Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Trabzonspor nasıl bu hale geldi?

Gündem şu sıralar tatsız.

Herkesin yüzleri asık.

Çok zor bir dönemden geçiyoruz.

Kovid 19 hastalığı maddi ve manevi tüm dünya insanlığını köşeye sıkıştırdı.

Tuzu kuru olanların dışında ayakta kalabilmek neredeyse imkansız.

Allah herkesin yardımcısı olsun.

Ne zaman bitecek ne zaman hayat normale dönecek onu da bilen yok?

Böylesine gergin ve stresli günlerde insanlar bir umut az da olsa tebessüm arıyor.

Bu şehrin en büyük markası Trabzonspor’a bel bağladık.

O da kötü gitmeye başladı.

Şampiyonluk umutları artık başka sezonlara kaldı.

Spor yorumcusu ve yazarı değilim bu konularda ahkam kesmek haddime değil ama.

Benim anlamadığım bir konuyu sizlerle paylaşmak isterim.

Trabzonspor üzerine hepimiz her gün öyle veya böyle paylaşımlarda bulunuz.

Gerek sosyal medyadan gerek se başka platformlardan.

Bazıları samimi ve dürüstçe fikrini ortaya koyar bazıları da menfaatleri ve çıkarları neyse oradan bakar.

Zaten Trabzonspor bu şehirde her konun merdiveni olmuş..

Kim dara düşse kim zorlansa kim iflas eşiğine gelse Trabzonspor’a sarılıyor.

Trabzonspor’un büyüklüğü altında kendine bir kapı aralıyor.

Sonra bu kapı kapanınca da kendi hayatına dönüyor.

Geçmişte başkanlık ve yöneticilik yapmış olanların bugün Trabzonspor’a ne kadar değer verdiğini ve sahip çıktığına bakarsanız bana hak verirsiniz?

Elbette aralarında Trabzonspor sevdasına katıksız ve karşılıksız destek verenler var.

Onların hepsi baş tacı.

Neyse ben kendi meramımı anlatayım.

Geçenlerde Trabzonspor başkanı Ahmet Ağaoğlu’nu izledim televizyonda.

Transferler ve kulübün mali yapısı üzerine konuşuyordu.

Doğrusu açıklamaları beni hayrete düşürdü.

Çözemedim.

Açıklamanın özeti şöyle;

“Yeniden yapılandırma Trabzonspor açısından baktığınızda 9 yıl içerisinde Trabzonspor şu 860 milyon TL borcunu çok rahatlıkla öder ama nasıl öder şu anda yürürlükte olan finansal politikasından ödün vermediği takdirde.

Bugün itibariyle baktığımızda Trabzonspor’un hiç kimseye bir kuruş borcu yok.

Vadelenmiş borçları var. Oyuncuların maaşları ayın birinde yatar.”

Valla ben bu borcun 9 yıl değil 90 yılda ancak ödeneceğini söylemek isterim.

Geçmişte yapılan hataların bedelini mevcut yönetime yükleyecek değilim.

Ama Trabzonspor camiası bu noktada çok ciddi bir öz-eleştiri yapması gerek.

Kongrelerde kulübün mali yapısı açıklanırken el kaldırıp el indirenler bu tablodan sorumludur.

Bu kadar savurganlık ve bu kadar beceriksizliğin geldiği sonuç bu?

Allah aşkına 860 milyon ne demek ya?

3 bin TL’nin altında insanlar ekmek kavgası verirken bunca işsiz varken bu şehrin bu kadar sorunu varken yazık değil mi bu borca?

Bankaları zengin ediyoruz boş yere!

Bu konular neden tartışılmaz neden konuşulmaz anlamış değilim.

Gelen ağlıyor dert yanıyor giden enkaz bırakıyor!

Trabzonspor böyle mi yönetilecek?

Süslü-püslü güzel sözlerle bir-birimizi kandırmayalım bordo-mavi renklere gönül veren milyonların hevesini kursağında bırakmayalım.

Trabzonspor’a bu şehirde herkes kendi penceresinden bakıyor?

Ortamı kolluyor- kokluyor..

Ona göre ayar veriyor?

Gerçekleri yazmak söylemek yerine nasıl takla atarım nasıl şirin gözükürüm de ilişkilerim artar nemalanırım yarışı var..

Bakın eğer bugün bazı acı gerçeklerin üzerini örtersek yarın daha vahim bir tablo karşımıza çıkar.

Trabzonspor için artık çok adaylı başkanlık seçim dönemi tarih olmuştur.

Kimse bu ateşe yaklaşmaz.

Kimse sorumluluk almaz istemez..

Sonra ah-vah çekmenin de bir kıymeti kalmıyor..

Trabzonspor nasıl bu hale geldi?

Bu borç neden yapıldı?

Ödenmezse ne olur?

Yarın transfer yapacak parayı bulsak bile işe yaramaz?

Ya futbolcu satamasak ne olur?

Bu durumun bedelini kim ödeyecek fatura kime kesilecek?

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.