Bundan önceki yazımızda, 2014 yılının Trabzon için kayıp yıl olduğunu sebepleriyle gündeme getirmiştik.

 Trabzon’a yapılması gerektiği halde yapılmayanları sıralarken bir hususu özellikle es geçtik.

 İkinci üniversite kurulması konusuna bu yazımızda özel olarak değinmek için bu konuya bugüne bıraktık.

 Trabzon bölgenin merkezi olan bir ildir, bu misyonu bugüne ait değil, beş bin yıllık tarihiyle bölgenin merkezi olma özelliğini almış ve bu misyonu bugüne kadar taşımış, bundan sonra da taşımak gibi bir sorumluluğu vardır.

 Dolayısıyla, Trabzon’da nasıl olmazsa bir üniversite var, yeni bir devlet üniversitesi kurmaya gerek yok diyenler havanda su dövenlerdir.

 KTÜ bundan yaklaşık 60 yıl önce bölge üniversitesi olarak bu şehre kuruldu, 1955 yılında kanunlaştı.

 KTÜ’nün kuruluşunda her ne kadar kurucularının önderi olan dönemin Trabzon Mebusu Mustafa Reşit Tarakçıoğlu’nu minnetle anıyoruz ama onunla birlikte bu büyük yatırımı şehrimize getiren dönemin bölge illeri mebusları ile ta Erzincan mebusunun KTÜ’nün kurulmasında vermiş olduğu onurlu mücadeleyi anmadan ve bu mücadelenin ne anlama geldiğini özümsemeden olmaz.

 KTÜ bir bölge üniversitesi olarak Trabzon’a kurulduğunda İstanbul ve Ankara’nın dışında başka bir üniversitesi olan şehir yoktu.

 KTÜ’nün kurulmasıyla Trabzon üniversitesi olan Türkiye’nin üçüncü şehri olma unvanını kazandığı gibi, ülkemizin dördüncü üniversitesi olarak da tarihe şerh düşmüştür.

 Şehirler ya sanayi yatırımlarıyla büyür ya da eğitim yatırımlarıyla büyürler.

 Trabzon’da sanayi gelişmediğine göre ve sanayinin gelişmesi yönünde emareler olmadığı için eğitim alanında yapılacak yatırımlarla büyümeyi tercih etmelidir.

 Bunun için ikinci devlet üniversitesi hazır Trabzon’un gündemine gelmiş ve olgunlaşmışken, bu projeye hayat vermeliyiz.

 Mustafa Reşit Tarakçıoğlu ve arkadaşları Türkiye’nin yokluk dönemlerinde nasıl ki KTÜ’yü bir bölge üniversitesi olarak Trabzon’a kurmak için girişim yapmış, kanun teklifi vermiş ve Meclis’ten geçirmiş kanunlaşmasını sağlamışlarsa, şehrimize ikinci üniversitenin kurulmasında da sağlam iradeli milletvekillerimizin işe dört elle sarılmasına ihtiyaç vardır.

 Şehrine ikinci devlet üniversite kurulması için ayağa kalkan milletvekillerine otur oturduğun yerde kimse demez, diyemez.

 Şehrimizin insanı ikinci üniversite konusuna zaten duyarlı, sivil toplum örgütleri destek veriyorlar, gerisi siyasetçilerin mücadelesine kalıyor.

 Ve KTÜ yönetiminin de kurulacak ikinci devlet üniversite için yapması gerekenler var, ikinci devlet üniversitesinin kurulmasına KTÜ yönetimi kayıtsız kalmamalı.

 KTÜ kayıtsız kalırsa, ikinci devlet üniversitesi kurulması için şehirde oluşan duyarlılık sekteyi uğramış olur.

 KTÜ yönetimi bize alternatif geliyor diyerek korkmaması, ikinci devlet üniversitenin kurulmasına hamilik yapması lazım.

 Adım atmalı, YÖK’e, hükümete ve Cumhurbaşkanı’na olumlu raporlar vermeli ve ikinci üniversitenin kurulmasına hamilik yapacaklarını taahhüt etmeli, kol kanat gereceklerini açıkça deklare etmelidirler.

 Vay efendim Trabzon’a ikinci devlet üniversitesi kurulmaya kalkılınca, bizim Eğitim Fakültesi elimizden çıkar mı, çıkmaz mı hesabı yapılmamalı.

 KTÜ’de okuyan 55 bin öğrenci var, ikinci devlet üniversitesinin kurulmasıyla birlikte on yıl içinde Trabzon’da üniversite öğrencilerinin sayısının 100 bin olacağını düşünün, işte o zaman üniversite şehri oluruz.

 Başbakan Ahmet Davutoğlu ikinci devlet üniversite kurulması sözünü gittiği Hatay’da verdi de Trabzon’a neden bu yatırımın sözünü vermesin!