafa Kamil’in start düdüğüyle sahayı iki şey abluka altına aldı. Biri yine çevre sitelerden çöken karbon monoksit gazı,diğeri de Eskişehirspor takımı.
Es-Es takımı maç başladığında ,kırmızı karta kadar tek kale oynadı Trabzonspor’la ,ev sahibi takımı sahasına hapsetti. Yüzünü kızarttı,utandırdı.
Ta ki Eskişehir takımından Hürriyet, rakibine sert girince, ikinci sarı dan kırmızı kartı görene kadar, yalan mı ? Hadi çıksın biri yalan desin bakalım. Alnını karışlarım.
*
Oyunun 16.dakikasında, Eskişehir takımının kale önünde altı pas içerisinde yerden
seken topun,Eskişehirsporlu Olıveıra’nın eline çarpmasını es geçen Abitoğlu bir tarafa, yayıncı kuruluş tekrarını bile vermedi. Niye acaba anlamadım.
*
Her iki takımda da çok önemli sayılmayacak oyuncular sakat, ev sahibinde Vittek ve Tayfun,Eskişehir ekibinde de kaptan Sezgin sakatlar, yoklar.
Konuk ekibin adete tek kale oynadığı dakikalarda, Hürriyet’in 23.dakika da kırmızı kartla oyun dışına atılmasından sonra,maç döndü. Allah razı olsun Hürriyet’den, yoksa bu gece Trabzon’un işi gerçekten çok ama çok zor olacaktı.
Hele Trabzonspor da bir çıtkırıldım oyuncu var ki, sormayın insanı çıldırtan cinsten , Gustavo Colman.
Top ayağında iken çok iyi,yok iken korkak,pısırık,kaçak güreşen bir tip. Bu Şenol Hoca bu adamın niye eşek sudan gelinceye kadar kulağını çekmiyor bilmem.
Arjantinli kaç maçtır,saha içinde boş gezenin,boş kalfası gibi,sakatlanmamak için adeta çırpınıyor zavallı !..
*
Özelikle Avni Aker’in zemininde vazgeçilmeyecek oyuncu olan Alanzinho’nun rakibine ısrarla baskısı sonucu kaptığı top da gole imzasını attı. Gerçi golü Burak’ın pasıyla Halil attı ama imkanım olsa bu golü bizim Ali’ye, Alanzinho’ya yazarım.
Alanzinho, H.Avni Aker’de oynuyor arkadaş...
40.dakika da önüne atılan ve sevdiği toplar olan pozisyonda Burak, kaleci Ivesa’nın solundan plaseleyince, gol krallığına damgasını vurup, süper ligde de 61.golünü kayıt altına aldırdı.
Benim adamım merak Cech, soldan driplingle indi topla rakibinden de sıyrıldı diyagonal pozisyonda çok sert vurdu ve ilk yarını son saniyesinde ,takımının ikinci yarıya daha rahat çıkmasını sağladı. Hani ya tribündekileri de,kulübesindekileri de rahatladı dersem yeridir.
*
Oyunun ikinci 45 dakikasında bordo mavililerde Serkan,Halil ve Alanzinho yerlerini Celustka,Adrian ve Henripue’ye bıraktı.
Bugün beyaz forma ile sahaya çıkan Kırmızı-siyahlılarda ise Batuhan,Rodrıgo Tello ve Leonardo formalarını Veysel,Elek ve Erkan‘a bıraktılar.
55 .dakikada genelde uzaktan toplara iyi vuran Eskişehirsporlu Olıveıra,yine uzaktan vurdu,yerden seken topu bence kaleci Tolga yememeliydi,yakışmadı Tolga’ya.
*
Bir defans oyuncusu için en kötü an ,arkasında kimse yok iken topu kaptırdığı andır.Bu da Leonardo’nun başına gelince,Olcan aldı gitti tek başına ve yapması gerekeni yaptı “Kaleci ile karşı karşıya kalmışken gol atamayan oyuncu,futbolcu değildir” dedi ve attı ve de net skoru çaktı : 4-1
Gençlerbirliği berabere kalıp,Fenerbahçe de mağlup olunca,bu galibiyet Trabzon için tereyağlı nar gibi kızarmış peynirli gibi oldu.
Orta hakem Abitoğlu’na gelince, çok düdük çalıyorsun be hocam,az çal şunu ya,az çal.
Yalnız bu galibiyet de kimse şunu unutmasın ki, Ersun Yanal hoca ile Eskişehir takımı daha sağlam yere basmaya başladı. Eğer Hürriyet 23.dakikada oyundan atılmasaydı ne bileyim ki, bu maçın skoru 4-1 olurdu, ha ne dersiniz ?
*
Ligde kalan 12 karşılaşmada Bu Es-Es takımı çok can yakar benden yazması,geçen yılki Eskişehirspor’u soruyorsanız, sanırım bu gece onlarla kalan faturanın hesabı kesildi.
Çünkü ; Ne sahada nede soyunma odasında koşmaktan kusan futbolcuları yoktu !.. Şimdi sormak lazım , Eskişehir’de o gün 0-0 biten karşılaşmada koşmaktan niye kusmuşlardı diye ?