İster iktidar partisine mensup olsun, isterse muhalefet partilerine mensup olsun, siyaset yapan insanların milli duruşları olması lazım.
Ya da siyasete giren insanlardan kimlik istenirken bu insanın milli duruşu var mıdır, yok mudur diye bir de ehliyet istemek lazım.
Bu konuda insanların çevrelerinde küçük bir araştırma yapıldığında, o insanın iradesi var mıdır, varsa iradesine sahip midir, iyi bir yurttaş mıdır değil midir diye hakkında doğru bilgi sahibi olduktan sonra, siyasi partilerde kendilerine görev verilmeli.
CHP gibi bir parti, milletvekili adayı yapıp milletvekili seçtirmiş olduğu Eren Erdem (İstanbul Milletvekili) İran Ajanı olduğu televizyonlarda konuşuluyor, yazılı medyada geçiyor.
Yetmedi aynı milletvekili Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak düşürme krizinin ardından iplerin bu kadar gerildiği bir aşamadı, Rusya’nın Türkiye’ye attığı iftiralardan daha ağırını atıyor ve Rusya televizyonuna yaptığı konuşmasında Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüne sarin gazı sattığını söyleyerek, uluslar arası arenada Türkiye’yi zora düşürecek açıklamalar yapmaktan geri kalmıyor.
Evet ne dedik?
CHP gibi bir parti ülkesini ve devletini satan bir milletvekilini sırtlamış götürüyor, o da sırf iktidar partisine vurmak, iktidar partisini alt etmek için kendi devletine iftira atacak kadar küçülüyor.
Ve bu milletvekiline partisi de bir yaptırım uygulamıyor.
Önce insan olmak gerekiyor.
Daha doğrusu her insan ülkesini, devletini savunmakla görevli ve buna mecbur olmalı, bunu baskıyla değil, ülkesine ve devletine bağlılığından gönülden severek yapmalı, dışarıya karşı ülkesini küçümsememeli, hele hele iftira atmaması lazım.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, aklını kaçırmış, cıvıtmış olmalı.
CHP gibi devletine sahip olan bir siyaset kurumunun aklını peynir ekmekle yemiş bir insana bu kurumu halen dahi temsil etme hakkını nasıl verir.
Üstüne üstlük devlet bu adama milletvekili olduğu için büyük haklar vermiş, çok yüksek maaş veriyor, her türlü konfordan ücretsiz olarak yararlanıyor.
Devlet sırf bunları Eren Erdem gibi kafayı yemişler küfretsinler diye mi yapıyor?
Yazıklar olsun!