7 Haziran seçiminde HDP’nin yüzde on barajını aşarak parlamentoya girmesi çeşitli çevrelerce bayrama dönüştürüldü.
Bayram gibi kutlama yapanlar sırf HDP’liler ve dağdaki uzantıları PKK’lılar değil, Türkiye’nin kaymak tabakasını oluşturan kesim de bayramdan nasiplendi, coştukça coştular.
Dağdaki eşkiyadan hiç bir farkı olmayan Selahattin Demirtaş ve partililerine sempati oluştu 7 Haziran seçimi arifesinde, seçim barajı aşılınca da yer yerinden oynadı.
Kazanan kimdi?
PKK.
Otuz yılı aşkın süredir masum insanları öldüren, asker ve polisimize kalleşçe kurşun sıkıp şehit eden terörüstlerin ne kadar seveni varmış da biz meğer bilmiyormuşuz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı düşman gözüyle gören kesimler, Selahattin Demirtaş’a methiyeler diziyorlar, onu her yere yakıştırıyorlar.
Aslında Demirtaş’ı adam yerine koyan Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Çözül süreci kapsamında HDP’ye çok büyük taviz verdi.
PKK’nın, HDP’nin sözünden çıkmayacağını sandı Tayyip Bey.
Sonradan kendisi de Demirtaş’ın PKK’dan biri olduğunu öğrendiğinde o tarafa taviz üstüne taviz çoktan verilmiş, yeterinden fazla şımartılmıştı.
7 Haziran seçiminden sonra üzerinde en çok durulan konuların başında, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde seçim güvenliği için devletin önlem almadığı, tüm arazinin HDP ve PKK’nin insafına bırakıldığı şeklindeydi.
Onlar da silah zoruyla bu bölgelerdeki oyların üzerine çöreklendiler, oylar gizli değil, açık olarak PKK ve yanlıları tarafından sandıklara atıldı.
Sonuç PKK’yi sevindirdi.
Olacağı buydu.
Şimdi yeni bir seçim var kapıda.
1 Kasım’da seçmen erken seçim sandığına gidecek ülkenin kaderini oylayacak.
Hem de kader oylaması olacak.
Çünkü, 7 Haziran seçiminden sonra siyaset sahnesinde yer alanlar adeta tiyatro oynadılar, tüm yüzlerini ortaya serdiler.
Ülkeyi düşündüğü için taviz veren siyasetçi yok.
Bir umut AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olması.
Görünen o ki, devlet 1 Kasım seçiminde sandığı boş bırakıp teröristlere teslim etmeyecek.
Sağduyu sahibi Türk halkı da devletten PKK terör örgütüne daha büyük darbeler vurmasını bekliyor.
Bu millet bu devlet aciz değildir.
Askerini, polisini, masum vatandaşını da korur, seçim sandıklarına da sahip çıkar.
