Kadir Can
Paso rezalet!
Tamam yönetimi anlıyoruz!
Sıcak para girişi gerekiyor ve bunun yolu da Pasolig Kartlarını satmaktan geçiyor.
Süper Ligi kapsayan bir uygulamanın UEFA ön eleme maçına taşınmasının nedeni bu durum.
İnternet ağında Paso Lig sistemi yavaş işleyince insanların çektiği işkence de bir başka durum.
Maçın başlamasına 15 dakika var, taraftar “Tüm öğleden sonramı bu işe ayırdım” diyor ve hala stada girememiş.
Öfke ve kızgınlık had safhada.
Neyse ki birileri insanların çektiği azabı görünce kapılar açıldı.
◊◊◊
Bu sefer de taraftarın elindeki e- bilette hangi kapıdan gireceği belli olmasına rağmen tüm maraton seyircisinin tek bir kapıdan içeriye alınmaya çalışılması şaşılacak bir durum!
Neden böyle bir tavır izlendi anlamış değiliz.
Taraftarın ısrarlı bir şekilde durumu anlatmaya çalışması diğer kapıların varlığını akla getirdi de insanlar rahatça içeri girebildiler.
Herkes kendi kapısından içeri alınmaya başlanınca ortam bir anda yumuşadı.
Tıpkı Trabzonspor’un ilk yarıda rakibini ısıramamasından dolayı Rostov’un rahat bir oyun oynaması gibi bir durum yaşandı.
Neyse ki gol, rakip tam direnç kazanmaya başladığı dakikalarda geldi.
Trabzonspor, Bursa maçına göre daha arzulu, topu daha iyi kullanıp dikine oynayan ve sahaya daha hakim olan taraftı.
Gerçekte Rus takımı bizim takıma göre çok daha düşük seviyede olması yanında bizden çok daha fazla resmi maç yapması da avantajlarıydı.
◊◊◊
Gol çok kritik bir anda geldi!
İlk yarıyı gol yemeden bitirmeye çalışıyorlardı ki golü bulduk.
Hocanın söylediği güven eksikliği konusu böylece aşılmış oldu.
Trabzonspor, eksiklikleri olmasına rağmen takım halinde futbol oynamaya çalışması ilerleyen haftalar adına umut verici.
Özellikle Kevın Constant çok fantastik ve taraftarın uzun süredir beklediği tarzda bir oyuncu.
Yattara’nın top tekniği ile kıvraklığı, Jaja’nın çabuk kuvveti Kevın’da birleşmiş.
Bizim tek korkumuz daha önce de yazdığımız gibi oyuncunun Malauda gibi bir tavır takınması.
Bu anlayıştan uzak kalırsa Trabzonspor’a uzun yıllar hizmet eder.
◊◊◊
Takım savunmamızda eksiklikler olduğu aşikar!
Bunun nedeni takım bütünlüğünün zaman zaman oyun içinde kopması.
Ağır idmanlardan sonra bu durumun yaşanması çok normaldir.
Zamanla bloklar arasında uyum sağlanır.
Bizce bu takımın artık transfere ihtiyacı yok.
Bu saatten sonra elimizdeki oyunculardan daha çok verim almanın yoluna gidilmeli, oyuncuların performanslarında yükselme sağlanmalı.
Yeni oyuncunun uzun süredir birlikte çalışan takımı bozabileceğini de unutmamak gerekir.
Özer, Mehmet Ekici ve Bourceanu’nun da takıma gireceğini düşünürsek transfer gereksiz.
Tabii ki bu bizim nevi şahsımıza ait bir düşünce, hocamız ne düşünür bilemeyiz.
Maç sonu konuşmasına bakılırsa tercihi tansferden yana görünüyor.
◊◊◊
Bu takımın başarılı olmaması daha iyi performans göstermemesi için hiçbir neden yok!
Tüm oyuncular, Onur ve Bosingwa’yı örnek alsınlar yeter.
Yalnız orta alanda rakibi daha çok basmak zorundayız.
Soner ikinci yarıda rakibi daha iyi karşıladı topu verimli bir şekilde kullanmalarını engelledi.
KevınConstant’la yan yana oynamasının faydasını hep birlikte göreceğiz.
Hem kendisi hem de takımımız kazanacak.
Diğer rakiplerimiz, Rostov takımı gibi golü yiyince kaderine razı olmuş bir takım görüntüsü çizmezler.
◊◊◊
Bu bir UEFA ön eleme maçı da olsa bir çiçekle bahar olmayacağını hatırlatmak isteriz!
Sezon çok uzun bir maraton bazen inişler ve çıkışlar yaşanabilir.
Önemli olan düşüşlerde panik yapmamak ve duygusallığımızın bizi esir almasına izin vermemek.
Eksikliklerimizin nerede olduğunu bilerek gelecek adına umutluyuz.
Rakip takımı sahada doksan dakika çıplak gözle görünce dişimizin kovuğuna bile gitmeyecek bir takım olduğunu söylemeliyiz.
Buna rağmen, oyun berabere devam ederken Rostov’lu oyuncular savunmamızın hatasını cezalandırabilmiş olsalar rövanş için bu kadar rahat olabilir miydik?