Sadece geriden gelip maç kazanmak güzel!

Bugün topun oyunda kalma süresini ölçebilecek bir aletimiz yoktu!

Gözlerimizle yaptığımız tespit her şeyi apaçık ortaya koyuyor çünkü sahaya yansımış durumda.

Özellikle top Hakan Arıkan’a geldiğinde topun oyunda kalma süresi iyice gerilere düştüğü kesin.

Zamana bu kadar oynar ve tempoyu düşürmeye çalışırsan maçın sonunda tarihi önemi büyük Genç Osman türküsünü dinlersin.

©©©

Maçın hakeminin adı Ümit.

Ümit olmasına Ümit’te, bizim onun hakemlik açısından daha da yukarılara çıkacağıyla ilgili hiç mi hiç umudumuz yok.

Sarı kartlar ve penaltı konularına hiç girmeyelim gerek yok insanın başı ağrıyor.

Hakan Arıkan’a bir tek uyarısı yok. Adam topu oyuna sokması en az 20saniye sürüyor.

Saymadık ama maç boyunca yaklaşık 15 kez aut atışı kullansa toplamda 300 saniye sürer.

Dakikaya vurunca tam tamına 5 dakikaya karşılık gelir. Bu sadece bir oyuncuya ait bir süre.

Adam oyunun % 5 inden biraz daha fazlasını tek başına çalmış. Benim maça ödediğim paranın %5’ini çalmış oluyor böylece.

Ve de olayın daha da kötü tarafı adı Ümit olan hakemin bu hırsızlığa destek vermiş olması.

Ondan sonra Türk Futbolu çok yavaş topun oyunda kalma süresi Avrupa Futbolu’nun çok gerisinde diye dövünüyoruz.

Çaldınız kardeşim çaldınız umutlarımızı, heyecanlarımızı, duygularımızı çaldınız ve çalmaya devam ediyorsunuz.

Yazıklar olsun!

Türk Futbolu bu hakemlerle Edirne’den öteye geçmesi hayal. Çünkü her türlü pislik tüm organlara bulaşmış.

©©©

Rıza Hoca’nın oyuna Bero’yla başlaması bir zorunluktan kaynaklanıyor olması bir tarafa Kucka ve Sosa’ya da bir mesajdır.

Bero bu fırsatı değerlendirememiş olsa da hala ismi geçenlere bir tehdit unsuru.

Hele hele bu kadar isteksiz bir Sosa olduğu sürece Bero oyunda daha fazla süre alır.

Konuyla ilgili Rıza Hoca’ya kimse kızmasın ve eleştiri yapmasın. Hoca adil bir şekilde takım kurmaya ve oyunculara şans vermeye çalışıyor.

Bir gün sıra Batuhana ve diğerlerine de gelecek yeterli sabırla ve çalışarak o anı beklesinler.

©©©

Takımın Ersun Hoca zamanında oyuncuya dayalı bir sistemi vardı.

Bu durum takımdaşlık ruhunu olumsuz bir biçimde etkiliyordu ve hala bu olumsuzluk devam ediyor.

Devam ediyor olması Rıza Hoca bu işi yapamıyor anlamı taşımaz.

Tam tersi, görünen o ki hocamız bu konuda kendince bir tespit yapmış ve takımın iskeletini bozmadan neşteri vuruyor.

Hocamıza destek olursak kötü süreci çok çabuk aşarız.

Takımdaşlık konusunda almamız gereken bir hayli mesafe var olduğu bir gerçek.

Buna canlı bir örnek bugün sahada yaşandı.

Dakikalar 72’ yi gösterirken “Osmanlısıpor” oyuncusu Musa, Yusuf Yazıcı’nın 2 metre ötesinde bizim Pereira’ya bağırıp çağırıyor sahte tükürük atıyor ve Yusuf arkasını dönüp oradan uzaklaşıyor.

Git Musa’ya bir yumruk at demiyoruz ama en azından Pereira’ya yardımcı ol. Sonuçta tartıştığı yerli bir oyuncu ve Musa sizlerden tepki görmeyince oyunda “pisikolojik” üstünlüğünü arttırıyor ve direnme gücü fazlalaşıyor.

Maç içinde ilginç anektodlardan biri de N’Doye’nin kaçırdığı gol pozisyonu sonrası Durica’nın vuruşu beğenmediğini ve nasıl vurması gerektiğini yanındaki Uğur’a anlatmasıydı.

Umarım Uğur’un cevabı sen de adam kovalamıyorsun adamına uzak kalıyorsun olmuştur!

©©©

Oyuncu kulübede değil oynadıkça form tutar.

Buna en güzel örneklerden biri de N’Doye. Gitti gidiyor derken süre aldıkça güveni artıyor daha faydalı işler yapıyor.

Benzer performansı Roda’dan da beklemek hakkımız.

Kanatları iyi kullandığımız anlarda hava hakimiyetini kurmak adına çok önemli bir isim Rodagella.

Takımda en önemli sorunlardan biri Onur’un formsuzluğu. Son 2 yıldır Onur’un performansını arttıracak onunla rekabet edebilecek bir kaleciye ihtiyacımız var diye buradan çok yazdık.

Yine tekrar edelim, hala aynı düşüncedeyiz.

Satmak çok yanlış olur. Onur’un tek bir şeye ihtiyacı var rekabet edeceği bir partner.

©©©

Çok kısa ve net söyleyelim!

Sosa bu takımda bundan sonra oynayayım ama yerim dar cinsinden oynar. Görünen o ki henüz takımına karşı bir aidiyet duygusu oluşturmamış.

Bizce çok kaliteli bir oyuncu olmasına rağmen fazla üstelemeye gerek yok.

Geçmişte Zokorra, M’Bia örneklerine bir de Sosa eklendi. Demek ki yaşadıklarımızdan bir sonuç çıkarmayı beceremiyoruz.

Tabii bir sonuç çıkartabilmek için de kulübün geçmişini bilmek gerekiyor.

Maalesef

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kadir Can Arşivi

Yönetim istifa!

19 Şubat 2018 Pazartesi 10:46

Biliyor musun Usta'm , acıdan mayhoşuz?

14 Şubat 2018 Çarşamba 15:06

Elde kaldı kocaman bir hiç!

29 Ocak 2018 Pazartesi 13:27

Kazanacaksın Trabzon’um

27 Ocak 2018 Cumartesi 17:56

Ihlamurlar çiçek açtığında mı?

11 Eylül 2017 Pazartesi 11:30

Transfer şart mı?

13 Temmuz 2017 Perşembe 17:50