İbrahim Değil

İbrahim Değil

Hakkımızı Nasrettin Hoca arasın

“Hakkını aramak ibadettir.” demişler. “Ben bu insanları düğünüme davet ettim. Onlar için salonda yer ayırttım ama gelmediler.” diyen damat 80 kişiden davacı oldu. Çekildiği biyometrik fotoğrafı beğenmeyen kadın, “Benim kocam hâkim. Polisleri buraya yığarım.” dedi. Kepçe kulaklı adam, ameliyattan sonraki kulaklarını da beğenmeyip soluğu mahkemede aldı.

Kadı Karakuş fıkrasında balkondan eve girmeye çalışan hırsız, korkuluk kırılınca düşüp yaralanmış, bu yüzden ev sahibinden davacı olmuştu. Yaşadıkça fıkralarla gerçeklerin iç içe geçtiğini görüyoruz. Kocaeli’de bir “İnsan Hakları Derneği” vardı. İnsanların birtakım haklarına karşı çıkıyordu. 

Her insan hakkını almak ister. Ülkemizde 16 milyon emekli var. Emeklilerin büyük çoğunluğu aldığı aylıktan memnun değil. Bunu, hak aramak için yapılan “Büyük Emekli Mitingi”ne birkaç bin kişinin katılmış olmasından anlıyoruz.

“Kadro istiyoruz, atanmak istiyoruz…” şeklinde yığınla paylaşım gördüm. “Geçenlerde çok basit bir protesto eylemi yapacaktık.” diyor bir dershane hocası. “Konumuz kadro ve sınavlarda şeffaflık… Yumuşak sloganlar içeren afişleri tutacak bir öğrenci bile bulamadık…” Eyleme, mağdur gençlerden fazla hoca katılmış. Ana fikir: Hakkımızı arayan arkadaşlara çok teşekkür ederiz.

İnsanlar korkuyor olabilir. Bir insanın “korkak” olması, burnunun eğri ya da boyunun kısa olması kadar olağandır. “Cesur ol” demekle cesur olunmuyor. İnsanı korkusunun temelsiz olduğuna inandırabilirseniz korkmayacaktır. Ama sorun yalnızca korku değil. Kişioğlu bencil bir varlık. Sen koşa koşa git, biz yavaş yavaş gelir, sana yetişiriz diyorlar. Külfet senin olsun, nimet hepimizin…

Nasrettin Hoca’mızın filler öykücüğünün sonu aslında şöyledir:

Hoca, Timur’un huzuruna tek başına vardığında “Efendim,” demiş, “biz buraya bir heyet olarak geliyorduk. Nasıl olduysa ben yolda bazı arkadaşları kaybettim. Bazıları da sanırım şalvarlarını kirlettiler. Biz köycek filleri doyurmakta zorlanıyoruz. Bu gidişle ya köylü acından ölecek ya sizin filler…”

“Sen merak buyurma.” demiş Timur. “Seninkiler buraya gelemediklerine göre, fillerimin acından ölmeyeceğini sana garanti ederim… Şimdi gel otur sofraya da şu kuzuyu afiyetle yiyelim…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
  • Selma Dolgun / 04 Mart 2025 16:12

    Tebrik ederim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Metin Günaydın / 01 Mart 2025 18:15

    Mücadele edilmeyerek elde edilen kazanımlarda bir kayıp yaşanırsa o kayıp için mücadele edilmez beklenirki birileri bizim kayıplarımız için mücadele etsin ya da birileri bu kayıpları bize geri versin

    Yanıtla (3) (0)
  • Ali İhsan DİNÇ / 01 Mart 2025 17:56

    Hak aramak haktır da, adaleti getirmek için koyulan kanunlar hakkaniyeti saĝlamak icin yeterli değilse, boşa kürek çekmiş ve hem zamanımızı hemde psikolojimizi kaybetmiş oluyoruz.

    Yanıtla (2) (0)
  • Erol Kara / 01 Mart 2025 17:17

    İronilerle dolu güzel örnekler vererek yazılan harika bir yazı. Teşekkürler Ustam.

    Yanıtla (3) (0)
  • ADEM / 01 Mart 2025 17:05

    Insanlar korkudan agzini acip birsey diyemiyor, safak operasyonu ile iceri alinirim diye, bir de hakkini mi arayacak. Biraz gercekci olmak lazim. Hapishanelerde bos yer yok nerdeyse. Toplumu korku ile yonetmeye calisiyorlar.

    Yanıtla (4) (0)
İbrahim Değil Arşivi

“Kremlin Sarayı’nı maviye boyat”

05 Nisan 2025 Cumartesi 11:37

Yanılgılar

22 Mart 2025 Cumartesi 13:57

Sayın Beyefendi Hazretleri

15 Mart 2025 Cumartesi 10:04

Doğrular, yalanlar

08 Mart 2025 Cumartesi 10:08

Eskiden adalet mi vardı?

22 Şubat 2025 Cumartesi 09:49

Yatacak yerleri yok

08 Şubat 2025 Cumartesi 09:13

Antika yaşantılar dükkânı

01 Şubat 2025 Cumartesi 10:40

Mülakat dünyanın her yerinde yapılır

18 Ocak 2025 Cumartesi 14:22