Ya suyu bulandırıyor Yada!

Baştan söyleyeyim.

Çukurçayır’da yaşıyorum.

Musluktan su içiyorum.

Şimdi konumuza başlayalım;

Trabzon Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun ilk döneminde başkan yardımcılığını yapan Osman Necip Sevinç, çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Asbestli borulardan bahsetti.

Asbestli boruların kanserojen maddi içerdiğini yazıp, altına Trabzon’daki içme sularının bir bölümünün asbestli borularla kente ulaştığını yazdı.

Kendisinin görev aldığı dönemde bu boruların değişimi için proje hazırladıklarını ama bu projenin popülist politika güdülmesi nedeniyle rafa kalktığını söyledi.

Yazının en dikkatimi çeken bölümü şöyle;

“Gerçekten şehrimizdeki su dağıtım şebekesinin % 50 civarındaki boruları asbest çimentoludur. Aslında % 100 olan bu oran, aradan geçen 25-30 yıllık zaman diliminde arıza, delinme, patlamalar sonucunda değiştirmeler ile % 50-55’lere düşmüştür. Bilindiği üzere sağlam bir asbest çimentolu boru içerisinden geçen içme suyunun kanserojen olduğuna dair ispatlanmış kesin kanıt yoktur. Ama kırılan, patlayan, darbe alan boruların içine asbest kaçmaması düşünülemez boruya müdahale edilene kadar içinden geçen suyun etkilenmemesi yani o suya asbest kırıntılarının karışmaması mümkün değildir. Aynı şekilde bu arızalı boruları değiştiren fedakâr emekçi işçilerimiz de çok daha büyük risk altındadır. 2011- 2014 yılları arasında Trabzon Belediyesinin içme suyu ve kanalizasyon müdürlüğü, Başkan yardımcısı olarak bu satırların yazarına bağlanmış idi. O yıllar arasında bu sorun ile yüzleşince Sn. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Başkanımızın izni ile İller Bankası ile ortak bir şehir içme suyu ve yağmur suyu şebekesi projesine başladık. Bu proje 2013 yılında bitirildi ve imza altına alındı. Söz konusu dahilinde tüm asbest çimentolu borular sağlıklı borular ile değiştirilecek idi. Yani içi polietilen veya epoksil boya olan borular ve yahut duktil borular ile. Ancak Trabzon Büyükşehir olunca, altyapı yatırımının çıkaracağı sorunlardan sanırım kaçınılarak popülist bir düşünce ile insan hayatı ve sağlığı geri plana itilerek proje rafa kaldırıldı. Kadük oldu. Tabi doğalgaz kazısı da idareyi korkutmuş olabilir. Şimdi yeni Belediye Başkanımıza sesleniyorum… “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” demiş şeyh Edebali, Osmanlı imparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’ye Devleti temsil edenler, millete hizmet etmekle mükelleftirler. Lütfen popülizmi belediyeye sokmayın. Halkımızdan Esiroğlu’ndaki tesislerden çıkarılan sağlıklı suyu evlerindeki musluklardan aynen içmelerini esirgemeyin. Altyapı demeyin! Zorluklarını göğüsleriz hep birlikte. Basın olarak da bu sağlık öncelikli yatırımınızın arkasında sonuna kadar olur, sevabını da külfetini de paylaşırız. Bence bu hizmeti bir kaç noktadan başlatıp kısa zamanda bitirebilirseniz tüm Trabzon şehri size müteşekkir kalır ve en mühimi Hz.Allah’ın rızasını kazanırsınız.”

***

Birincisi vahim bir yazı.

İkincisi eğer böyleyse, ‘şu anda durum nedir?’ bilmek burada yaşayan her vatandaşın hakkıdır.

Üçüncüsü başkan yardımcılığı yapmış biri bunları yazıyorsa ‘vay halimize’

Kendisi bile görevdeyken - varsaki - bu sorunla uğraştığını, maalesef yine kendi başkanı tarafından rafa kaldırmasını engelleyemediğini, çözemediğini itiraf ediyor.

Bu tartışma kent gündemine bir kez daha gelmişti.

O dönem CHP’nin ilçe başkanı Ahmet Kaya idi.

Kaya boruların kanserojen içerdiğini söylemişti.

Dönemin başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ‘su raporu’ açıkladı.

Evet raporda suyun gerçektende çok temiz olduğu yazılıydı.

‘Suyumuz çok temiz ve sağlıklı’ dedi. Hatta diğer illerle de kıyas yaptı.

Hatta Ahmet Kaya’yı mahkemeye verdi.

İnsanları korkutmaktan, infial yaratmaktan, yalan beyandan…

Mahkemenin sonucu ne oldu bilmiyorum.

Bir parantez açayım..

Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “Trabzon’un 50 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayaca Atasu Barajını bitireceğim” demişti.

Muhalefet “Hayal kurma” dedi ama o bitirdi.