Trabzon'un "mega" fabrika binaları

Değerli okurlarım;

Gençlik Spor İl Müdürlüğü öncülüğünde ve KTÜ Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu kolaylaştırıcılığında sporun tüm paydaşları Trabzon’un mega fabrikalarının (yani spor tesislerinin) verimli çalışması için neler yapılabilir, sorusuna cevap arıyorlar.

Karadeniz Olimpiyat Oyunları ve Avrupa Gençlik Festivali organizasyonlarından kalan mega fabrikaları bir çırpıda art arda yazalım:

Jimnastik salonu, Tenis kortları, Atletizm stadı, Atış poligonu, Yüzme havuzları, Hayri Gür Spor kompleksi ve Akyazı Stadı.

Bu mega tesisler için hammadde nedir?

İnsan.

İki yüz bin çocuk ve genç var.

Ama bu değerli hammaddeyi işleyip ne skor ne de yüksek katma değerli yıldızlar yaratamıyoruz.

“Kök sorun” bilinmez ise hayalet sorunlarla uğraşılır, gölge boksu yapılır.

Neredeyse tamamı bizden kaynaklanan çok fazla engel var ama hazır reçete yok, üzerinde çalışılıyor.

Ortak Akıl, Plan, Aksiyon

Süreçte ikinci aşamaya gelindi.

Paydaşların içinde atanmış ve seçilmişler de var ve onlara “bulundukları yerden olaya nasıl baktıklarını, beklentilerini, çözüm önerilerini” saptayacak (Vali beyin himayesinde) sorular sorulacak ve cevaplar alınmaya çalışılacak.

Sonra karar vericiye (bakana ve başbakana) sunup, domino etkisi yaratması aşamasına süratle getirmeye çalışılacak.

Bütün bu süreç karar vericilerin karar vermelerini kolaylaştırmak için planlandı.

Trabzon’da kitlesel spor hayalimiz olmalı; uluslararası skorlara erişecek yıldız sporcular ve takımlar yaratabilmeliyiz. Bu ise Kamu, Özel ve Sivil Sektörlerin söyledikleri bir plana işlenerek, karar vericilerin (siyasi erk) olur vermesiyle aksiyona dönüşecek. (En azından öyle olmasını umut ediyoruz)

Hedefler

Bu şehrin çocuk ve gençlerinin genetik kodlarındaki yetenekleri ve toplumsal duyarlılığı kent vizyonuna taşıyıp

Sağlıklı kalkınma,

Sporda Branş çeşitliliği,

Veri analitiği üzerinden yapılacak.

Türkiye’ye örnek olacak bir eylem planı ile aksiyonlar alınacak.

Sağlıklı bir toplum için tarafımız belli; "Trabzon Spor Kenti" olsun.

İlk tespitimizi yazmakta sakınca yok: “Vasat” ile ilerleyemediğimiz ortada.

Bilim yol gösterecek, Uluslararası rekabet gücü ve sürdürülebilirlik esas olacak.

Buradan bir şey çıkar mı derseniz, cevabım %50- 50'dir. Gidişat olumlu ancak Türkiye gerçekleri de zihinlerdeki yerini koruyor. Ama umut kırmak yok. Ne demiş Yunus Emre?
Çevik bahri olmak gerek, bir denize dalmak gerek,

Bir gevher çıkarmak gerek, sarraf onu bilmez ola.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Ergenç Arşivi

Sizden ümidimi hiç kaybetmedim

14 Ekim 2024 Pazartesi 11:06

Sorumluluğumuz ortak

06 Eylül 2024 Cuma 12:35

Fındıkta inovasyon

18 Ağustos 2024 Pazar 12:11

Yapay Zeka çağında hızlı büyümek

12 Ağustos 2024 Pazartesi 09:48

Oy Sürmene Sürmene...

27 Temmuz 2024 Cumartesi 10:27