Yol, köprü, baraj... Altyapı, üstyapı vesaire...
Türkiye, tüm bunların ötesinde bambaşka bir yatırım için kolları sıvamış durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz ay büyük bir konsorsiyum oluşturup ''5 babayiğit'' yatırımcıyı aynı masanın etrafına toplayarak yerli otomobil üretimi için en ciddi adımı attı.
''Olur, yapılır'' diyen var... ''Olmaz, seçim yatırımı'' diyen var.
Açıkçası ben Türkiye'nin bir otomobil üreteceğine inananlardanım!
Ülkemizde o potansiyeli, o zekayı, o iş gücünü, o hevesi ve inancı görüyorum.
Peki ama şehrimiz?
Yüzyıllardır tarihin akışında yaşanan kırılmaların tam ortasında yer alan Trabzon, yerli otomobilin neresinde olacak.
Arka koltuğunda mı?
***
Tarihi yatırımın açıklanmasının ardından pek çok şehir harekete geçti.
Mersin, Sivas, Diyarbakır Belediyeleri 200'er adet sipariş verdiler.
Yine bazı iş adamı dernekleri 10 bin adet otomobil alacaklarını duyurdular.
Bunun bir adım ötesine geçenler var...
Önceki hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın öncülüğünde şehrin bütün dinamikleri bir araya geldi.
Otomotivciler, Sanayiciler, CEO'lar, Milletvekilleri, İş adamları, Ticaret Odaları vesaire oturdular bir masanın etrafına, ''Ne yapabiliriz?'', ''Nasıl yapabiliriz?'', ''Nerede yapabiliriz?'' üzerine fikir ürettiler.
En ciddi rakipleri Bursa. Belki de bu yatırım fırsatını Bursa'dan İzmir'e taşıyacaklar.
Bilecik Belediyesi, Bursa ve İzmir'in ardından yatırım için bastırıyor...
Belediye Başkanı, ''İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Kocaeli ve Sakarya gibi metropol şehirlerin bağlantı ve uğrak yeri Bilecik'in yan sanayi firmalarıyla yerli otomobilin üretim merkezi olabileceğini'' ifade ederek 6 bin dönümlük 3. Sanayi Bölgesi'nin yatırım için hazır olduğunu açıkladı.
Tüm bunlar yaşanırken Trabzon ne yapıyor?
Hiçbir şey...
Yerli otomobil gündemimizde bile değil!
***
Gerçekçi olalım. Bursa, İzmir veya Bilecik değiliz.
Konum ve arazi koşulları nedeniyle sanayileşmenin en uzağındaki şehirlerden biriyiz.
Hem kuruluş maliyeti hem de lojistik açısından Trabzon'da bir otomobil fabrikası, yedek parça veya lastik, cam vb. fabrikasının kurulma ihtimali çok düşük.
Zaten mümkün olsa, bu zamana kadar çoktan gerçekleşirdi.
O halde Trabzon'u bu yerli otomobile nasıl dahil edeceğiz?
Tabii ki dünyanın en kıymetli yatırımıyla...
Aklımızı kullanarak!
***
Trabzon, KTÜ - TTSO işbirliğiyle atılan adımlar sayesinde son yıllarda teknoloji alanında seviye atlamaya çalışıyor.
DOKA, katma değeri yüksek üretim ve ''2023 hedefleri'' doğrultusunda Trabzon'un teknoloji merkezi olması için büyük çaba sarf ediyor.
Yine de tüm bunlara rağmen hâlâ bir türlü üst lige çıkmış değiliz.
2016 yılında gelişen ve gelişmekte olan Teknokentler arasında Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Kayseri üniversiteleri var...
Trabzon yok!
Zamanın ruhunu ıskalıyoruz...
Memuriyet, inşaat, fındık, hamsi, turizm ve gayrimenkul kiralama üzerinden tüketim hayatımızı şekillendiren bir şehir olarak yaşayamayız.
Bilgi, birikim, akıl, imkan, istek ve inancımız var.
Teknoloji üretmeliyiz!
Trabzon, ancak ve ancak bu şekilde yerli otomobil üretiminin içinde yer alabilir.
Bu tarihi yatırımı bir güdüleme aracı olarak belirlerse geleceğini kurtarır, ''Başka bir Trabzon''un temelleri atılmış olur.
Wi-Fi dalgalarını elektriğe dönüştürerek çalışan bir pil neden Trabzon'da üretilmesin?
Bir sistem, bir güvenlik yazılımı neden Trabzon'dan geliştirilmesin?
Geç kalmış değiliz.
Tek ihtiyacımız olan şey motivasyon, odaklanma ve potansiyelimizi eyleme dönüştürecek samimi bir teşvik!
Bu işi kim üstlenir, kim öncülük eder bilmiyorum ama Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ticaret Odası, Büyükşehir - Ortahisar Belediyeleri, İş adamları, Dernekler ve STK'lar en azından başlangıç adımı olarak birleşip bir teknoloji fonu oluşturmalı.
Bu fonun bir kısmı buluşlara ödül, bir kısmı çalışmalara ödenek, bir kısmı da fuar - forum gibi iletişim organizasyonlarına destek olarak aktarılmalı.
Tüm Trabzonluların dahil olacağı, insanları harekete geçirecek bir sinerji yaratmalıyız.
Enerji Bakanımız Berat Albayrak ve yerli İHA'ların mucidi Selçuk Bayraktar'ın da şehri için böyle bir konuda inisiyatif alacağını düşünüyorum.
Yapabiliriz... Taş üstüne taş koyalım.
Ya da bekleyelim...
Araba çıkınca alırız bi tane!
