Spor Toto Basketbol Ligi’nde bu hafta takımımız henüz ligde galibiyeti olmayan Halk Enerji TED Ankara Kolejliler’le karşılaştı. Rakip, eğer bir mucize olmazsa ligden düşmesine kesin gözüyle bakılan bir takım. Gerek maddi, gerekse idari anlamda çok ciddi sorunlar yaşayan Kolejliler’in işi bu sene gerçekten çok zor. Fakat geçtiğimiz hafta Beşiktaş Sompo Japan’a karşı alınan dramatik mağlubiyetin etkileri bu hafta Trabzonspor Medicalpark üzerinde fazlasıyla hissedildi. Bu maçın yazısında, “Her müsabakaya bu düzeyde motivasyonla çıkmazsınız.” şeklinde bir ifade kullanmıştım. Zaten kadro olarak ciddi sorunlar yaşayan Trabzonspor Medicalpark, bir de böylesi mağlubiyetlerin ardından takım içerisindeki dinamikleri ayakta tutabilmeyi başaramadığı taktirde, ligde daha da zor günleri yaşayacağını bizlere göstermiş oldu. Takımda zaten sorunlu oyun kurucu bölgesinde Moddy’i takım kadrosuna dahil etmeyerek tek guardla çıkan takımımız oyuna çok da iyi başlamadı. Oyunu bir türlü koparamayan takımımız, yumuşak savunmasıyla TED’in sürekli maça ortak olmasını sağladı. Özelilkle ilk periyotta yapılan 6 top kaybı zayıf rakibin direncini yükseltti. Kadji’nin direnci ilk periyodu 5 sayı farkla önde kapamamıza neden oldu.
İkinci periyoda iyi başlasak da laubalilik, çift hanelere çıkan farkın eriyerek kapanmasına neden oldu. Gereksiz top kayıpları bu periyotta da devam etti. Neyse ki Kolejliler’de oyuna iyi başlayan Morrison ilk periyotta 3 faulle etkinliğini yitirdi ve oyunda zaten kadro yetersizliği açıkça belli olan rakibin sınırlı silahlarından biri etkisizleşti. İlk iki periyotta sadece 2 sayı atan skorerimiz Hardy’nin de kötü bir ilk yarı geçirmesi oyunu bir türlü koparamamamıza sebep oldu. İlginç olan ilk yarı sonunda oyun kurucu bölgesinde oynayan Guiterrez’in Kadji’den sonra aldığı 6 reboundla en çok rebound alan ikinci oyuncumuz olmasıydı.
İkinci yarıda da farklı bir görünüm yoktu. Sadece ilk yarıda sahada olmayan Dwight Hardy, biraz kıpırdanınca 17 sayıyla maçı tamamlayabileceğini bize göstermiş oldu. Böylesine bir rakip karşısında zaman zaman zorlanmamız çok da anlaşılabilir bir durum değildi. Sanırım sonuç bizim açımızdan bu haftanın kapanışında sadece bir teselli olmakla kalmadı, her puanın önemli olduğu takımımız adına ilerleyen haftalarda “İyi ki kazanmışız” denilen bir sonuç olarak hanemize yazıldı.
Kulüpte ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar yaşandığı kulağımıza geliyor. Yıllar geçse de ödemeler anlamında bu sorunları bir türlü aşamadığımızı ve ekonomik bir disiplin sağlayamadığımızı üzülerek izliyorum. Fakat unutulmaması gereken en önemli durum, eğer böyle devam ederse zaten iyi olmayan konumumuzun ne olabileceğini herkesin, özelikle de yönetimin şapkalarını önlerine koyarak, ciddi bir şekilde düşünmeleri gerçeğidir. Trabzon’da futboldan sonraki en önemli sosyal ve sportif aktivite olan basketbol, yapılan yanlış hamlelerle heba edilirse, bunun altında herkesin kalacağının da bilinmesi gerekir. Yöneticiliğin maçlarda hakeme bağırıp çağırmaktan başka anlamlara geldiğinin de sanırım sorumlular tarafından benimsenmesi gerekiyor.
İkinci periyoda iyi başlasak da laubalilik, çift hanelere çıkan farkın eriyerek kapanmasına neden oldu. Gereksiz top kayıpları bu periyotta da devam etti. Neyse ki Kolejliler’de oyuna iyi başlayan Morrison ilk periyotta 3 faulle etkinliğini yitirdi ve oyunda zaten kadro yetersizliği açıkça belli olan rakibin sınırlı silahlarından biri etkisizleşti. İlk iki periyotta sadece 2 sayı atan skorerimiz Hardy’nin de kötü bir ilk yarı geçirmesi oyunu bir türlü koparamamamıza sebep oldu. İlginç olan ilk yarı sonunda oyun kurucu bölgesinde oynayan Guiterrez’in Kadji’den sonra aldığı 6 reboundla en çok rebound alan ikinci oyuncumuz olmasıydı.
İkinci yarıda da farklı bir görünüm yoktu. Sadece ilk yarıda sahada olmayan Dwight Hardy, biraz kıpırdanınca 17 sayıyla maçı tamamlayabileceğini bize göstermiş oldu. Böylesine bir rakip karşısında zaman zaman zorlanmamız çok da anlaşılabilir bir durum değildi. Sanırım sonuç bizim açımızdan bu haftanın kapanışında sadece bir teselli olmakla kalmadı, her puanın önemli olduğu takımımız adına ilerleyen haftalarda “İyi ki kazanmışız” denilen bir sonuç olarak hanemize yazıldı.
Kulüpte ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar yaşandığı kulağımıza geliyor. Yıllar geçse de ödemeler anlamında bu sorunları bir türlü aşamadığımızı ve ekonomik bir disiplin sağlayamadığımızı üzülerek izliyorum. Fakat unutulmaması gereken en önemli durum, eğer böyle devam ederse zaten iyi olmayan konumumuzun ne olabileceğini herkesin, özelikle de yönetimin şapkalarını önlerine koyarak, ciddi bir şekilde düşünmeleri gerçeğidir. Trabzon’da futboldan sonraki en önemli sosyal ve sportif aktivite olan basketbol, yapılan yanlış hamlelerle heba edilirse, bunun altında herkesin kalacağının da bilinmesi gerekir. Yöneticiliğin maçlarda hakeme bağırıp çağırmaktan başka anlamlara geldiğinin de sanırım sorumlular tarafından benimsenmesi gerekiyor.