Trabzonspor camiasının önünde Divan Başkanlık Kurulu seçimi var.

Mevcut yönetim, ilan duyurusuna çıkardı, 14 Şubat (İkinci toplantı) olarak açıklandı.

Seçimle ilgili camiada ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Bu zamana kadar Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu için tek aday, tek liste çıkmışken, camia tek aday üzerinde uzlaşarak seçime gitmişken, bu kez bu geleneğin bozulacağına dair gelişmeler yaşanmaya başladı.

Bir dönem Sadri Şener’in başkanlığı dönemi yöneticilik yapan Avukat Ali Sürmen adaylığını geçen hafta açıkladı..

Dün de, bir dönem Atay Aktuğ’un başkanlığı dönemi başkan yardımcılığı görevinde bulunan Nadir Saral adaylığını açıkladı.

Ancak, camia iki adaylı yarışa sıcak bakmıyor.

Tek adaylı seçimden yana olduğumuzu bundan önceki yazımızda gündeme getirmiştik, bu görüşümüzü aynen taşıyoruz.

Divan Başkanlık Kurulu seçimi için ortaya çıkan iki adayın içinde bulunduğu ortak yol bulma çabası çalışmalar yapılıyor.

Eski asbaşkanlardan İskender Önal’ın başkanlığında bir listenin oluşması ve adaylığını açıklayan iki adayın da bu listede yer alması yönünde yapılan çalışmalar ne derece destek bulacak belli değil.

Orta yol bulunarak tek adaylı bir yarıştan yanayım, camianın önde gelen isimleri ağırlıklı olarak şimdiki adaylardan hiçbirine meyil etmiş değil.

Adayların ortaya çıkması için perde arkasında kendilerini ortaya koyan bazı fanatiklerin, kendi aralarındaki çekişmelerden kaynaklanıyor, çok adaylı yarış.

Kulüp Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu, Divan Başkanlık Kurulu seçimine gidilirken, aday çıkarmayıp, adaylardan birinden yana tavır koymamış olması belirlenmiş bir taktik ve politikanın ürünü olduğu anlaşılıyor.

Haciosmanoğlu’nun Trabzonspor başkanı olarak temsil etmesi camianın büyük bir kesimine zul gelmesi ne kadar doğal ise de Haciosmanoğlu kendisini camiaya kabul ettirmek için olumlu bir çabası da yok.

Kulübü batağa sürüklemeye devam ediyor.

Haciosmanoğlu’nu Trabzonspor Başkanı seçmek için son yapılan seçimli genel kurul öncesi çaba harcayanlar, bugün yine Haciosmanoğlu’nun politikasına kulübü kurban etme uğruna Divan Başkanlık Kurulu oluşumu için camiayı yeniden bölmeyi göze almış, tabir yerindeyse sidik yarışına girmişler.

Haciosmanoğlu bir taşla iki kuş vurmak üzere, onun istediği de camianın daha da küçük parçalara bölünmesi.

Bu bölünmeden en karlı çıkacak isim kuşkusuz Kulüp Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu olacak.

Yeniden bölünmüşlüğe en çok sevinecek olan kişi olacak.

Bir tarafta, eski başkan Sadri Şener’in yönetici yaptığı Ali Sürmen, diğer tarafta eski başkan Atay Aktuğ’un yönetici yaptığı Nadir Saral.

Eski başkanlar Atay Aktuğ ile Sadri Şener, Trabzonspor’un menfaati olduğu yerde, mutlaka birlikte hareket edip, ayrı düşmeyecekleri gibi camianın bölünmesine göz yummazlar.

Sürmen ile Saral’ın divan başkanlık kurulu başkanlığı yarışına girişmeleri, Şener ve Aktuğ ekiplerinin birbirine düştüğünü yansıtıyor olsa da gerçekte böyle değil.

Çünkü, divan başkanlık kurulu yarışını asıl başlatan isimler ne Aktuğ ne de Şener.

Gerçek olan şu; iki yanlış bir doğru etmiyor.

Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu seçimi yarışla sonuçlanması, kulübün haklarını koruyan, camiaya birlik beraberlik aşılayacak bir yapı ortaya çıkarmayacaktır.