Levent Tan

Levent Tan

Usta'dan sonra kim gelecek?

Trabzonspor'da galibiyet ve mağlubiyetlerden bağımsız bir ''seçimli kongre'' gündemi var. Takım sahada kazansa da kaybetse de camiada bir süreç işliyor. Kulislerin nabzı ''Usta'dan sonra kim gelecek?'' sorusuna aranan yanıtlar üzerine yoğunlaşıyor. Bazı isimler aleni, bazıları ise gizliden gizliye olası bir seçim için şimdiden liste çalışmalarına başlamış durumda.

Bazıları ise izliyor, dinliyor, bekliyor!

Mesela; İbrahim Hacıosmanoğlu...

Şahsen gözükmüyor, konuşmuyor, sakince pozisyonunu koruyor ancak gerek yatırdığı aidatlarla ''gölge'' olarak, gerekse ekibinin attığı adımlarla ''gövde'' olarak Trabzonspor'un gelecek planlamasının içinde varlığını sürdürüyor.

Bana göre Hacıosmanoğlu'nun başkan adaylığı veya yeniden seçilmesi çok zor. Bunu kendisi de biliyor. Hacıosmanoğlu'nun gelecek stratejisi ''doğru zamanı beklemek'' üzerine... Beklemek ve o zamana kadar tehditkâr bir belirleyici olmak!

Mesela; Mehmet Atalay...

Bir önceki kongrede aday olmak istiyordu. Bir sonraki kongrede de bu isteğini yenileyeceğini çevresine deklare ediyor. Atalay; Trabzonspor Başkanlığını çok istiyor, Trabzonspor'u yönetmeyi ve başarıya taşımayı bir hedef olarak seçmiş durumda. Naif, düşünceli, bilgili ve tecrübeli bir isim olan Atalay, sporun içinden, Trabzon'un ve Trabzonspor'un göbeğinden geldiği için yadırganmayacağını düşünüyor. İktidarla olan güçlü bağlarına rağmen mesafeli duruşu ve Şenol Güneş ile olan yakın ilişkisi onu bir adım ileri taşıyor. Ancak Trabzon Milletvekilliği için aday yapılmamasına dair kamuoyunda oluşan muamma kendisi için en büyük handikap.

Bana göre uzlaşmacı, nazik ve olgun bir kimlik olması ''çatı aday'' formülü için şansını yükseltiyor!

Mesela; Celil Hekimoğlu...

Kongreden sonra ''Trabzonspor defterini kapattım'' diyerek yeni bir sayfa açtı. Ancak 13 oyla seçim kaybeden bir ismin öyle kolay vazgeçmesi beklenemez... Hekimoğlu'nun gönlünde her zaman başkanlık olduğunu düşünüyorum ve hatta biliyorum. Fakat Trabzonspor'un mevcut şartları onu frenliyordur.

Haklı da... ''İktidar olmadan, olmaz'' seviyesine mahkum edilen Trabzonspor'u kurtarmak hiç de kolay değil!

Mesela; Erol Tuna...

Trabzonspor camiasında ''cılız'' da olsa bir grup, Fenerbahçe'de Ali Koç'un başkan seçilmesi halinde Trabzonspor'da da Erol Tuna isminin ön plana çıkacağını dillendiriyor. Bir başka grup ise Koç'un kazanması halinde Tuna'nın kesinlikle aday olamayacağı ve seçilemeyeceğini düşünüyor.

Erol Tuna her seçim döneminde adı geçen isimlerden biri, kendisinin niyeti var mı bilmiyorum ama olası bir kongrede de tekrar adaylığı gündeme gelecektir.

Mesela; Mehmet Yiğit Alp...

Trabzonspor'un değişen taraftar ve yönetici profilinde kendisi yeni tanınsa bile Alp, Trabzonspor'un ortasında doğmuş nesilden. Babası Genel Sekreter Turan Alp, kardeşi Yusuf Reha Alp... Bugünkü Trabzonspor inşa edilirken canlı ve bizzat içinde tanık olanlardan.

Mehmet Yiğit Alp önce basketbolda kendini gösterdi, ardından Trabzonspor'da. Fakat bunun yanı sıra bugün TV'de milyonlarca kişi tarafından izlenen dizilerin de yapımcısı... Enerji Bakanı Berat Albayrak'la olan iletişimi kulislerde adını zirveye taşımış durumda.

Kendisini arayıp ''Başkanlığa niyetiniz var mı?'' diye sorduğumda, ''Mesele ben, sen değil kardeşim. Biz olmalıyız. Bugün bir araya gelemezsek yarın bir araya gelmemize vesile olacak bir Trabzonspor kalmayacak. Hiç kimsenin birbiriyle şahsi sorunu yok, herkesin sorunu Trabzonspor üzerinden. O halde Trabzonspor özelinde bir araya gelelim. Antalya'ysa Antalya, Kapadokya'ysa Kapadokya... Trabzonspor'un geleceğine kafa yoran kaç kişiysek kapanalım iki gün otele, tüm sorunlarımızı çözelim. Tartışacaksak tartışalım, kavga edeceksek edelim... Ama sonra çıkıp birlik mesajı verelim. Halledelim artık sorunlarımızı. Mehmet Yiğit Alp bu işin ortasında olacaksa ortasında olsun, köşesinde olacaksa köşesinde olsun, dışında sadece para veren olarak kalacaksa o da olsun. Yeter ki Trabzonspor için beraber olalım. Ben sorumluluğum neyse, bana ne söylenirse yapmaya hazırım.'' dedi.

Camia için ''baltaları gömmek'' çok zor ama gerçekleşmesi halinde Trabzonspor'u kurtaracak formül... Bu formülü zorlayan Alp, olası bir seçimde de aynı tavrı sürdüreceğe benziyor.

Mesela; Faruk Özak...

Trabzonspor'da bütün yollar ''Faruk abi - Şenol hoca'' formülüne çıkıyor desek yanlış olmaz. İktidarından, muhalefetine kadar devletin yönetimiyle güçlü bağları olan ve Trabzonspor'a aidiyeti yüksek seviyedeki Özak'ın yeniden başkan olması ve sezon sonu Şenol Güneş'i takımın başına getirmesi ''en doğru senaryo'' olarak görülüyor.

Faruk Özak'ın, şehrin ve bürokrasinin dinamiklerini harekete geçirebilme yeterliliği, orta yaş Trabzonspor kuşağını yukarıya taşıyabilme gücü ve kurumsal yapıyı tekrar geri kazandırabilecek tecrübeye sahip olması kendisini büyük oranda tercih sebebi yapıyor.

Ancak en büyük handikabı delegede ağırlık sahibi olan İbrahim Hacıosmanoğlu ve Celil Hekimoğlu'nun karşı cephede yer alması. Hacıosmanoğlu'un kendisine söyledikleri mahkemelerde yankılanıyor, Hekimoğlu ise kongreden sonra Özak'a büyük bir tavır almıştı.

Özak'a dair bu denklemin sonucunun netleştirilmesi durumunda yeniden Trabzonspor'u yönetmesi gelecek senaryosundaki en yüksek ihtimal olarak gözüküyor.

Tabii her şey kendisinin bu görevi kabul edip etmemesine bağlı. Zira bir önceki seçimde ''Ben değil de genç arkadaşlarımız var. Muharrem bey var.'' diyerek kabul etmemişti.
***
Trabzonspor'da Muharrem Usta'dan sonrası için şekillenmeye başlayan tablo bu şekilde.

Belki bu tabloya taraftarın bir kısmının çok istediği Sadri Şener ve Ahmet Ağaoğlu'nu da eklemek mümkün... Veya TFF Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Usta'yı... Veya Trabzonsporla yakından ilgilenen Ercan Saral'ı... Ancak bir gerçek var ki tüm bu senaryolarda mevcut başkan Muharrem Usta'nın adı, sanı geçmiyor.

Usta ve arkadaşları adına ''Başarı'' - ''Başarısızlık'' kıstası için net bir tablo olduğu aşikar!

Uzun lafın kısası;

Camia ''Yeni sezon, yeni başkan, yeni yönetim ve yeni antrenör'' fikrinde birleşmiş durumda. Lider rolü üstlenmesi muhtemel isimler de yavaş yavaş belirginleşiyor... Ancak isimler, fikirler, gruplar, taraflar, birliktelikler ve ayrılıkların yanı sıra geleceği oluşturacak denklemde belirleyici rol oynayacak bir başka bilinmez daha var.

Trabzonspor'un Olağanüstü Genel Kurul kararı alıp, sezon sonunda kongre yapması halinde seçime sadece Aralık 2017'de aidatını yatıran 7578 kişi katılabilecek... 2018'in Aralık ayında yapılması halinde ise belki de ''iş işten geçmiş'' olacak.

Delegenin 3'te 1'inin oy kullanma hakkına sahip olduğu bir seçim mi yapılacak? Yoksa, Aralık 2018 mi beklenecek? Belki de bir yılda iki seçim birden yapılacak...

Vesselam; Trabzonspor'u bu yıl çok ilginç ve şanına yakışır zorlukta tercihler bekliyor!

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.