Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en son Trabzon programına gündeme gelen ve o gün bugün basının gündeminden düşmeyen şehir hastanesi konusunda hangi adımlar atıldığını merak ettiğim için gündeme getirmiştim.

Trabzon’u yönetenler içinden bir duyarlı bürokrat, yerel yönetici veya siyasetçi çıkar şehir hastanesinin akıbeti hakkında bir açıklama yapar, biz de kamuoyuyla paylaşırız, en azından bizim de merakımız giderilir diye bekledik ama nafileymiş.

Beklentimizin nafile olduğunu dün Trabzon Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Dr. Mustafa Kasapoğlu ile yapmış olduğum telefon görüşmesinin ardından daha iyi öğrenmiş oldum.

Dr. Kasapoğlu’nu şehir hastanesi konusunda atılan adımlar hakkında bilgi sahibi olmak için aramıştım, kendisinin de basında yazılıp çizilenleri takip ettiğini söylemesi ve bununla yetinmesi çok garibime gitti.

Bu şehre bir şehir hastanesi kurulması için hükümet Ankara’da karar almış, Sağlık Bakanlığı bu hastaneyi yapacak.

Sağlık Bakanlığı’nın Trabzon’daki uzantısı Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği yani bu şehre yapılacak hastaneyi takip etmesi gereken birim ancak Genel Sekreter’de bizim gibi söylentilerle, yazılıp çizilenlerle yetiniyor, zahmet edip de Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’da bulunduğu süre içinde şehir hastanesi kurulmasıyla ilgili hangi yetkili ile ne konuştu, hangi talimatı verdi.

Sorumlu birim olarak bizim yapacağımız nedir diye merak etmemiş.

Dr. Mustafa Kasapoğlu’nun öz geçmişine göz attım, aktif doktorluk görevi uzun sürmemiş ancak AK Parti’nin iktidara geldiği günden buyana sağlık teşkilatında yöneticilik yapmış, acemi birisi değil.

Şehir hastanesi kurulması için ne yapılması gerekir, yapılması gerekenleri kimlerle görüşmeli, işe öncülük etmesi gereken yöneticilerle diyalog kurması çok önemli. Ancak bugüne kadar herhangi bir hamlesi olmamış Dr. Kasapoğlu’nun.

Şehir hastanesi yapılması için 300 dönüm arazi gerekli imiş, Değirmendere’deki çimento fabrikasının yeri ve sanayi çarşısının istimlaki gerekli imiş, Kamu hastanesi Genel Sekreteri bunlarla yakından ilgilenmez mi?

Sorumlu bürokrat olarak kendisi ilgilenmez ise, boyunu aşıyorsa ve bu büyük proje ile Vali Öz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu’nun ilgilenmesi gerekiyorsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu Trabzon’da bu yetkililerle konuşmuş ise Genel Sekreter bu ilin en üstteki yöneticileriyle kendi teşkilatını ilgilendiren yatırımla ilgili diyalog girmez mi?

Sizin anlayacağınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan bile zaman zaman bürokrasiden yakınıyor ya, yerden göğe kadar haklı, bu bürokratik anlayışla her an duvara toslamakla karşı karşıya bir yönetimde söz sahibi olanlara da Allah kolaylık versin.

Cumhurbaşkanı Trabzon’a geliyor, yetkililerle konuşuyor, yol gösteriyor.

O gidiyor arkasından haftalar geçmesine rağmen projenin birinci derecedeki muhatabı olan Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Dr. Mustafa Kasapoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerini kendisinin de duyduğunu, önerilen projeyle ilgili basında çıkan gelişmeleri takip ettiğini söylemekle yetiniyor.

Evet, bu şehrin en önemli sıkıntısı duyarsızlık ve sorumsuzluk.

Bunu sırf Genel Sekreter Dr. Kasapoğlu için söylüyor değiliz.

Bu şehir sahipsiz.

Ankara’da aş kaynıyor ama Trabzon insanı kaynayan aştan hakkını alamıyor, çünkü aşın paylaşıldığı yerde bu insanların hak ve hukukunu savunan, tuttuğunu koparın isimleri yok.

İl’in valisi de belediye başkanı da siyasetçileri de sivil toplum örgütleri de konuşulması gereken yerde konuşmuyor, bu korku neden?