Trabzon’da yüzlerce dernek ve sivil toplum oluşumları var.

Esnaf teşkilatları..

Ticaret ve Sanayi Odaları.

Meslek kuruluşları..

Vakıflar..

Cemiyetler..

Spor-siyaset-sanat-eğitim ve turizm sektörünün temsilcileri..

Varda var..

Önüne gelen akşamdan sabaha kendini ya başkan ilan ediyor yada yönetici.

Şehirde adım atsan başkana rastlamak mümkün..

Sosyal medya kahramanları ile klavye kabadayılarını da unutmamak gerek.

Onlarda Trabzon’u nasıl işine geliyorsa öyle yorumluyor..

Oğlunu işe sokan kızını bir yere atayanlar için hangi kurum olursa olsun methiyeler düzerken azıcık haksızlığa uğrayanda isyan bayrağı açıyor.

Trabzon’da öyle kurumlar-öyle kişiler var ki adeta “dokunulmazlıkları” vardır..

“Usta kalemler, o herşeyi ben bilirim diyenler, kendini şehirde efsane diye tanıtanlar” onlara dokunamazlar..

Çünkü hepsi göbekten bağlıdır..

Neyse ..

Trabzon’un menfaatleri doğrultusunda her türlü riski alarak onurlu-dürüst ve şerefli bir duruş sergileyen herkese, her kuruma ve her oluşuma saygımız var.

Onların yerleri her zaman özeldir.

Onların tek derdi yaşadıkları şehirdir.

Trabzon şu son dönemde çok çirkin bir kampanyanın siyasi kurbanı noktasında.

Irkçı söylemler, bel altı vuruşlar, mesnetsiz açıklamalar şehri geriyor.

Vatanına-bayrağına-örf ve adetlerine bağlı bir geleneğin kuşağı olan Trabzon’a karşı yapılanlar doğru değil.

Herkes ağzından çıkanı çok iyi ölçmeli ona hareket etmeli.

Tepki de ona göre konmalı..

Ama ne yazık ki bu tür süreçlerde birileri derin bir sessizliğe bürünüyor.

İşine geldiğinde ortalıkta toz duman bırakmayanlar böylesine hassas bir süreçte kafasını kuma gömmüşler..

Trabzon aşağılanıyor, Trabzon suçlanıyor, Trabzon hak etmediği bir süreç yaşıyor.

Kimin sesi çıkıyor..

Köyün delisi olan Ahmet Metin Genç’ten..

Ortahisar Belediye Başkanı konuşuyor herkes susuyor..

Valla Ahmet Metin Genç’i seversiniz-sevmezsiniz..

Yanlışı var eksiği var..

Hatası var doğrusu var..

Ama ben şunu bilirim ki Ahmet Metin Genç gönülden-yürekten bu şehre aşık..

Samimi bir Trabzonsporlu..

Cesaretli bir duruşu var..

Kapısı-gönlü herkese açık..

Kimseyi ötekileştirmiyor, hor görmüyor, dışlamıyor..

Fesatlık-hasetlik yapmıyor kinci olmuyor..

Başkan Genç’i şehirde sevdiren-ayakta tutan da işte bu tavrı..

İnşallah bu tavır değişmez..

Gücün-makamın-bu kadar sevginin ve sahiplenmenin altında ezilmez, değişmez..

Toplum artık “ikiyüzlü-yalancı-sahtekar-egolarından başka bir şey düşünmeyen” siyasetçileri sevmiyor, kabul etmiyor..

Toplum artık “halkının arkasında değil yanında olan, gönüllere dokunan” siyasetçileri tercih ediyor..

Başkanlarına-yöneticilerine güvenmek istiyor..

Makamlar gelip-geçiyor iz bırakanlar ise yüreklerde yaşıyor, unutulmuyor..

Trabzon siyasetinde artık herkese bir gerçeğin farkında olmalı..

Teşkilatlarda görev almak mesele değil.

Ne yaptığın, ne kattığın, kimi kazandığın önemli..

Herkes istemenin peşinde ben bir şey vereyim diyen yok..

Bazıları istiyor ki hep iki kişi olalım, iki kişi konuşalım, iki kişi paylaşalım. Sakın aramıza kimse girmesin..

Allah’ın selamını bile esirgeyen, kendisi ile asla barışık olmayan, yemek masalarından ahkam kesenlere eğer dur denmezse bu dava çok yara alır..

Düne kadar uçağa binemeyenler şimdi kendini ön koltukta görünce hiç ayağım yere basmayacak sanıyor..

Yok böyle bir dünya..

Bu şehir de herkes bir-birini çok iyi tanır.

Edep-ahlak-fazilet-adalet..

Ödün verdiğin yerde gemi su almaya başlar..