Turgay Beşyıldız
IV. Şenol GÜNEŞ devri
İçinde bulunduğumuz ayın başında, böyle bir karar o ki alındı.
Futbolun tüm birimleri ve her türlü sorumluluğu Şenol Güneş’e bağlandı diye biliyoruz. En alttaki minik takım ile en üst teki Trabzonspor-A takımının,aynı sistemi oynaması,
aynı modeli benimsemesi gerekiyor.
Trabzonspor’un ve taraftarlarının zamanını alacağı ama sonunda düzlüğe çıkacağı tek kurtuluş yolu olacaktır.
Manchester United,Arsenal,Liverpool,Barcelona,Atletico Bilbao ve Bayern Münih, gözümüzün önündeki en iyi modeller olarak bunu yaptılar ve yapıyorlar.
Onların farkı maddi güçleri,Avrupai bakış açıları,eğitim ve kültür seviyeleri ve kulüp yapılarındaki prensiplere,kararlara tavizsiz uymaları.Futbolcuya ve teknik adama gebe kalmama modellerini de sayabiliriz …
Trabzonspor ise kesesine göre ve daha çok yabancıya değil ,yurt içine ve Trabzon’a dönük olması gerekiyor.Hele de bu saat den sonra.
En azından bu dar boğazdan çıkmak gerekiyor…
*
Mahkemeleri devam eden üç dava,bunlardan en önemlisi kulübün 5 milyon lot’unu elinde bulunduran QVT uluslar arası fon ,ayrıca futbol federasyonundan bu sezon sonuna kadar canlı yayınlanacak olan karşılaşmaların ücretlerinin de tahsil edilip kullanıldığını düşünürsek,Trabzonspor artık ayağını yorganına göre uzatmak zorundadır.Ta ki rahat bir nefes alana kadar.
Bununda ilk adımı Şenol Güneş olmalıydı ve oldu. Olmasaydı, Giray Bulak,Hüsnü Özkara,Sadi Tekelioğlu ve ya diğerleri olabilirdi …
Önemli olan burada ilk kez uygulanmaya başlanacak sisteme, Trabzonlu teknik adamla başlanacak olması ve karar kılınması ve de bunun arkasında mağlubiyetlerde olsa durulmasıdır.
Şenol Güneş de Teknik adamlık dönemine, yıllarca formasını giydiği Trabzonspor da başladı.
1988 yılında,ben Mehmet Ali Yılmaz ve Asil Nadir döneminde, Güneş gazetesinde iken, Alman teknik adam Werner Biskup,görevine son verilince sevgilisiyle, o zaman etrafı boş arazi olan Mehmet Ali Yılmaz tesislerindeki bordo,mavili kulübü, kafası iyi vaziyette tarladan terk ettikten sonra, Şenol Güneş ilk kez takımın başına geçmişti.
1988-1989 sezonunda tüm maçlarda görev yaptı. 1989-1990 sezonuna hazırlanırken lig başlamadan istifa etti.
İlerleyen yıllarda takvimler 1993 yılını gösterirken, Belçikalı teknik adam George Leekens’ın yardımcılık görevini üstlendi.Ardından Leekens görevi bırakınca,Güneş 1993-94 sezonu içerisinde takımın başına tekrar geçti.
1993 yılında aldığı görevi, 1997 yılında yanlış hatırlamıyorsam,farklı bir Beşiktaş mağlubiyeti sonrası,ligdeki 20.haftadan sonra devir etmek zorunda kaldı.
*
Daha sonra A milli takımın başına geçti. Türk milli takımını 2002 Dünya kupasında, Dünya 3. yaparak büyük bir başarıya imza attı. 2004 yılında geçici olarak göreve gelen İhsan Derelioğlu’n dan görevi teslim alarak, 3.kez Trabzonspor kulübünün başına geçti.
Dünya 3.lüğü apoleti olan Şenol Güneş, 2005-2006 sezonunda ise ilk kez takımını bu kadar erken bırakmak zorunda kaldı. Baskıyla geldiği takımını, Ligin 7.haftasından sonra Boşnak teknik adam Vahid Halilhodziç’e teslim etti.
Yaklaşık 3 yıldır Güney Kore liginde çalıştırdığı FC.Seul takımına tarihinde ilk kez Play Off maçları oynattı…Artık yeni bir model için futbolun A’ sın dan , Z’ sine kadar her şeyin ona bağlandığını biliyoruz.
Artık sen,ben,o,kavgasının bitmesinin zamanı sanırım gelmiştir.
Teknik adamlık konusunda bu kulüp ,yönetimi ,hocası,futbolcusu,personeliyle içi kalaylı bir kazan içerisinde istisnalar hariç, yılarca dönmüş durmuştur.Bir maç görev yapan Ünal Karamanı saymasak,Son 25 yılda, 25 tane teknik adam gönderilmiştir yada istifa etmiştir yada ettirilmiştir.
*
Artık bu kıyama dur demenin ve yeni bir model anlayışının başlamasına
”Evet” demenin zamanı çoktan gelmiştir.
Başarının ve her kademede yapılanmanın zamanla geleceğine inanılarak, 4.kez göreve getirilmek için kendisi rahat ve huzurlu bir ortamı bırakıp, takımı için yine stresli bir düzeni, ücretini de almak kaydıyla kabul etti.Trabzon’a gelip tesislerden 4.dönem için içeri girdi…
Özellikle yerel ve yaygın medyaya,menajerlere ve yönetim kurulu üyelerine karşı disiplinli bir teknik adam ve bizce de böyle olması gerekiyor. Hele de tesislerdeki antreman sahalarının içerisinde,idman esnasında futbolcuların sayısı kadar sivil var ki, bi havaalanın oralarda otlayan koyun sürüsünün çobanı eksik.
Sanırım böyle ufak tefek görünen konularda dahil olmak üzere,yavaş yavaş,tek tek bu kulübün,idari,teknik yapısını, prensiplerini ve karakter anlayışını Güneş, ortaya koymalıdır ve taşlar yerine oturmalıdır.
*
Ankaragücü’n den sonra, Denizlispor’u ve Fenerbahçe’yi yenerek, ilk devreyi 30 puanla kapatmak,önemli olmakla beraber,önümüzde asıl yapılması gerekenleri
düşünürsek, bu maçların skorlarının hiç önemli olmadığını görürüz.
Önemli olan artık bu kulübün kendi mantalitesini,kendi geleneklerini,kendi anayasasını ve kendi coğrafyasına uygun yapısını zamanla oluşturmasıdır.
Başarı; Plan,bütçe,sistem,sabır,sevgi,ortak dengeler,yapılanma ve uygulanmasından geçer.Yani önce teorik,sonra pratik.
Zafere gidilecek yolda,maddi,manevi üzülecekler,işsiz kalacaklar,menfaatleri zedelenecekler olabilir ama Trabzonspor, bireylerin mutluğu,vakit geçirme ve makam yeri değil,keselerinin durumu değil, bu kentin ve koca bir camianın başarısı,gururu,huzuru ve ortak sevincini paylaşmak için var olmalıdır.
Bu gülü dikenli yolda, haftalık yenilgilere maç sonrası tepki gösterecek olan taraftarlar varsa, O pazara kadar olan taraftarlara şimdiden derim ki, tribünlere kesinlikle gelmesinler. Bu takım belki yarın 2 bin kişiye,3 bin kişiye oynayabilir ama bir,iki yıl sonra kombine bilet alabilmek için araya torpil sokmaya çalışırsanız, sakın şaşırmayın.
Bu yüzden ligde alınacak galibiyetler ve mağlubiyetler sonrasında
unutulmamalı ki;Ne şampiyon olunacak,ne küme düşülecektir.Tarlada çiçekler açacaksa ve bundan herkes nasibini alacaksa,Şenol Güneş’i her nedense sevin yada sevmeyin, her türlü desteği bu sefer başarı gelene kadar, vermek zorundasınız.
Televizyon ekranlarında ağızlarından salyalar akan, egolarından ve komplekslerinden kurtulması gereken bazıları da !...
---------------------------------------------
Trabzon,Lösemili çocuklar için hastane ve toplu taşımacılık için raylı sistemi, acilen bekliyor.