OYNAMADAN KAZANMAYA DEVAM
Antalyaspor'un Avni Aker'e çıkarttığı kadro ve kulübedekilere bakınca, üç sonuçlu oyunda en son tercihlerinin galibiyet olduğu belli oluyor. Akdeniz ekibinin hocası da, oyuncuları da alınacak az farklı mağlubiyeti baştan kabullenmişler. Trabzonspor'a yön veren teknik kurmayların Samet Aybaba ve ekibinden farkı ise, önce kaybetme, sonrasında Allah kerim.
Mustafa Hoca'nın ana felsefesi kaybetmemek üzerine. Oyuncu tercihleri de, oyun kurgusu da bunun üzerine kurulu. Ama Hoca'nın futbol mantığı ile Trabzonspor seyircisinin futbol mantığı örtüşmüyor. Hoca öncelikle kaybetmemeyi, seyirci ise her şart ve koşulda daima kazanmayı istiyor. Trabzonspor heyecan vermediği için de seyirci maçı televizyondan seyretmeyi yeğliyor.
GÖÇEK TUTARSIZDI
Olcan -Vederson mücadelesinde beyaz noktayı gösteremeyen Hüseyin Göçek, Malouda- Emre Güngör mücadelesinde penaltıya hükmetti. Olcan'ın pozisyonu penaltıya daha yakındı. Ikinci pozisyonu inanmadan penaltı çalan Göçek, Emre Güngör'e sarı kart gösteremedi. Olayın özeti budur.
TRABZONSPOR BU SORUNU ÇÖZMELİ
Rakibin ön bölgede yaptığı ikili üçlü sıkıştırmalarda bile, Mustafa Yumlu ve Bamba'nın değil öne, yana top yapmakta zorlanmaları neyle izah edilebilir? Bordo mavili teknik heyetin, kendi savunmasından çıkarken Mustafa, Bamba, Zokora ve Aykut Akgün dörtlüsüne yan top yapmanın bir fayda sağlamadığını, diğer yanda üçüncü bölgedeki Yusuf,Olcan,Malouda ve Herique'ye de daha hareketli olmaları gerektiğini geride kalan 30 resmi maçta öğretmiş olması gerekirdi.
Aykut Akgün-Emre Güral ve sonrasındaki Henrique- Adrian değişikliği kalan dakikaların daha heyecanlı geçmesini sağladı. Bunu görebilmek için 50 dakika beklemek gerekmeyebilirdi. Yazının başında da aktardığımız üzere, maça zihin olarak teslim olmuş başlayan Antalyaspor karşısında korkaklığın gereği yoktu. Nihayetinde 0-1 geri düşülün maçta 2-1 ilk galibiyet bu oyuncuların katkısı ile geldi.
KAZANMAK GÜZEL AMA!
Trabzonspor sıradanlaşıyor. Siyasal haritada büyükşehir ünvanı verilen Trabzon'da, futbol anlayışı kasaba yakımı statüsüne doğru gidiyor.
Bunda, Avrupa'nın fosası çıkmış eski yıldızlarını Avni Aker'e getirerek kendi reklamını yapan ve bu oyuncular için hocasına "Oynat!" baskısı yapan Başkan'ın da,
Avrupa'da savunma futboluyla kazanılan ve alkışladığımız başarının yanında, kendi evinde kaybetmeyen ama basit maçları da kazanamayan bir takımın hocası olarak anılmak isteyen Mustafa Reşit Akçay'ın da,
Her ne olursa olsun, takım ne kadar kötü futbol oynarsa oynasın takımını yanlış bırakan taraftarın da payı var.
***
Geride 5 aylık beraber çalışma süresi, 30 resmi müsabaka ve koskoca bir ilk devre kaldı. Trabzonspor teknik heyetinin üstüne koyacağı çok şey olabilir ve olmalıdır da. Ancak hâlâ futbol oynamayan bir takım varsa bunun da sorgulanması gerekir.
Hem de kazanılan bir maçın ardından.
Hem de kulübün bunca ekonomik sorunlarına ve Avrupa'nın eski yıldızlarının aldıkları para ile ters orantılı katkı vermelerine rağmen, aynı anlayışla transfer çalışmaları yapılırken...