Trabzonspor Medicalpark, kötü başladığı Eurocup’ta sahasında oynadığı iki İtalyan ekibine karşı da üstünlük sağlayarak grupta şansını sürdürdü. Her ne kadar ligde istediği sonuçları alamasa da bu iki galibiyet taraftarın yüreğine biraz su serpmiş oldu. Reggio Emilia’nın şu anda İtalya Serie A ligi lideri olduğunu düşündüğümüzde alınan galibiyetin önemi ve ligimizin değeri bir kez daha kendini net bir şekilde gösteriyor. Karşılaşmaya sakat Velickovic ve yeni doğan bebeğinin rahatsızlığı için takımdaki yerini alamayan Kulig’den yoksun çıkan takımımız, ilk periyodu çok kötü bir savunma ortaya koyarak 14 sayılık bir farkla 31-17 geride tamamladı. Markovic’in molalardaki müdahalesi de farkın kapanmasında fazla etkili olamadı. Gerek boyalı alandaki etkinliğimizin yeterli düzeyde olamaması, gerekse takım savunmasındaki eksiklikler oyunda tutunamamıza neden oldu. Özelikle pick’n roll oyunlarında hemen her içeriye devrilmede gerekli yardımları getiremediğimiz için rakibimiz bomboş sayılar buldu. Yine savunma sertliğindeki eksiklik nedeniyle ilk yarıyı 22 ye 19 luk bir reboun istatistiğiyle geride geride tamamladık.
İkinci yarıya maçı kazanmak için sadece atmanın değil attırmamanın gerektiği gerçeğini algılayarak sahaya çıkan ekibimiz, ortaya koyduğu defansif mücadeleye bir de doğru, acele etmeden ve bilerek yaptığı hücum anlayışını da ekleyerek iyi bir giriş yaptı. Özelikle Aradori, Lavronovic ve geçen sene Banvit’te forma giyen Vlademir Veremenko gibi oyuncuları gerek top aldırmayarak gerekse iyi yardımlaşarak çok iyi savunan takımımız bir ara 14 sayı geriye düştüğü karşılaşmada farkı kapatıp öne geçerek rakibin de panikleyip oyun düzeninden uzaklaşmasına neden oldu. Düzenin dışına çıkan rakip hücumda da doğru atışları tercih edemeyince skorda da üstülüğü ele geçirmiş olduk. Fakat Özelikle son periyotta olgun ve dengeli hücum anlayışımız ve savunmadaki ciddiyetimiz devam edince maçı da kazanmış olduk.
Takımımızın eksiklerle çıktığı karşılaşmada alternatif oyuncu sorununa rağmen faul sorununu göze alıp sert savunmayı sürdürmek ciddi bir riskti. Fakat bench katkısının çok etkili olduğu karşılaşmanın kazanılmasında, Markovic’in böylesi sakatlık ve eksikler olmadan çok fazla sorumluluk vermediği oyuncuların etkisi büyük oldu. Baktığımız zaman takımda yabancı kontenjanında oynamasına rağmen Kitchen ve Thompson’un hemen her istatistikde yerli oyunculardan daha fazla katkı sağlamadığını görüyoruz. Özelikle kaptan Alper Saruhan’ın kazandırdığı 3 sayılık katkılar, öylesine kırılma anlarında geldi ki maçın kazanılmasında en önemli sayılar bunlardı diye düşünüyorum. Artık takımda yabancı statüsünün dışında, bizden biri haline gelen Hardy ve Stipanovic’in yanında Berkay Candan’ın ortaya koyduğu hücum ve savunma performansı, (12 sayı 5 rebound) 4. Periyodun başlarında 5 faulle oyun dışı kalan Stipanovic’in yerine sahaya giren Sertaç Şanlı’nın 7 sayı 5 reboundluk katkısı kazanmada önemli etkenlerdi.
Damian Kulig’in geçtiğimiz hafta dünyaya gelen bebeği ile ilgili çok üzücü bir haber aldık. Aniden rahatsızlanan minik bebeğin bir an önce sağlığına kavuşması en büyük dileğimizdir. Umarım en kısa zamanda bu rahatsızlığı atlatarak asıl yeri olan anne ve babasının kollarına döner. Karşılaşmanın sonunda alınan galibiyetin ardından tüm ekibin Kulig ailesine gönderdikleri mesaj sanırım takım kimyası ifadesinin en güzel örneği oldu.
