Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Kanal İstanbul Karadeniz'i nasıl etkiler?

Bölgesel Isınma ve kirlilik-besin girdisi nedeniyle oksijenli yaşam alanın üçte birlik kısmını şimdiden kaybeden Karadeniz in dikey havalandırılması Kanal İstanbul’un neden olabileceği tuzluluk artışından dolayı daha da azalabilecektir (Warmer winters are changing the makeup of water in Black Sea A new study published in AGU's Journal of Geophysical Research, 2019 ).

Bu durum yüzde doksanı oksijensiz olan Karadeniz sularının daha da oksijensiz hale dönüşmesine neden olabileceğinden Karadeniz in bileşimi, ekolojisi ve bölge ekonomisi olumsuz etkilenebilecektir( Could the Cold Intermediate Layer of the Black Sea disappear in the near future? A recent JRC article investigates how regional climate warming is heating the Cold Intermediate Layer (CIL) of the Black Sea, 2018).
.

Bölgesel ısınma ve kirlilik-besin girdisi nedeniyle şimdiden oksijenli canlı yaşam alanın üçte birlik kısmını kaybeden Karadeniz’i Kanal İstanbul daha hızlı bir şekilde olumsuz koşullara sürükler.
1955 yılında nehirlerden Karadeniz’e boşalan yüzeydeki 140 m kalınlığındaki oksijenli su katmanı zamanla azalarak 2015 yılında 90 m ye kadar düşmüştür ( The Black Sea has lost more than a third of its habitable volüme, Science News, 2016).

Oksijenli katman Karadeniz’in ancak yüzde onluk kısmını oluşturur.

BOĞAZDAN GİREN TUZLU SU KARADENİZİN HAVALANDIRILMASINA ENGELDİR

En derin yeri 2012 m olan Karadeniz tuzluluk, ısı ve oksijen farkından dolayı birbirlerine karışmayan farklı üç katmandan oluşur.

Çok daha soğuk olan ara katman, üsteki oksijenli katman ile alttaki oksijensiz hidrojen sülfürce zengin katman arasında yer alır.

Karadeniz’e, özellikle kuzeybatıdan giren büyük nehirlerin taşıdığı oksijenli tatlı su İstanbul Boğazından Karadeniz’e giren daha yoğun tuzlu su katmanı üzerinde yer alır.

Yoğunluk farkından dolayı Karadeniz’in daha hafif oksijeni bol olan yüzey suyu derinlere batamadığından beraberindeki oksijeni de derin kısımlara taşıyamaz. Başka deyişle Karadeniz’de Akdeniz’de olduğu gibi derinlere doğru etkin bir havalandırma söz konusu değildir.

Kış aylarında ısının düşmesine eşlik eden soğuk rüzgarlar ve kuzeyden Karadeniz’e giren soğuk nehir suları Karadeniz’in yüzey sularının bol oksijenli ve daha yoğun olmasına neden olur. Ancak alttaki göreceli olarak daha fazla yoğun tuzlu su nedeniyle soğuk oksijenli yüzey suyu çok derinlere inemez ve oksijenini derinlere doğru yeterince taşıyamaz.

Başka deyişle tuzluluk ısıya üstünlük sağlar ve düşey havalandırmayı önler. Bu nedenle Karadeniz’de kış ayları dahi düşey havalandırma yeterince oluşamaz.

Kaldı ki son yapılan bilimsel araştırmalara göre1995 yılından itibaren bölgesel ısınma nedeniyle kış ayları daha ılıman geçmekte, soğuk olan ara katman ısınmakta, Karadeniz’e kuzeyden soğuk su girdisi azalarak Karadeniz’in bileşimi ve ekolojik yapısı bozulmaktadır.

KANAL İSTANBUL KARADENİZİN DİKEY HAVALANDIRMASINI DAHA AZALTABİLECEKTİR

Yaklaşık 25 m deriliğindeki Kanal İstanbul Karadeniz’in üst düzeydeki oksijenli suyunu boşaltmasına karşın Boğazlardan daha fazla girebilecek Akdeniz’in tuzlu suyu Karadeniz’in tuzluluk oranını o oranda artıracak, katmanlı yapısını daha da pekiştirecek ve dikey havalandırılmasını da o oranda azaltabilecektir.

7500 yıl önce Karadeniz kapalı bir tatlı su gölü idi.

Kutuptaki buzulların erimesi ve okyanusların su seviyelerinin yükselmesi nedeniyle Akdeniz’in tuzlu suları boğazlardan Karadeniz tatlı su gölüne girerek bu günkü Karadeniz’in az tuzlu ve dikey katmanlı yapısının kazandırılmasını sağlamıştır.

Zamanla alttaki yoğun tuzlu su katmanı üstteki daha az yoğun oksijenli suyun derinlere doğru inmesini engelleyerek Karadeniz’in derin kısımlarının oksijensiz kalmasına ve dipte hidrojen sülfürlü gazların birikmesine neden olmuştur.
Hiç şüphe yok ki Boğaza paralel açılacak olan İstanbul Kanalı Karadeniz in tuzluluk oranını dolaylı yoldan daha artıracağından Karadeniz’deki dikey havalandırma çok daha kısıtlanacak ve Karadeniz’in çok daha büyük kısmı oksijensiz kalacaktır.

Özetle Bölgesel Isınma ve kirlilik-besin girdisi nedeniyle oksijenli yaşam alanın üçte birlik kısmını şimdiden kaybeden Karadeniz in dikey havalandırılması Kanal İstanbul’un neden olabileceği tuzluluk artışından dolayı daha da azalabilecektir. 

Bu durum yüzde doksanı oksijensiz olan Karadeniz sularının daha da oksijensiz hale dönüşmesine neden olabileceğinden Karadeniz in bileşimi, ekolojisi ve bölge ekonomisi olumsuz etkilenebilecektir
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Osman Bektaş Arşivi

Trabzon Valiliği'ne açık mektup

08 Ağustos 2023 Salı 17:57

Zorunlu açıklama

02 Mart 2023 Perşembe 15:38

Doğu Karadeniz bölgesi depreme hazır mı?

17 Ağustos 2022 Çarşamba 14:14

Sahil dolgularının akıbeti?

18 Mayıs 2022 Çarşamba 11:52