Rizeli Rizesporlu dostlarımıza!

Biliyoruz bize çok kızgınsınız!

Hatta şairin dediği gibi “Nefretim aşkımı aştı bu gece” modundasınız.

İşin kolayına kaçıp bizleri tek suçlu olarak ilan ettiniz.

Bırakın futbolu futbolseverliği, kendini Rize halkının üzerinde görenlerin söylemleri insanları kin ve düşmanlığa itiyor, hem Rizelileri hem de Trabzonluları tahrik ediyor ve aşağılıyor.

®®®

Çok açık ve net olarak söyleyelim!

Trabzonspor’u şikecilikle suçlamak, 2010-2011 sezonunda acı çekmiş ve ülke kamuoyunda yalnızlığa itilmiş bir camiayı ve şehri karalamaktan öte bir durum değildir.

®®®

Sevgili Rizeli, Rizesporlu dostlarımız!

Söylemlerinizde haklı olduğunuz tek bir nokta var.

Haklı olsanız bile bu durum Trabzonspor’un şike yaptığını göstermez.

Evet, Trabzonspor maalesef Bursaspor karşısında camianın büyüklüğüyle eşdeğer bir futbol ortaya koyamayınca yenildi ve bunun ceremesini Rizespor çekiyor.

Ancak olaya sağduyulu ve gerçekçi olarak baktığımızda 2010-2011 şike sürecinden sonra Trabzonspor takımı aldığı sonuçlarla taraftarını ne zaman ne kadar mutlu etti, sorusu akla gelir!

Geride kalmış koskoca 6 sezonda taraftarına mutluluk veren duygularına heyecan katan toplamda 6 maçı ya vardır ya da yoktur.

Son yıllardaki kötü futboldan dolayı yeni bir atasözü türettiğimizi bilirsiniz ve de duymuşsunuzdur.

“Bizi Çernobil değil, Trabzonspor kanser etti.”

Hal bu durumdayken ipleri 3 Temmuz şike sürecinden sonra kimyasıyla oynanmış ve genetiği bozulmuş Trabzonspor’dan medet ummak amiyane tabirle acizlikten başka bir durum değildir.

İçinde bulunduğumuz süreçte maalesef Trabzonspor’un kendisine bile faydası yokken bir başka takıma fayda sağlayabilecek veya katkı verebilecek ne gücü ne de enerjisi vardır.

Bakın tüm bu olumsuzluklara rağmen Trabzonspor sahada olmasa bile camia olarak ayakta kalabilmekte ve iç dinamiklerini harekete geçirerek geleceğe umutla bakabilmektedir.

®®®

Sevgili Rizeli, Rizesporlu dostlarımız!

Bu camia tüm bu zorluklara karşı ayakta kalabiliyorsa şehir takımı olmanın tüm gerekliliklerini ruhuna yansıtmasındandır.

Sizin de en büyük eksiğiniz bu. Belki de bu olgu içinize hiç sinmemiş.

Tam da bu noktada sizlere bir teklifimiz var.

Biz aradan çıkalım ve kendi aranızda bir anket yapın.

“Rizelilerin tuttuğu kaç takım var ve Rizespor kaçıncı sırada?”

Bu sorunun cevabını vermeden bizlere saldırmak ve suçlamak Türk futbolunu bu noktaya getirmiş karanlık güçlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir.

Sizler öncelikle takımınıza gerçekten sahip çıkmanız gerekiyor.

Amiyane tabirle başka takımların duygu taşeronluğunu yapmakla Rizespor’a hizmet edemezsiniz.

Siz 34 maçlık bir süreci sadece bir maçın sonucuna göre değerlendirirseniz bu maça kadar gelen sürecin nedenlerini kaçırmış olursunuz.

Zaten etkili ve de yetkili insanların demeçlerinden de anlaşılan bu.

“Bu şehir, bunu unutmayacak” diyor zat-ı halleri!

Evet bu şehrin bilmem kaç maç üst üste galip gelemediğini, puan alamadığını ve her yenilgiden sonra camaiasına moral vermekten daha da ötesi “Bu takım küme düşmeyecek!” şeklinde hamasi nutuk atanları da hiç unutmayacak.

Sevgili Rizeli, Rizesporlu dostlarımız!

Olaya oluşturulmuş algı gözüyle baktığınız sürece bu sonucun nedenlerini de kişileri de aklamış olursunuz.

İki komşu ili birbirine düşürecek açıklamalara pirim vermek yerine sizlere düşen görev şapkanızı masaya koyup Rize’nize Rizespor’unuza hizmet etmek adına neler yapabileceğinizi projelendirin.

®®®

Sevgili Rizeli, Rizesporlu dostlarımız!

Size ne yapacağınızı neler yapmamanız gerektiğini söylemek bir zul olmakla birlikte bir dostun tavsiyeleri olarak dikkate almanızı tavsiye ediyoruz.

Atacağınız ilk adım da hemşerilerinizin Rizespor’un ilk ve tek takımı olması için neler yapılması gerektiğini sorgulamanız.

Sonra da şu alt yapınızı bir gözden geçirmeniz.

Allah aşkına Türk futboluna kazandırdığınız kaç oyuncunuz, kaç teknik adamınız, ülkeye mal olmuş kaç tane yöneticiniz var?

Yine söylüyoruz, Bursa maçında gerektiği gibi bir futbol oynayamadık.

Ve devamında yine söylüyoruz, 3 Temmuz sürecinden bu yana gerektiği gibi bize yakışan futbol anlayışımızı sahaya hiç yansıtamadık ki bu maçta da futbol adına beklediğimiz güzel oyunu oynayabilelim ve galip gelebilelim.

Bizi bu süreçte anlamış olsaydınız yanımızda olsaydınız bu söylediklerimizi bugün çok daha kolay anlardınız.

Biz asla ve asla şike yapmadık.

Trabzon şehrinin en önemli güçlerinden biri olan Trabzonspor’un bu tür kirli işlerin içinde olmayacağını en güzel siz bilirsiniz diye düşünüyoruz.

3 Temmuz sürecinde “Suçlular cezasını çeksin bizim de suçumuz varsa biz de cezamızı çekelim yeter ki Türk futbolu bu çirkinlikten arınsın” diyen bir camianın ferdi olarak birazcık bizi anlamanızı bekliyoruz.

Bu söylediklerimizden sonra “İşte bu yüzden biletimizi kestiniz.” Diyecekler de çıkarsa el insaf demekten öteye başka bir sözümüz yok.

Bu anlamı çıkaranlar için söylüyoruz sadece art niyetlisiniz.

Amacınızın Türk futbolseverlerin duygularını, emeklerini, heyecanlarını çalan futbolumuzu kirli anlayışlarıyla sarmalayanlardan bir farkınız yok.

Unutmayalım bugüne kadar yaşanmışlıklarımız ortak kaderlerimizdir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kadir Can Arşivi

Yönetim istifa!

19 Şubat 2018 Pazartesi 10:46

Biliyor musun Usta'm , acıdan mayhoşuz?

14 Şubat 2018 Çarşamba 15:06

Elde kaldı kocaman bir hiç!

29 Ocak 2018 Pazartesi 13:27

Kazanacaksın Trabzon’um

27 Ocak 2018 Cumartesi 17:56

Sadece geriden gelip maç kazanmak güzel!

20 Kasım 2017 Pazartesi 13:55

Ihlamurlar çiçek açtığında mı?

11 Eylül 2017 Pazartesi 11:30