Öncelik taraftara!!!
Ne oldu heyecanımıza ve coşkumuza?
Geçen yıl çok farklıydık ve takımı ateşliyorduk.
Şarkılar, marşlar, tezahüratlar.
Bugün geçen yılın “tiribün”ünü çok aradık.
***
Değerli arkadaşlar TS luluğu mangalda kül bırakmadan atıp tutarken bir başkayız da kombine almaya sıra geldiğinde daha bir başka!
Biz buradan “tıransfer” e gerek yok dememize rağmen…
Burak dediniz, alındı.
Sosa’yı istediniz aldılar.
Kucka diye kestirip attınız, ikiletmediler.
Sıra sizde, kombine sayısı henüz 11 bin olmadı.
Söylemedi demeyin.
Bahane üretmeyin ve gidin kombinenizi alın.
***
Oynanan karşılaşmaya gelince!
Senarist Ersun hoca, iki farklı senaryoyla çıktı karşımıza.
Nasrettin Hoca, “Buldum buldum diye bağırarak sokağa fırlamış. Ne buldun hocam diye soranlara buzla birlikte helva yemeyi buldum ama ben de beğenmedim. “ diye cevaplamış.
Ersun hoca da bizler gibi ilk yazdığı hikayeyi beğenmemiş olmalı ki ikinci 45’e doğru bir hamle yaparak başladı.
Uğur oyundan çıktı ve alt yapı damgalı geleceğin yıldızı oyuna dahil oldu.
***
Kendi evinde oynuyorsun ve iki ön liberoyla başlıyorsun.
Savunmanın hemen önünde Okay ve Kucka.
İkisi de ağır ve temposuz oyunun sadece savunma bölümünde varlar.
Şu an için sorumluluk almaktan uzak bir tarzları var.
Oyunun ilk bölümünde pas “tırafik”leri düzensiz ve bol bol tercih hataları yaptılar.
Bu sonucun oluşmasında rakibin oyun tarzı da etkiliydi.
Mesut Bakkal, akıllıca bir “sıtratejiyle” oyunu kalesinden uzak orta alan çizgisine yakın kurdurdu.
Oyunu dar alana sıkıştırarak orta alanda kitlemeyi başardı.
Kendi adına olumlu bir hamleydi.
Sahaya ilk kez bordo mavi formayla çıkan Sosa, bir anda etkisizleşti ve üretkenlikten uzak bir oyun sergiledi.
Golü erken bulunca “pisikolojik” üstünlüğü de ele geçirdi konuk takım.
***
Demedi demeyin!
İlk yarı kurgumuz Yusuf’u bitirir ve kulübeye gönderir.
Yusuf asla bir kanat oyuncusu değil ve olamaz da.
Kucka, bu performansla gözümüzde Milan’da oynayan şüpheli şahıstan farksız.
Oyunun hem ilk hem de ikinci bölümünde mutasyona uğramayan nadir oyunculardan biriydi.
***
Ersun hoca ikinci 45’e başlamadan hatasını anlamış ve kendi evinde oynadığını hatırlamış olmalı ki Uğur’u oyundan çıkardı.
Okay savunmaya gelince oyun alanımız genişledi.
Orta alanda dar bölgede Okay, Kucka, Sosa üçlüsü Kucka ve Sosa ikilisine dönünce geniş alanda Sosa üretken bir oyuna döndü.
Olcay’ın kanatlarda sadece savuma oyunu oynamasından kalan kanat yetersizliğimiz Abdulkadir’in oyuna girmesi rakibi kendi alanında oynamaya zorlamasıyla bir anda değişti.
***
Abdulkadir ve Yusuf örneğinden Ersun hoca kendine düşen payı almalı!
Hocam, değerli hocam; maç sonu yorumunuzda “Hocalığımız bile tartışıldı” diyorsunuz ya…
Emin olun bu tartışmayı oyuncu tercihlerinizle siz başlattınız.
Hocam, değerli hocam; hem TS’u hem de kendinizi olumsuzluklardan, eleştirilerden korumak için milyon Avroluk oyuncu “tıransferlerine” değil kendi bünyenizden çıkartacağınız Yusuf ve Abdulkadirlere, Batuhanlar’a ihtiyacınız var.
Bu çocuklara sahip çıkmanız kredinizin artması demektir.
Ne oldu heyecanımıza ve coşkumuza?
Geçen yıl çok farklıydık ve takımı ateşliyorduk.
Şarkılar, marşlar, tezahüratlar.
Bugün geçen yılın “tiribün”ünü çok aradık.
***
Değerli arkadaşlar TS luluğu mangalda kül bırakmadan atıp tutarken bir başkayız da kombine almaya sıra geldiğinde daha bir başka!
Biz buradan “tıransfer” e gerek yok dememize rağmen…
Burak dediniz, alındı.
Sosa’yı istediniz aldılar.
Kucka diye kestirip attınız, ikiletmediler.
Sıra sizde, kombine sayısı henüz 11 bin olmadı.
Söylemedi demeyin.
Bahane üretmeyin ve gidin kombinenizi alın.
***
Oynanan karşılaşmaya gelince!
Senarist Ersun hoca, iki farklı senaryoyla çıktı karşımıza.
Nasrettin Hoca, “Buldum buldum diye bağırarak sokağa fırlamış. Ne buldun hocam diye soranlara buzla birlikte helva yemeyi buldum ama ben de beğenmedim. “ diye cevaplamış.
Ersun hoca da bizler gibi ilk yazdığı hikayeyi beğenmemiş olmalı ki ikinci 45’e doğru bir hamle yaparak başladı.
Uğur oyundan çıktı ve alt yapı damgalı geleceğin yıldızı oyuna dahil oldu.
***
Kendi evinde oynuyorsun ve iki ön liberoyla başlıyorsun.
Savunmanın hemen önünde Okay ve Kucka.
İkisi de ağır ve temposuz oyunun sadece savunma bölümünde varlar.
Şu an için sorumluluk almaktan uzak bir tarzları var.
Oyunun ilk bölümünde pas “tırafik”leri düzensiz ve bol bol tercih hataları yaptılar.
Bu sonucun oluşmasında rakibin oyun tarzı da etkiliydi.
Mesut Bakkal, akıllıca bir “sıtratejiyle” oyunu kalesinden uzak orta alan çizgisine yakın kurdurdu.
Oyunu dar alana sıkıştırarak orta alanda kitlemeyi başardı.
Kendi adına olumlu bir hamleydi.
Sahaya ilk kez bordo mavi formayla çıkan Sosa, bir anda etkisizleşti ve üretkenlikten uzak bir oyun sergiledi.
Golü erken bulunca “pisikolojik” üstünlüğü de ele geçirdi konuk takım.
***
Demedi demeyin!
İlk yarı kurgumuz Yusuf’u bitirir ve kulübeye gönderir.
Yusuf asla bir kanat oyuncusu değil ve olamaz da.
Kucka, bu performansla gözümüzde Milan’da oynayan şüpheli şahıstan farksız.
Oyunun hem ilk hem de ikinci bölümünde mutasyona uğramayan nadir oyunculardan biriydi.
***
Ersun hoca ikinci 45’e başlamadan hatasını anlamış ve kendi evinde oynadığını hatırlamış olmalı ki Uğur’u oyundan çıkardı.
Okay savunmaya gelince oyun alanımız genişledi.
Orta alanda dar bölgede Okay, Kucka, Sosa üçlüsü Kucka ve Sosa ikilisine dönünce geniş alanda Sosa üretken bir oyuna döndü.
Olcay’ın kanatlarda sadece savuma oyunu oynamasından kalan kanat yetersizliğimiz Abdulkadir’in oyuna girmesi rakibi kendi alanında oynamaya zorlamasıyla bir anda değişti.
***
Abdulkadir ve Yusuf örneğinden Ersun hoca kendine düşen payı almalı!
Hocam, değerli hocam; maç sonu yorumunuzda “Hocalığımız bile tartışıldı” diyorsunuz ya…
Emin olun bu tartışmayı oyuncu tercihlerinizle siz başlattınız.
Hocam, değerli hocam; hem TS’u hem de kendinizi olumsuzluklardan, eleştirilerden korumak için milyon Avroluk oyuncu “tıransferlerine” değil kendi bünyenizden çıkartacağınız Yusuf ve Abdulkadirlere, Batuhanlar’a ihtiyacınız var.
Bu çocuklara sahip çıkmanız kredinizin artması demektir.