Son iki yıl içinde serbest piyasada fındık fiyatının tavanı da delip geçmesinin ardından, şu sıralardaki serbest piyasada fındık fiyatını kabul etmek gerçekten de mümkün değil.

Bunu elbette ki üretici adına söylüyoruz.

Niye böyle oldu?

2014 sezonu fındık ilkbahar’da don olayına yakalanınca verim düştü.

Verimin düşmesiyle serbest piyasada fiyat artı.

2014 yılı içinde fındık fiyatının üretici adına altın dönem olduğunu söyleyebiliriz.

2015 yılı fındık rekoltesi üzerine tahminler üreticinin kafasını karıştırdı.

Bir önceki yıl gibi rekoltenin düşük olacağını tahmin eden üretici bir ara 13 TL’nin üzerine fiyat çıkmasına rağmen fındığını satmadı.

2015’te fındık alım sezonu açıldıktan sonra fındık satmada üreticinin nazlanması yüzünden fiyat önemli ölçüde arttı, geçen yılın rekoruna koştu.

Buna rağmen fındığını satmayıp yılbaşını veya Şubat ayını bekleyen çok sayıda üretici var, fındığını satmayıp bekletiyor.

Yılbaşı geçti, fındık fiyatı daha da dip yaptı.

Şubat ayında fiyatın yükselmesini bekleyen çok sayıda üretici var, şubat’ta fiyat yükselecek o zaman satacağım diyorlar.

Uzmanlara soruyoruz Şubat’ta fındık fiyatının artması için hiçbir neden ortada gözükmüyor.

Tek bir şart var fındığını satmayıp bekleten üretici kesimi için.

Nisan ayında muhtemelen yeni mahsulün rekolte tahmini.

2016 yılının rekolte tahmini düşükse, eldeki fındık para edecek demektir.

Yok eğer, 2016’nın rekoltesi de 2015 gibi 700 bin tonun üzerinde gerçekleşirse, fındığını satmayıp saklayan üretici mağdur olacak.

Türk fındığının piyasasının özeti şu:

Rekolte yüksek olursa, üreticinin fındığı kilo başına fazla para etmiyor.

Rekolte düşük olursa, üreticinin fındığı serbest piyasada yükseliyor.

Kaldı ki, ABD, Gürcistan ve Azarbeycan’da fındık ihraç eden ülkeler arasına girmiş ve bu ülkeler Türkiye’den daha ucuza fındık satıyor Avrupalı tüccarlara.

Dolayısıyla Avrupalı tüccarlar önce bu ülkelerin fındığını ucuza satın alıyor, kalan ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılıyorlar.

Ne çıkarsa bahtımıza!