Erol Tuna ile röportajımdan sizin de bazı başlıklar çıkardığınızı düşünüyorum.

Çünkü epey bir dikkat çeken noktaya değindi.

Benim aklımda kalan, beynimi kemirenler var.

Hani şöyle karşıma geçse de ‘saatlerce tartışsak’ dediğim en az 5 tane var.

Detaycıyımdır ama detayda boğulmayı sevmem!

Bir kaçını tekrar ısıtmak için buraya bırakıyorum.

Çünkü kentin bitme noktasına gelen ekonomisine pansuman olması için sıcak kalması, soğumaması gerekir.

*

BU BİR

Erol Tuna Trabzon’a 50 milyon dolarlık turizm yatırımı yaptı.

Turizmde birinin fikrini alacaksanız, öncelik sırasına girer.

Röportajımızda, “Trabzon yöneticileri turizmcilerin fikirlerini önemsemiyor mu?” “Almıyor mu?” diye soru sordum “Hayır” dedi.

İşte bu nedenle turizmde bu şehir bir arpa boyu yol alamaz.

Nokta.

*

BU İKİ

“Trabzon’umuzu hak ettiği yere getirmemiz lazım! Trabzonlu girişimci üzerine düşeni yapmıştır. Eğer bunun altı doldurulmazsa Trabzon’da çöp oteller olur.” diyor.

Altını kimler dolduracak dersiniz?

Trabzon’u yönetenler.

Dolduruyorlar mı?

Evet ıvır zıvırla..

Şöyle kafanızı ellerinizin arasına alıp son 15 yılı düşünün..

En basiti bir konser!

Türkiye gündemine oturan, Dünyada ses getiren bir tane yapılabildi mi?

Hayır.

*

BU ÜÇ

Devam edelim..

“Bir sanatçı burada canlı performansını yapabilmesi lazım. Tiyatro alanlarımız çok kısıtlı. Bir toplumda sanat olmaz ise kültür olmaz. Sanat ve kültürün olmadığı bir yerde ekonomi olmaz. Ekonomi çökmeye mahkumdur. Ekonomi sanatı ve sanatçıyı desteklemelidir. Bu bir birinden ayrılmaz. Uygarlık çağdaşlık diyorsak, bunları yapmalıyız. Sıra dışı insanları korumalı, sanatçıyı desteklemeliyiz. “

İşte buraya dikkat!

Peki Trabzon son 20 yılda ne yaptı?

Nerede sıradışı,

Nerede aykırı,

… İnsan var.

Kaybetti!

Yitirdi!

Yok etti!

Kenti terk ettirdi.

*

BU DÖRT

“Turist Trabzon havalimanına adım attığında şehre geldiğini hissetmelidir.”

Şu anda nasıl hissediyor dersiniz?

Burayı siz doldurun!

*

BU BEŞ

“Kış turizmiyle alakalı kayak mayak işleri deniyor ya, bunların hepsi palavra! Bunlar Trabzon’da olmaz! İşte Erzurum! Dünyanın en güzel kayak alanlarına sahip. Ben kayakçıyım aynı zamanda. Hiçbir ülkede yokturki havalimanından in 10 dakikada kayak merkezine git. Ama orası boş, Sarıkamış’a git tesisler boş. Hele biz şu elimizdekileri yapalım. Bakalım ki kış turizmine buna ihtiyaç var mı? Biz Ocak, Şubat, Mart ayında kongreleri buraya getirelim, festivalleri buraya getirelim, yerleştirelim. Bak ki buna ihtiyacımız oluyor mu?”

Bu beşine bakıp iyi değerlendirip, karşımıza aynayı alıp, “Biz nerede hata ettik!” diye sormazsak, Erol Tuna’nın dediği, “Çöp otel” de olur, “Çöp kent” de olur!

PLAJ YAPILACAKMIŞ?

Başlık şu;

“Araklı’da 3 plaj yapımına başlandı!”

Birincisi plajlar eskiden doğal oluşurdu şimdi yapmaya başladık.

Nasıl yok etmişsek artık!

İkincisi eğer yapmaya başladınıysanız, içine tesis felan yapmayın, yolunu asfalt dökmeyin, betonala girişi olmasın olur mu?

Zahmet olacak size ama..

Hani kendinizi tutamıyorsunuz! biliyorum.

Ama tutun!

Aman ha tutun!