Recep Ergenç

Recep Ergenç

Şehir Planlamak

Bildiğiniz üzere Bütünşehir Yasası ile Trabzon da büyükşehir statüsü kazandı.

Bugünlerde AB sürecinin gövdesine yeniden su yürüdü, 17. Fasıl ‘Mali İşbirliği faslı” açıldı; süreç iki yıl sonra yeniden gündeme gelince ben de “kentli haklarını” yeniden anımsadım ve geçen bir önceki yazımda bu konuya değindim.

Kentli hakkı deyip de geçmeyin, “Avrupa Kentsel Haklar Bildirgesi”, kentte yaşayan bireylerin gündelik yaşamlarında karşılaştığı sorunlar konusundaki haklarını bir araya getiren bir belge niteliğini taşımaktadır.

Trabzon, adım adım tüm kentli haklarının tanımlandığı bir belgenin tarafı olabilir mi? Halimize bakınca imkansız gözüküyor ama umut kırmak yok.

Ne demiştik geçen hafta? “Planlar sadece kentleşmeyi yönlendirmek (fiziki alanlar) için yapılmazlar. Ayrıca, yatırımların etkin ve verimli kılınmaları, yatırım ve planlama süreçlerinin koordinasyonunun sağlanması için de yapılırlar.”

Planlama yerine Trabzon hep projeler üzerinden ilerlemeyi seçti. Her kademede her seviyede ağzını açan seçilmiş ya da atanmışlar projelerden söz etmeye devam ediyor.

Asıl olanın ise planlama olduğu yeni yeni, ufak ufak konuşulmaya başlandı.

Büyükşehir Trabzon’u planlayacak ama karışanı görüşeni de çok. Zaten karışıktı, Büyükşehir ile daha da karıştı.

Bu konunun fikri takibi konusunda hassasım. TİAB ve BNU’nun Marka Şehir Trabzon Çalıştayını ve sonuç raporunu, kentli haklarına ve şehrin planlamasına altlık oluşturması açısından önemsenmesi gerektiğini sıklıkla dile getirdim.

Hatırlarsak; Ticaret ve Lojistik şehri Trabzon, Turizm kenti Trabzon, Teknoloji ve Bilişim Kenti Trabzon, Tarım kenti Trabzon, Tasarım Kenti Trabzon, Spor ve Sanat şehri Trabzon olmak isteğimiz rapora işlenmişti.

Atanmış ya da seçilmişler “altı T ve bir S” ile ifade edilen gelecek tasavvurumuzun plana geçirme konusuna sözde evet ama icraatta ilgi göstermediklerini biliyoruz.

Bu ilgisizliğin sebebi olarak,  Trabzon’u planlamayı sadece fiziki alan planlaması olarak yorumlamaları gösterilebilir mi?

Tasarım Kenti Trabzon

Geçen hafta KTÜ Orman Fakültesinde “Tasarım” konulu yarım günlük bir konferans, sonrasında da bir buçuk günlük çalıştay gerçekleştirildi. Yedi çalışma masasında katılımcılar muhteşem ürünler tasarladı ve sundular.

Konferans ve çalıştayı Prof. Dr. Hülya Kalaycıoğlu ile konuştum. Neler mi öğrendim:

*  ‘ Trabzon Mobilyacılar Derneği (MOBİDER)’ ‘tasarım ofisi’ kurmaya karar verdi,

*   Fakülteler arası ‘tasarım’ konusunda işbirliğine dönük çalışmaların hayata geçirilmesi kararı alındı,

·         Sürmene Tersanesinde de bir AB projesi kapsamında tasarım ofisi kurulması son aşamaya geldi.

·         Alacahan’da yerel el sanatları kurslarında Nagihan Uzun tasarım içerikli bir program yürütüyor.

TİAB ve BNU’nun Çalıştay Raporunun Altı ‘T’sinden beşincisi, Tasarım Kenti Trabzon olarak yazılıdır.

Bilinmelidir ki: Tasarım dünya ölçeğindeki ekonominin bütün alanlarında rekabetin olmazsa olmazıdır.

Çalıştay raporunda yer alan beşinci ‘T’ de,  tasarım konusuna odaklanmamızı söylüyor.

“Tasarımda Türkiye’nin en iyi ve ödüllerle tescilli şehri olmayı hedefleyelim” ; bu mümkün, inanın mümkün.

Tasarım demek, yüksek atma değer demek, markalaşmak demek, estetik demek, yaratıcılık demek…

KTÜ’de yapılan ‘Tasarım Konferansı ve Çalıştayı’ için KTÜ Orman Fakültesini kutluyorum. Tasarım konusunun KTÜ  ve Trabzon gündeminde yer bulmasını çok önemsiyorum.

Sonuç yerine:

Planlama; gelecekte nasıl bir şehirde yaşayacağımızın (sosyo-ekonomik hayatımız), hangi sektör/sektörler ile ilerleyeceğimizin (6T1S), çocuklarımıza hangi iş alanlarının açılacağının (gitmeyin be pırıl pırıl beyinler, Trabzon’a omuz verin diyebilecek miyiz?) kentliler adına katılımcı bir yöntemle planlanmasıdır.

Aksi, planlama değildir. Hiçbir türlüsüne adına şehir planlaması denmez. “Salt Rant” planlaması denir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.