Türk siyaseti o kadar baş döndürücü hızla hareket ediyor ki bu hıza ayak uyduramayan siyasiler istemeden de olsa gemiden denize düşüyorlar, bazıları da siyasetin kirli oyunu neticesi bir şekilde siyaset sahnesinden çekilmek zorunda bırakılıyor.
Deniz BAYKAL, kendisine yapılan komple sonrası Genel Başkanlıktan ayrıldı ve yapılan olağan kongre neticesi sayın Kemal KILIÇDAROĞLU CHP’nin yeni Genel Başkanı oldu.
Türk solu hatta merkez sağın bir kısmı KILIÇDAROĞLU’na destek veren mesajlarını yolladılar, Küskün CHP’liler partiye geri dönüş sinyalleri vermeye başladılar yani CHP’ye akın başladı desek yeridir.
Bu olacakları zaten daha önce yazdığım köşe yazımda, şu şekilde belirtmiştim;
“Bu gelişmeler sonucunda Kemal KILIÇDAROĞLU CHP’nin yeni Genel Başkanı ve sol kesimin KARAOĞLAN 2 si olur. Bu CHP’de ve Türk siyasi tarihinde yeni bir sayfa açar, CHP içerisindeki dengelerin iyi kurulmasıyla birlikte CHP %30’ların üzerinde oy oranı ile ya tek başına ya da kurulacak yeni Hükümetin en güçlü ortağı olur.”
Esas korktuğum bundan sonra meydana gelecek yeni kaset savaşları ve ortalığa saçılacak olan karalama belgeleridir. CHP ya da sol tandaslı kesimler tarafından yaptırılacak kamu oyu araştırmalarında, CHP’nin oy potansiyelinin arttığını görecek olan AK Parti Yönetiminin, bundan sonra muhalif Partilere karşı tutumunu daha da sertleştireceği ortadadır.
AK Parti özellikle BAYKAL’a yapılan kaset skandalının peşini bırakacak mı acaba hiç sanmam, kaseti çıkaranlar bulununca, siyasi yaşamda yeni çalkantılar yaşanmayacak mı? Önümüzdeki günlerde çok şeyler olacak gibi gözüküyor Türk siyasetinde, dua edelim de bu kaset CHP’li herhangi biri ya da birileri tarafından çıkartılmamış olsun, bu CHP’yi önce iç hesaplaşmaya sonra da parçalanmaya kadar götürür, çünkü olay çok iğrenç. Türk halkında bunu kaldıracak ne kalp ne de mide var. Kemal KILIÇDAROĞLU’nun ise böyle bir olayın ortaya çıkması halinde, görevini hemen bırakacak kadar asil olduğu zaten ortada. Bu nedenle atılacak tüm adımlara ve özellikle provokasyonlara karşı, CHP yetkililerinin çok dikkatli olmaları gerekiyor, yeni liderleri KILIÇDAROĞLU gibi sakin ve sükunetle olayları takip etmeliler. Özellikle Parti kadrolarında istedikleri görevleri alamayan siyasilerin, geçmişteki olayları bir kenara bırakarak, partileri için var güçleriyle hiçbir karşılık beklemeden çalışmaları gerekiyor, eğer bir iç hesaplaşmaya kalkarsalar bundan en büyük zararları da kendileri görür, zira CHP’nin son atımlık barutunu da boşa harcıyacağını sanmıyorum.
Türkiye’de çok büyük bir kesimin, önce CHP’nin Genel Başkanı sonrada Başbakan olarak görmek istedikleri; vatansever duyguları güçlü, zayıftan yana, hak hukuk arayan, son derece kültürlü, halk adamı, akıllı bir lider milyonların duygularına tercüman olarak geldi, hoş geldin ikinci KARAOĞLAN.
Bundan sonra ne olacak, bence KILIÇDAROĞLU çevresinde bulunan bazı siyasilerin sözlerine fazla kulak verirse, liderliği ve Başbakan olma hayalini tez zamanda rafa kaldırır, bu nedenle çevresindekileri fazla dinlememeli kendi bildiği şekilde hareket etmeli, çok önemli kararlarında ise Yönetime aldığı genç insanların fikirlerine daha çok önem verirse, başarılı olur.
