Osman Kanber
Panik Yok! Hallederiz
Şampiyonlar ligine iyi başlayan Trabzonspor ligde 3 haftada 7 puan kaybetti. Ligler henüz başlamadan 8 Eylül tarihli yazıma bir göz atarsanız Trabzonspor’un bu haftalarda hesapta olmayan puanlar kaybedeceğini gerekçeleri ile yazmıştım.
Ligdeki 3 maç gösterdi ki haklı ve mağdur olduğu halde yönetiminin basiretsiz ve pısırık davranışları nedeniyle şike olayları en çok Trabzonspor’u etkilemiş. Ama bu aşamada bunları irdelemenin bir yararı yok.
Futbol tarihinin yönetimine transfer listesi veremeyen tek hocasına sahip olan Trabzonspor’da kadro bu yıl 31 kişi. Ancak 13 günde oynadığı 4 maçta Trabzonspor sadece 18 oyuncu kullanmış. Sapara, Aykut ve Vittek’in aldıkları sürelerin azlığını ve Burak Yılmaz’ın cezasını da düşünürsek yükü 14 oyuncu sırtladı. Sakat Barış ve kalecilerin dışında tam 10 oyuncu henüz hiç süre almadı.
Trabzonspor her maça geçen yılki oturmuş kadrosundan 6 farklı oyuncu ile çıktı ve oynadığı her maçta farklı bir 11 ile mücadele etti. Yeni oluşan bir kadroda cezalı oyuncular ve yoğun maç trafiği büyük dezavantaj.
13 günde 4 maç hiç de kolay değil aslında. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Trabzonspor ligde oynadığı 3 maçı da kazanabilirdi. Kazanacak kadar da oynadı. Geçen yıl çoğu maçı daha kötü oynayarak kazandı.
Samsun maçı; pozisyon olmadan yediğimiz golün dışında Samsun’un iki pozisyonu var. Birinde Celutska, Giray aynı topa kafa çıkıp rakibin önüne düşürüyorlar, diğer pozisyonda da yine Giray, Celutska taç atışında birbirine girip pozisyon yaratıyorlar. Gole gelince ne Samsun ne de Ergun Teber bir daha böyle bir gol atamaz. Olmaz oldu. Her maç böyle olmaz ve bu Samsun ligde çok sıkıntı çeker.
Bu arada Rize’li hemşerimizin başında bulunduğu MHK de Mızrak’larını yeniden sahaya sürdü. Gördük ki başkan değişmiş olay değişmemiş. Her hakemi her maça vereceğiz diye program, program televizyonları dolaşan başkan, önce geçen yıl ikinci yarının ilk maçında Trabzonspor’u infaz edip o tarihten sonra bir daha Trabzonspor maçına çıkmayan Halis Özkahya’yı İBB maçına atadı. Yine geçen yıl içerde ilk mağlubiyeti aldığımız Manisa maçını rezil eden Mustafa Kamil Abitoğlu’nu da o tarihten sonra ilk defa bu haftaki Karabük maçına atadı.
Abitoğlu bakalım nasıl bir maç çıkaracak. Trabzonspor ile sorunlu bu iki hakemi özellikle de ilk iki iç saha maçımıza verenler acaba Fener- Antep maçının hakemini ne zaman Fener maçına verecek.
Şimdi önümüzdeki birkaç hafta çok önemli.
8 Eylül tarihli “sekiz” de dediğim gibi Trabzonspor 12 Aralık’taki son şampiyonlar ligi maçına kadar hesapta olmayan çok puan kaybedecektir. Bu nedenle Play-Off en çok Trabzonspor’a yarayacaktır. Trabzonspor için puan farkını fazla açmadan ligi ilk 4 takımın arasında bitirmek şampiyonluk yolundaki ilk hedeftir.
Süper ligde son 5 yılda şampiyon takımların puanları şöyle; 82-75-71-79-70. İlk 3 haftanın gösterdiği bu yıl da 34 haftanın sonunda ligi lider bitirecek takımın puanı 70 ile 75 arasında olur.
Süper ligde 70 puanı geçen takımlar şampiyon olmasalar da her zaman ilk 4 takımın içinde yer almışlar. Trabzonspor bundan sonra ligde oynayacağı bütün maçlarını kazanırsa 95 puan yapar. Kısaca rahat olun Trabzonsporlular daha kredimiz çok.
Ancak esas iş bundan sonra başlıyor. Önümüzdeki birkaç hafta çok önemli. Bence öncelikli hedefimiz Şampiyonlar Ligidir. Kendi sahamızdaki maçlarda yenilmemeyi başarırsak 6 puan ile gruptan kesin çıkarız. Bunu başarabiliriz.
Lige gelince;
3 haftada 7 puan kaybı ile ilgili her ne kadar yönetimi, teknik ekibi, kadroyu eleştirsek de, güç kaybettiğini düşünsek de Trabzonspor’un kadrosu Samsun’u, İBB’yi, Manisa’yı yenecek güçtedir. Esas sebep bütün bu öngördüklerimizin sonucunda oluşan konsantrasyon kaybıdır.
Buradan çıkış için en önemli görevlerden biri de taraftara düşmektedir. Trabzonspor taraftarı her durumda takımını koşulsuz desteklemelidir. Taraftarımız o çok sevdiği çekirdek çitleyip kadronun, hocanın futbolcuların hatalarını bulma onları yorumlama sevdasından vazgeçip takımının arkasında durmalıdır.
Hele hele biz eleştirmiyoruz yol gösteriyoruz diye başlayan taraftarlarımız var ya.... Futbolun bu kadar sevilmesinin ardında yatan gerçek de aslında herkesin iddia edecek savunacak bir şeyler bulmasıdır. Ama bunu lütfen kahvede, dükkanda, çarşıda, pazarda yapalım.
Bize her yer Trabzon yetmez. Bize her zaman Trabzon, Bize her gün Trabzon, Bize her sonuç Trabzon. Lütfen Avni Aker’i dolduralım. Takımımızı sonuna kadar ve her şeye rağmen destekleyelim. Futbolcularımıza içinde bulunduğu durumdan çıkış yolunda omuz verelim. Abitoğluna rağmen kazanalım.
Unutmayın ki bugün Trabzonspor’un taraftarına ihtiyacı her zamankinden daha çoktur.
Haydi maça.
görüşlerini paylaşmak isteyen renktaşlar için twitter adresim: http://www.twitter.com/osmankanber