Salih Çamoğlu

Salih Çamoğlu

Meydan Aziz Yıldırım'a Bırakıldı

Pazar akşamı Telecom Arena’da oynanan Türkiye-Kazakistan milli futbol karşılaşmasının ardından, medyanın gündemini izliyor olmalısınız.

 Karşılaşma anından itibaren, oynanan futbolla, alınan sonuçla ilgili tek yazı, tek yorum yok.

 Varsa yoksa Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’in karşılaşma öncesi ve sonrasında sebebiyet verdiği pislik, karşılaşma unutuldu, Volkan’ın baş aktör olduğu olaylar konuşuluyor.

 İstanbul medyası Volkan Demirel’e toz kondurmuyor, eleştirmiyor, milli maçta kaleci olarak maça çıkacak olmasına rağmen, sahayı terk edip gitmesine karşı hiçbir medya kuruluşu, medya mensubu eleştiri getiremiyor.

 Federasyon’da susuyor, Milli Takım Teknik Direktörü o bildiğimiz dobra Fatih Terim’de lafı eveleyip geveliyor.

 Allah aşkına neden Fener kalecisi Volkan’da başka futbolcu milli maç öncesi taraftardan küfür yemiyor.

 Neden hep Volkan, niçin hep, Emre Belezoğlu gündemde?

 Bu adamların kulüp başkanları gibi kulüpleri de çete başı, şikeci ve teşvikçi diye damga yelmişler.

 Namuslu medya bunları da yazıyor.

 Sayıları parmakla gösterilse bile Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın çete başı, şikeci ve teşvikçi olduğunu yazan, televizyon ekranlarına çıkıp söyleyen İstanbullu medya mensupları var.

 Aziz Yıldırım Türk futboluna büyük tahribat vermiş, çete kurup futbolun zoraki patronu olma hayalini gerçeğe dönüştürmüş, bundan dolayı yargılandığı tüm mahkemelerde ceza almasına rağmen, siyasetin uydurduğu bir kılıf ile yeniden yargılanma yolu açılınca, Aziz Yıldırım daha da zıvanadan çıkmış, herkesi tehdit etmeye başlamıştır.

 Aziz Yıldırım’la bir tek Trabzonspor Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu mücadele veriyordu.

 Haciosmanoğlu’da kendi adına değil, Trabzonspor Başkanı olarak kulübün hak ve menfaatlerini savunmaya çalışıp, şike ile bordo mavili takımın elinden alıp Fener müzesine koyduğu 2010-2011 şampiyonluk kupasını istiyordu.

 Haciosmanoğlu’nun da sesi soluğu son aylarda kesildi.

 Belli ki, şikenin üzerine daha fazla gitmemesi için kendisine bir yerlerden telkinde bulunuldu, ikaz geldi.

 Şimdi hapiste cezasını çekmekte olması gereken, spor kulübü yöneticiliği veya başkanlığı değil, spor sahalarına yanaştırılmama cezasını yemiş olma konumunda olması beklenen Aziz Yıldırım Türkiye’de savaş başlatmış durumda.

 Önüne kim gelirse saldırıyor.

 Ne Galatasaray’ı Beşiktaş’ı kalıyor, onlara da saldırıyor, Futbol Federasyonu’na ağzına ne gelirse söylüyor.

 At sahibine göre kişnermiş.

 Fener kalecisi Volkan’da direktifleri aldığı Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım’a benziyor, onun yolundan gidiyor.

 Böyle olunca da futbol aşığı olan diğer takımların taraftarları Fener kalecisi Volkan’ı milli forma ile karşılaşmada yer almasını içine sindiremiyor.

 Niye başka bir milli futbolcu değil de Volkan ve Emre Belezoğlu.

 Adamlar Aziz Yıldırım çetesinin elemanları, başlarındaki insan ne yapıyorsa, onlar da onun yöntemini kullanıp onun yolunda gidiyorlar.

 3 Temmuz şike sürecini ortaya dökülen tüm pisliğe Aziz Yıldırım ve avanesinin suçları tescil edilmiş olmasına rağmen, Türkiye’de şike yoktur diyenlerin çoğu Türkiye-Kazakistan karşılaşmasının ardından, futbolun kirlendiğini ve batağa saplandığını ikrar eder şekilde açık konuşmaya başladılar.

 Milli takımın maçlarına seyirci gelmiyor, gelen seyirci de Volkan Demirel gibi orta oyuncusu, kabadayıların oynadığı oyunları seyredince, kahroluyorlar.

 Aziz Yıldırım ve adamlarının elinde oyuncak olmaya göz yumulduğu sürece Türk futbolu Edirne’den öteye gidemediği gibi Türkiye liglerinde tribünlere gelecek az sayıda taraftarlar da sen oyna başkan sen oyna naralarının altında devam eder.

 

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.