Para karşılığında dayak yiyen adam, ekmeğimi bu yolla kazanıyorum, diyor. Telefonda anlaştığı müşterilerin adreslerine gidip, dayağını yiyip dönüyormuş. Kadınların altın günlerine bile çağırıldığını söylüyor. Akıllara zarar!..
Akla mantığa uymayan söz ve eylemlere “saçma” diyoruz. Farklı düzeylerde de olsa hepimiz zaman zaman saçmalıyoruz. Geçenlerde emekli bir kadın, pek değerli bir siyasetçiye, “Neden fakir fukarayı görmüyorsunuz?” diye sordu. Aldığı yanıt saçmalamanın tanımı gibiydi: “Siyaset yapma!..”
Öykü ve yazılarımın ana ögelerinden biridir “saçma”. Yaşadığımız saçmalıklar bazen bizi kızdırıyor, üzüyor. Ama hayatımıza mizah katıyor aynı zamanda. Ünlü bir hayırseverin, “Ağaç dikmenin faydası henüz kanıtlanamadı.” cümlesi gibi. Bir eski öğretim üyesinin, “Halk ekmek fabrikasında ekmeklere büyü gibi melanetler yapıldığını duydum.” lakırtısı gibi. Bir kamu görevlisinin, “Uzun kuyruklar oluşuyordu, o yüzden ete zam yapmak zorunda kaldık.” savunması gibi…
Kumar baskınında yakalanan adam, görüntü alan gazetecilere, “Bu yaptığınız bir ailenin boşanmasına neden olur. Sanki ben cinayet işlemişim, arkadaş!..” diye çıkıştı. Belediye otobüsünde bir kadının fotoğraflarını çekerken enselenen kişi, “Gözümüz kayıyor. Böyle giyinmenizi kınıyorum.” diye tepki gösterdi. Karısını sırtından bıçaklayan zat, “Kesinlikle böyle bir şey yapmadım. Haklı olduğumu ahirette anlayacaksınız. Öldüğünden emin olayım, ben de kendimi asacağım…” dedi.
Anı okumayı seviyorum. Anı kitaplarında insanlar çoğunlukla övünülesi yaşantılarını anlatırlar. Bir eğitim sendikası, düzenlediği anı yarışmalarında ödül alan metinleri 2012’de kitaplaştırmış. Okurken bir yerde takıldım. Bir erkek meslektaşım, başarılı çalışmalarını ballandıra ballandıra anlatıyor. Doğuda çalıştığı bir yatılı okulda veda gecesi düzenlemişler. Gecenin sürprizi, oryantal gösterisi. Kahramanımız, dokuzuncu sınıf öğrencilerinden birini, bir kadın öğretmen arkadaşının da yardımıyla bu iş için hazırlamış. Çocuk, üzerinde bindallı, yüzünde peçeyle sahneye çıkıp arabesk müzik eşliğinde pek kıvrak dans ediyor. İzleyenler arasında Millî Eğitim Müdürü de var. Bu dans gösterisi şaşkınlık ve kızgınlıkla karşılanıyor. Fakat öğretmenimiz sahneye çıkıp da öğrencinin başını açınca onun kız değil, erkek olduğu anlaşılıyor. Biraz önce öfkeyle bağrışan insanlar, çocuğun erkek olduğunu görünce kahkahayla gülmeye başlıyorlar, heyhat!..
İşte, saçmalık böyle bir şey… Gördüğünüz gibi, ödül bile alabiliyor.
