Levent Ustabaşı
Milli Seferberliğin önündeki engeller
Ekonomi Şurası’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘biz taşın altına elimizi koyuyoruz sıra sizde’ çıkışı sonrası iş dünyasında hareketlilik başladı.
İktidarın iş dünyasına samimi çıkışı iş dünyasında bakalım karşılık bulacak mı?
Bu ‘samimi’ dediğimiz konu şu;
Sicil afları, kredilerin düşürülemsi, ARGE gibi hizmetlerin verilmesi, KOBİlere faizsiz kredi, 23 ile cazibe paketleri, yeni alınan işçilere vergi ve sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması gibi esneklikler iş dünyasına sunuldu.
Milli Seferberlik programı hazırlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti. İl ile gezerek devletin iş dünyasına sunduğu imkanları anlatmaya başladı.
Son geldikleri il Trabzon oldu.
Heyeti takip ederken bazı notlar aldım.
İş dünyası ürkek ve çekingen.
Hele de Trabzon gibi büyük sorunlar yaşayan, üretimin kabuğunu kıramadığı illerde..
Heyette yer alan Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, TTSO ziyaretinde Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu’nu dinledi.
Yıldırımhan, Milli Seferberlik’te iş beğenmemezliğin karşılarında en büyük engel olduğunu söyledi..
Bu tespitini destekleyen şu örneği verdi; “Trabzon İŞKUR geçtiğimiz yıl 36 bin kişiyi bir mesleğe yönlendirdi. İş buldu. Ama sadece bunlardan 5 bin kişi mesaiye gitti başladı”
Bunu aşmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederken, “İşsiz gencimiz iş seçmeden önce bir yerde başlasın. Sonra kendini geliştirsin” diyor.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalioğlu da iş dünyasının karşılaştığı sorunları aktardı.
Onun tespiti de çok enteresan…
Toplum Yararın Projeler’den İŞKUR vasıtasıyla belediyelerden 6-7 aylık dönemler için işe girenler, uzun vadeli işe girmek istemiyor. Bu projeler ‘Masa başında iş isteyen kesimi’ artırmışa benziyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde 3 bin 500 kadar böyle projeden işe alımlar olacak. Bu alımların kısa sürede yapılması gerektiğini aksi takdirde diğer alımları etkileyebileceği endişesini aktardı.
Haklıydı..
İnsanlar tembelleşiyor, rahatlığa alışıp ‘ben neden keyfimi bozayım ki’ diyebiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlattığı Milli Seferberlik Programı bunun gibi endişelerle başlandı.
Bu seferlerliğin başarıya ulaşması için özel sektör ve devlet kurumları hızlı ve aynı düşünerek hareket etmeli.
Bu seferberliğin başarıya ulaşması için ‘benim adamım, onun adamı’ olmamalı.. Siyasi kimliğinden aldığı güçle kapı arkalarında isim listeleri hazırlayıp sunmamalı…
İlk kez devletle iş dünyası bu kadar dirsek temasındalar. Umutlu görünüyor.
Ticaret ve Sanayi Odaları tıpkı İŞKUR gibi çalışacak.
Bu noktada ‘mesleği öğrenme süreci’ önemli. Bundada devlet olanak sağladı. 3 aylık bir süreç veriyor ve bu süreci de kendisi karşılıyor.
İşte durum bu; işsiz hemşerim. En büyük görev sana düşüyor. Artık kendini daha bir zorlayacaksın. Umudunu yitirmeyeceksin. İŞKUR’a, Ticaret ve Sanayi Odalarına gideceksin. Firmalara başvuracaksın. Benim ‘mesleğim yok’ demeyeceksin.
Kendini geliştirip, öğreneceksin.
İktidarın iş dünyasına samimi çıkışı iş dünyasında bakalım karşılık bulacak mı?
Bu ‘samimi’ dediğimiz konu şu;
Sicil afları, kredilerin düşürülemsi, ARGE gibi hizmetlerin verilmesi, KOBİlere faizsiz kredi, 23 ile cazibe paketleri, yeni alınan işçilere vergi ve sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması gibi esneklikler iş dünyasına sunuldu.
Milli Seferberlik programı hazırlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti. İl ile gezerek devletin iş dünyasına sunduğu imkanları anlatmaya başladı.
Son geldikleri il Trabzon oldu.
Heyeti takip ederken bazı notlar aldım.
İş dünyası ürkek ve çekingen.
Hele de Trabzon gibi büyük sorunlar yaşayan, üretimin kabuğunu kıramadığı illerde..
Heyette yer alan Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, TTSO ziyaretinde Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu’nu dinledi.
Yıldırımhan, Milli Seferberlik’te iş beğenmemezliğin karşılarında en büyük engel olduğunu söyledi..
Bu tespitini destekleyen şu örneği verdi; “Trabzon İŞKUR geçtiğimiz yıl 36 bin kişiyi bir mesleğe yönlendirdi. İş buldu. Ama sadece bunlardan 5 bin kişi mesaiye gitti başladı”
Bunu aşmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederken, “İşsiz gencimiz iş seçmeden önce bir yerde başlasın. Sonra kendini geliştirsin” diyor.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalioğlu da iş dünyasının karşılaştığı sorunları aktardı.
Onun tespiti de çok enteresan…
Toplum Yararın Projeler’den İŞKUR vasıtasıyla belediyelerden 6-7 aylık dönemler için işe girenler, uzun vadeli işe girmek istemiyor. Bu projeler ‘Masa başında iş isteyen kesimi’ artırmışa benziyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde 3 bin 500 kadar böyle projeden işe alımlar olacak. Bu alımların kısa sürede yapılması gerektiğini aksi takdirde diğer alımları etkileyebileceği endişesini aktardı.
Haklıydı..
İnsanlar tembelleşiyor, rahatlığa alışıp ‘ben neden keyfimi bozayım ki’ diyebiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlattığı Milli Seferberlik Programı bunun gibi endişelerle başlandı.
Bu seferlerliğin başarıya ulaşması için özel sektör ve devlet kurumları hızlı ve aynı düşünerek hareket etmeli.
Bu seferberliğin başarıya ulaşması için ‘benim adamım, onun adamı’ olmamalı.. Siyasi kimliğinden aldığı güçle kapı arkalarında isim listeleri hazırlayıp sunmamalı…
İlk kez devletle iş dünyası bu kadar dirsek temasındalar. Umutlu görünüyor.
Ticaret ve Sanayi Odaları tıpkı İŞKUR gibi çalışacak.
Bu noktada ‘mesleği öğrenme süreci’ önemli. Bundada devlet olanak sağladı. 3 aylık bir süreç veriyor ve bu süreci de kendisi karşılıyor.
İşte durum bu; işsiz hemşerim. En büyük görev sana düşüyor. Artık kendini daha bir zorlayacaksın. Umudunu yitirmeyeceksin. İŞKUR’a, Ticaret ve Sanayi Odalarına gideceksin. Firmalara başvuracaksın. Benim ‘mesleğim yok’ demeyeceksin.
Kendini geliştirip, öğreneceksin.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.