Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Trabzon Valiliği'ne açık mektup

Sayın Valim,

Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye Diri fay Haritasına göre Türkiye’ de 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek 485 diri fay vardır.

2019 da yürürlüğe giren deprem tehlikesi ve yönetmeliğine göre ilimizin deprem tehlikesi iki kat artırılmış olup, sağlam zemin için en büyük yer ivmesi g= 0,2-0,3 arasında verilmiştir.

Deprem Tehlikesi Haritasına göre önümüzdeki 50 yıl içerisinde Trabzon da olabilecek en büyük yersarsıntısının büyüklüğü %90 olasılıkla M 6,6 dır. % 10 olasılıkla bu değerden daha büyük bir deprem yaşayabiliriz.

Bu gerçekler dahilinde 2021 yılında İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve sizin onayınızla yayımlanan Trabzon un depremselliği, zayıf yönler ve tehditler başlıklı rapor aşağıda verilmiştir.

Ancak bu güne dek raporda belirtilen konularda gerekli önlemlerin alınamaması veya gerekli çalışmaların başlatılamaması bizleri endişelendirmektedir.

İlimizin deprem zararlarını azaltmada alınacak önlemlerin uygulanmasında gerekli ilgiyi göstereceğinizden emin olduğumuzu belirtir, saygılar sunarım.

Prof. Dr. Osman BEKTAŞ

TRABZONUN DEPREMSELLİĞİ - AFAD RAPORU

Trabzon İli’nin içinde yer aldığı Doğu Karadeniz Bölgesi, doğudan batıya doğru uzanan Kuzey Anadolu Fayı (KAF), güney batıdan kuzey doğuya doğru uzanan Kuzey Doğu Anadolu Fayı (KDAF) ve kuzeyden de sahile paralel uzanan ters fay karakterli Karadeniz Fay (KF) sistemleri ile sınırlandırılmıştır.

Bununla birlikte birçok jeo-tektonik ve sismo-tektonik çalışmalarla varlığı tespit edilmiş olan deniz içinde kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı doğrultu atımlı Trabzon Fayı’da (TF) İlimizi tehdit etmektedir.
Güneyde bulunan KAF ve DKAF oldukça aktif, TF’yı özellikle kuzeydoğu ucunda kısmen aktif ve KF ise oldukça yavaş hareket eden bir faydır.

İlimizin bu fay sistemlerine uzaklığı yarıçapı yaklaşık 250km’lik bir dairesel alan içinde kalmaktadır.
Bu sebeple özellikle Trabzon İlimizin sahil kesiminde bulunan dolgu, alüvyonal ve aşırı eğimli kalın toprak kütleli yamaç alanları deprem riskleri açısından dikkate alınarak yapı stoklarının güvenlikleri sorgulanmalıdır.

ZAYIF YÖNLER VE TEHDİTLER

* İlimizin makro ve mikro bölgeleme haritalarının yapılmamış olması.

* İlimizi tehdit eden fayların karakterlerinin (deprem üretme potansiyelleri, hangi büyüklükte deprem üretebilecekleri, hareket hızları ve yönleri, vb.) ve konumlarının henüz tam olarak belirlenmemiş olması.

* Hem kara hem de deniz alanındaki mikro-deprem aktivitesini izleyecek yeterli sayıda deprem kayıt istasyonun henüz kurulmamış olması.

Zayıf dayanımlı, sıvılaşma ve büyütme olabilecek zeminlerde(dolgu, yamaç molozu, kalın alüvyonal araziler) yapılaşma yoğunluğunun artması ve bunlara engel olunamaması.

* İlimizdeki deprem kaynağı olan fayların imar planlarına esas olacak şekilde, yerleşime uygun ölçekte haritalanmamış olması.

* Yapılaşmaya uygun olmayan alanların imar açılmaması konusunda kararlı davranılamaması.

* Bina envanter bilgisinin (bina yaşları, malzeme özellikleri, zemin etüdü rapor bilgileri, statik proje bilgileri, vb.) olmaması.

* Yerel yönetimlerde yeterli sayıda İnşaat, Jeoloji, Harita, Jeofizik vb. mühendislik dallarından teknik elamanın bulunmaması.

* UDSEP (Ulusal Deprem Stratejik Eylem Planı)- 2023 Planına yönelik çalışmalar kapsamında ilimiz özelinde depremsellik çalışmalarının yavaş yürütülüyor olması.

* Kentsel dönüşüm çalışmalarının beklenenden yavaş ilerlemesi.

* Ayrıntılı Jeolojik, Jeofizik, Jeoteknik etüt çalışması yapılmayan ve uygun olmayan alanların yapılaşmaya açılıyor olması.

* Toplumun afetlerle yaşama kültürünün yeterince kazanılmamış olması.

*Özellikle köyden kente yoğun göç hareketliliğinin kentleşmede denetimsiz yapılaşmaya yol açması.

* Afet risk azaltma çalışmalarına yeterli önemin verilmemesi.

* İlimiz yönetici ve siyasilerinin henüz istenilen seviyede deprem tehlikesini sahiplenmemiş olması .

*İlimizde deprem kaynaklı afetle yaşama kültürünün ve davranışlarının yeterince kazanılmış olmaması.

* İmar barışı ile ilgili uygulamalarda denetimden mahrum kararların alınması.

* İlimizin özellikle kıyı şeridinin deniz dolgusu yapılarak yerleşime açılması.

*Kıyı şeridinde yüksek katlı binalara imar izni verilmesi.

* Deniz içi faylara yakın, hatta aynı bölge içerisinde yer alan, deprem 175 Zemin etütlerinin uygulanmasında ve kontrolünde eksiklikler ve aksaklıkların yaşanıyor olması.

* İlimizin jeomorfolojik, litolojik ve jeolojik yapısı nedeniyle deprem sonrasında ikincil afetlerin (taşkın, sel, kaya düşmesi, yangın vb..) oluşma ihtimallerinin yüksek olması.

* Kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı eksikliği.

* İlimizi tehdit edebilecek Trabzon, Ordu ve Rize fayları olarak tanımlanan deniz içi fayların varlığı, ayrıca ilimizin ülkemizdeki en aktif deprem zanlarından olan KAFZ’a 130 km ve KDAF’a 180 km uzaklıkta olması.

* İlimizde deprem vb. doğal afetlerin zararlarının azaltılması konusunda yapılmakta olan çalışmaları değerlendirecek, denetleyecek ve önerilerde bulunacak Doğal Afetler Risk azaltma komisyonunun olmayışı.

*Deprem dalgalarının genliklerini büyüten alüvyon yapılar üzerinde stratejik öneme sahip hastane vb. kamu binalarının yapılmasının planlanması.

*Yapılarda korozyon etkisinin fazla olması.

*Afet Sigortası sisteminin gelişmemiş olması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Osman Bektaş Arşivi

Zorunlu açıklama

02 Mart 2023 Perşembe 15:38

Doğu Karadeniz bölgesi depreme hazır mı?

17 Ağustos 2022 Çarşamba 14:14

Sahil dolgularının akıbeti?

18 Mayıs 2022 Çarşamba 11:52