Meslek hayatımda çeyrek asırdan fazlasını geride bıraktım.
Bir çok Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının olduğu gibi, benim de yatlarım, katlarım, hanlarım, hamamlarım yok. Herkes gibi bir tane otomobilimiz var. Nereden aldım, almaz olaydım, hani derler ya araban varsa derdin var.
Park yeri bulmak, aracını çekmek sıkıntı, açık ve kapalı garaj paraları desen almış başını gidiyor. Trabzon Belediyesi’nin kaldırım kenarı park uygulaması da başladı,aldığı ücret bile kapalı garajlardan farksız. Zaten Meydan bölgesindeki dolmuş durakları da bir alem olmuş.
Atatürk Alanı’nın göbeğinde (sanki köy meydanı) ilçeler arası simsarlarının bağırdığı gibi kahyalar, “Yenimahalle-,Erdoğduuu.. Haydi kalkıyor bir kişi daha lazım, Ayasofyyaaaa, Aydınlık evlerrrrrr” Gülermisin, ağlarmısın, kaldırımları ise sohbet lokaline çevirdikleri ise işin ayrı bir yönü.Zağnos vadisindeki panayır yeri gibi !...
Neyse ,geçenlerde arkadaşlar aradı 38.Uluslar arası Arhavi Festivaline davet ettiler.
Artvin’in bu kıyı şeridindeki şirin ve modern ilçesine son yıllarda gitmemiştim,tası
tarağı topladık ailece gittik. Nasıl olsa yöre bizim yöre,Laz horonları da kuruldu gece yarıları biz de tulum eşliğinde horona girdik .
Arhavi’ye zaman zaman hep geldik ama bu festivale haber amaçlı en son 16-17 yıl
önce STAR-1 TV de muhabir olarak bölgede çalışırken de gelmiştim.
Ama yılar sonra farkı, fark ettim. Arhavi Bölgenin Paris’i olmuş.Helal olsun hepsine tüm emeği geçenlere. Hele yakınındaki Kemalpaşa beldesinde bir “ Kopmuş plajı” var ki ,burada denize girmenizi de tavsiye ederim.Zahmet olacak ama Kemalpaşa Belediyesi orayı her gün temizlese hiç fena olmayacak.
*
Arhavi Festivalindeki konserler,7 den 70’e bay-bayan katılan ödüllü yarışmalar,eğlenceler,horonlar,her şey mükemmel, 6-7-8 Ağustos tarihlerinde 3 gün 3 gece süren bu harika festivali,hem gezmeyi,yaşamayı hem de görüp,inceleyerek, bu köşemizde sizlerle paylaşmak için yazmaya gittik ama neye niyet ,niye kısmet.
Arhavi festivali Türkiye de yapılan ve önemli sanatçıların katıldığı en etkili bir kaç festivalden biri hiç şüphesiz. Arkadaşımız bana, o soğuk birasını, ben sodamı yudumlarken çevreyi ve festivali anlattı, zevkle dinledim.
*
Festivalin 2.gecesi yani bir gün sonra saat : 20.30 suları,Atatürk caddesi,kaymakamlık binası önü civarında, arkadaşımız ailesiyle öndeki araçta ,ben arkadaki araçta “ Beni takip et ara sokaklarda bir park yeri bulalım, ardından festival alanına gideriz” dedi.Bende onu takip ederken yeşil ışık yandı o geçti.Bende peşinden yavaşça geçerken aynı şekilde önüm arkam çoluk çocuk yaya doldu ve aniden çarpmamak için durdum geçmelerini bekledim mecburen o sıra her iki yan yollardaki araçlara yeşil ışık yandı ve kırmızı ışıkta geçmiş gibi oldum ve yolun tam ortasında dörtlüleri yakarak avlanmış ördek gibi kaldım.Sadece yayalara çarpmamak için yol verdiğim için.kısacası aracını takip ettiğim arkadaşa bir gece önce olan, bana da bir gün sonraki gece aynısı oldu.
Tam köşede bir trafik polisi aracı, önünde iki trafik polisi ben yavaşça karşıya geçtim.kısa boylu hafif sarışın gibi olan genç trafik polisi arkadaş beni durdurdu,eğildi sordu
“ Beyefendi neden kırmızı ışıkta geçiyorsun “ Aracın açık camından bende kendisine önce aracın iç lambasını yaktım ve cevap verdim “ Memur bey,ben kırmızı ışıkta geçmem,burada da geçmedim. yeşilde geçtim önümüzdeki yolu bilen arkadaşın aracını takip ediyorum .park yeri bulacak bize diye.o geçti benim önüme kalabalık bir yaya grubu atlayınca ki sen de gördün.Ben bu dört yolun kesiştiği yerin ortasında durdum. O ara diğerlerine yeşil ışık yanıp da ben yolun ortasında kalınca, kırmızı ışıkta geçmiş gibi oldum.Burada benim hiç bir suçum yok,suç varsa yayaların ama onlarında sayılmaz bu gece özel bir gece burada festival var ve olağan üstü kalabalık.üstelik ben buraya festivalin tanıtımına ilçenin kültür ve turizmine katkıda bulunmak için haber amaçlı geldim.Basın mensubuyum “ dedim ve ön cam da takılı olan İç İşleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün verdiği trafik basın plakamı da gösterdim.
O ara arkada aracına yaslanmış bize hiç bakmayan zayıf uzun boylu ,beyaz tenli genç trafik polisi arkadaşımız önünden gelip geçen genç kızları kesmekle meşgul iken, bize kafasını çevirip bakmadan arkadaşına seslendi ve ukalaca bir tavırla “ gel yaa boş ver,bırak gitsinler “
Oda döndü giderken, ben yinede arkasından seslendim “ Yine de kusura bakmayın ben bilerek hata yapmadım”
*
Döndüm geldik aradan bir hafta geçti ve postacı kapıyı iki kez çaldı. zarfı uzattı. Oda ne ? Bir trafik cezası karar tutanağı. Sıra no : 285716. Ben, Trabzon’da ve şehir dışında ayrı ayrı tarihlerde son iki yıl içinde toplam 5 kez trafik cezası yedim dört tanesi radar, yalnız ikisi tuzak gibi radar,sesimizi çıkarmadık haklıydılar ve cezaları kestiler,bizde tıpış tıpış taksitlerle ödedik. İtirazım veya itirazınız oldu mu “ Hayır “ …
Siz değerli okuyucularımızın da zaman zaman başına böyle şeyler gelmiştir.
Ama bu sefer bu cezaya ilk kez bir itirazım var arkadaş, arabaya yaslanmış konuşan zayıf uzun boylu genç polis memuru bırak gitsinler derken arkadaşına , demek arkasından cezayı keser göndeririz tartışmaya girmenin gereği yok, hesabını yapmış.Uyanık ya. Sevgili mevcut hükümet, hani arkadan ceza yazılmayacaktı ? Meslek hayatımda,yemin ediyorum inanın ilk kez, iki trafik polis memurunu Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu ve Artvin İl Emniyet müdürü Muhsin Armağan’a bizzat şikayet ediyorum.Hem de bu köşemden yazılı.
Ceza tutanağında yazan,Arhavi Trafik Denetleme ve Büro Amirliğinde görevli bu kişilerin adları ; Mesut Selçuk ve İsmail Hakkı Yaprak
*
Orada bir festival var arkadaş ve ilçe olağan üstü bir gece yaşıyor. İlçenin nüfusu neredeyse dörde katlamış.Siz araçlara ve insanlara önce yardımcı olmanız gerekirken, Hatasız sürücü ve araçlara sadece yoğunluktan dolayı, kendi hataları olmadan yaptıklarına, hem de arkadan ceza kesiyorsunuz. Ama bu sefer haklıyım.
Sanırım bu konu Arhavi Belediye Başkanlığını da ilgilendiriyor. Oradaki 3 gece aynı benzer olayları yaşayan mağdur vatandaşlarımız adına da bunu yazdım ve diyorum ki ; Durum aynen üste aktarıldığı gibidir. Gerisi size kalmıştır.İster allayın, ister pullayın,ister haklayın,ister paklayın ama vatandaşın hakkını arayın.
Festivale milleti davet ediyorsunuz,arkadan da hak etmediği cezayı yazıp gönderiyorsunuz .Bari haklı olsalardı gam yemeyeceğim .Yazıktır,günahtır.
Unutmayın hak ve vebal altındasınız.