Son yıllarda zamanı gelince grip aşısı vurulurum. O yüzden grip,mrip nedir bilmem, bana uğramaz.
Bu kış sezonu da gelince, içinde bulunduğumuz kasım ayının başlarında,Trabzon"da bir eczanenin yolunu tuttum.”Grip aşısı vurulacağım” dedim.
Eczanenin baş kalfası arkadaş, hemen içerdeki ufak odaya girmesi ve elinde bir iğne ile çıkması bir oldu.”Yalnız burnumda biraz ıslaklık var sanki hasta olacağım gibi” dedim. Aklım sıra önceden bi uyarı yaptım.Daha ne olduğunu anlamadan iğnenin ucunu kolumda hissettim.“
Bir şey olmaz, hadi geçmiş” olsun dediler. Teşekkür ettik, 17 TL"yi bayıldık ve çıktık. Eczaneye girmem ile çıkmam 2 dakikayı geçmedi.
Sonra iğne vurulduğum kolumu sıvazlaya, sıvazlaya yürümeye başladım, uzaklaşırken de kafama takıldı .
Benim bildiğim ve gördüğüm grip aşısı, soğuk zincir güzergahındaki ulaşımından sonra mavi kalem kutusuna benzeyen, üzerinde soğuktan ter gibi kabarcıklar oluşmuş ve soğuk duman çıkan buz aküsünün içerisinden çıkartılıp,hazır enjektörle hastaya uygulanır.
*
Anlayacağınız içime bir kurt düştü. “Neyse” dedim. yürümeye devam ettim.
24 saat geçmeden kendimi grip teşhisiyle yatakta buldum ve yıllar sonra griple tanıştım, anlayacağınız grip olmuştum ve tam 5 gün yattım, ömrümden koskoca 5 gün gitti.
Daha sonra normal hayatımıza geri döndük.
kendimizi iyi kolladık. ilaç ve C vitamini yüklemesine devam ettik. Buna rağmen 3-4 gün geçmişti ki yine gripten 2.kez yattık. Bu seferde, koskoca 3 günümüz yine evin içinde gitti
Buda bir ilk.
Kış sezonun daha başında 2.kez gripten yatağa düşmek inanılır gibi değil.
Önümüzde daha Aralık, Ocak, Şubat var.
Sonra şehir dışında eczacı olan ağabeyimi aradım, durumu kendisine anlattım.
Hatta şakayla karışık “ Sanırım bana grip ilacı yerine, su sıktılar” dedim,gülüştük !...
oda bana “ Belki sana farkında olmadan bayat aşı yapmış olabilirler ama sanırım bilerek olmamıştır “ diyerek de işi tatlıya bağladı.
İlahi ağabey, bilirim sen de benim gibi hep iyi niyetlisindir !...
*
Telefon da cevabını bitirir bitirmez de, hemen soruyu yapıştırdı “ Bu Fatih Tekke olayı nedir ya. Herkes bir şeyler söylüyor, yazıyor, çiziyor. Gelecek mi ? Gelmeyecek mi ? Sen bilirsin bi anlatsana “
Buyurun, yandan yakın.Telefonda bir şey soralım dedik, borçlu çıktık.Grip, mırip derken Fatih Tekke"ye atladık.
Ben, bu konuda bugüne kadar elde avuçta tutulur, net bir şey yazmadım. Ta ki kesin sonuçlarını, tarihlerini ve kararları öğrenip şimdi size aktarıncaya kadar.
Bir,kaç gün önce en son 0-0 biten Rubin Kazan- F.C Zenit şampiyonluk maçı sonrası,karşılaşmayı orada takip eden Lig TV muhabiri Can Karyağdı aracılığıyla, bu konuda Fatih Tekke"nin bir kez daha düşüncesini aldık ve sonuç şu çıktı.
Fatih Tekke"nin Türkiye"de, Burdur"da 23 gün kısa dönem vatani görevini yapabilmesi için, Rusya"da veya yurt dışında tam 1090 gün kalması, gece yastığa baş koyması gerekiyor.
Fatih, Rusya"ya gideli neredeyse 3 yıl oldu ama Fatih"in Türkiye"ye gelip, izinli geçirdiği günler ise 1090 günün içerisinden sayılmıyor.
Ayrıca, Fatih Trabzonspor"un teklif getirmesi halinde, ocak ayında gelecek ve bu seferde Spor Akademisi mezunu olduğu için 5 ay askerlik yapmak zorunda kalacak. Yani diyor ki; “ Ben, 23 gün kısa dönem askerlik yapmanın peşinde değilim, Eğer Trabzonspor"a geleceksem 5 aylık askerlik süremi de yaparım”
Bu oyuncunun Türkiye giriş çıkışları, Emniyet Müdürlüğü pasaport şubesinden tespit ettirilerek, günleri hesaplandı. Fatih bu süreyi önümüzdeki yılın Ağustos ayında dolduruyor.
Aynı zamanda Ağustos ayında sözleşmesi de bitiyor. Benim söylemek istediğim şu; Tüm bunlar Fatih Tekke"nin Trabzonspor"a transferine engel değil, Tekke"nin Trabzonspor"a transfer edilip, edilmemesi de beni çok ilgilendirmiyor.
Benim üzerinde durduğum nokta, Trabzonspor"da yaşı olgun,Trabzonlu bir takım kaptanının büyük bir eksikliğidir.
Anlayacağınız yeni ve uzun sürecek bir sistem adına, Alex Ferguson modelinin başlatılması için,bu konuda son söz, henüz kesinleşmese de Şenol Güneş de.
