Rekabet artık şehirler arasında; Büyük veri ile (bilim ve teknoloji ile öne çıkan) “akıllı şehirleri” ben de merak ettim. Ne yapar bu akıllı şehirler diye ve geçen hafta Zorlu Otelde “Akıllı Şehirler” konferansını tam gün izledim.
Konferansa giderken zihnimden akıllı şehirlere dair izlediğim videolar, okuduğum bazı yazılar geçti. Akıllı binalar; akıllı trafik, elektrik üretimi ve tüketimi gibi alanlarda akıllı şehirleri duymuş, okumuştum.
Ancak konferansta dinlediklerim, ufkumu daha da açtı.
Akıllı şehirlerde neleri akıllandırıyorlar derseniz, (bildiklerimin dışında) hava ve su kalitesinden tutunda çevre, eğitim ve sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda veriye dayalı teknoloji odaklı akıllı sistemlerin hayata geçirildiğini örnekleriyle gördüm.
Uzayda koloni kurmak, uzay madenciliği hayali kuran emperyalist güçlerin, şehirlerini akıllandırması tuhaf değil ama şehrinde raylı sistemi bile olmayan Trabzon’un akıllı şehir hayali kurması kulağa tuhaf geliyor, değil mi? Olsun, ben hayal insanıyım, okurlarım arasından 1 kişi bile benimle aynı hayali paylaşsa mutlu oluyorum.
Akıl-sız- Şehir Trabzon
Akıllı şehir bir vizyon meselesi.
Trabzon’un bildiğiniz bir vizyonu var mı?
Yok. (Marka Şehir Trabzon Çalıştay Raporu, ortaya konmuş somut ve benim de dikkate aldığım tek belgedir)
Eee…
Trabzon’da futbol akıllandıracak
Trabzon’un spor faaliyetleri, veriye dayanmayan, soyut gözlemler üzerinden ilerleyen, bilimle ilişkisi zayıf (hatta olmayan) düzlem üzerinde yürüyor. Bu konuda geçen haftalarda yazdığım yazıyı okumayanlar bu linkten okuyabilir.
Şehri akıllandıracaksak eğer, sporu, eğitimi, sağlığı da akıllanmalı değil mi?
Bu doğrultuda bir ışık yandı; Futbolun amiral gemisinin (TS’nin) altyapı koordinatörlüğüne Prof. Dr. Hamit Cihan getirildi. Bir antrenman bilimci olan Hamit Cihan hoca bulunduğu konumda üç ya/da beş yıl kalabilirse bilimsel yaklaşımla altyapıda olması gereken her türlü hazırlığı kurumsal olarak oturtabileceği ve bir TS “know-how”ı oluşturabileceği iddiası var.
Bu düşünceleri bir üste çıkarmak için KTÜ TTO ile “Futbol ARGE Merkezi” kurma hazırlığını sürdürüyor. Bu merkez Türkiye’de bir ilk olacak.
Gençlik Spor Bakanlığının Trabzon’da kuracağı sporcu performans laboratuvarı da hocanın elini çok güçlendirecek.
Spor Bilimi insanı Hamit Cihan, TS altyapısında koordinatör olarak bin kadar futbol antrenörü ile de ilgilenerek Trabzon’u bir futbol üretim merkezi yapmanın planlarını da yapıyor.
Çünkü O Türkiye’de antrenman bilgisinin olmadığına inanıyor.
Taa en alttan başlayarak gelişmeyi bir bütün olarak planlıyor...
Farklı yaş grupları için olduğu kadar, antrenmanın bireysel olarak gelişmeye yaraması gerektiğine “gelişim” antrenmanları ile müsabaka antrenmanlarının ayrı başlıklarda ele alınması gerektiğini spor bilim insanı olarak söylüyor.
Gözleme dayalı yetenek belirleme dönemi de Hoca sayesinde sona erecek.
Birçok bilgi ve beceriyi gerektiren altyapı öğrencilerine destek olacak altı sınıf hazırlattı. Matematik dışında İngilizce, Türkçe ve diğer dersler için Hocalar ile anlaştı. Üç psikolog bu yapı içinde görev yapacak.
Altyapıya gelen, gelişimlerine katkı verilemeyen çocukların ayrılması, başka kulüplere yönlendirilmesi somut ölçümlere bakılacak yani karar veriler işlenerek verilecek.
Altyapıda aileler ile diyalog kurulacak. İletişimde “yediğini konuş, okuduğunu konuş, izlediğini konuş” diyen yogi kuralını hayata geçirecek.
Yapar mı? Bilemem, göreceğiz. Ben sonuna kadar destekliyor ve buna futbolun akıllandırılması olarak görüyorum.
Hamit Cihan hocanın başarı ya/da başarısızlığı kendine bağlı; bir iletişim danışmanı ve veri kayıtlarının tutulması; verilerin akıllandırılması işlerinde danışmanları olmalıdır.
Hocanın şimdi söyleyeceğim akla ihtiyacı yoktur ama etrafına o kadar çok “akıl hocası” üşüşecek ki, ben yine de şuraya bırakayım lafımı: Ölçülemeyen hiçbir şeyi iyileştiremezsiniz. Veri, veri, veri…
