7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak genel seçime 19 gün kaldı.
Yapılan anket sonuçlarına bakıldığında, 8 Haziran sabahına nasıl bir siyasi tablo ile uyanacağımız belli değil.
AK Parti yine açık ara birinci parti çıkacağı açık seçik belli oluyor da tek başına iktidar olup olmayacağı muamma.
AK Parti iktidarını zorlayan CHP ve MHP değil.
HDP ilk kez seçime parti olarak giriyor.
Barajı aşması halinde AK Parti açık ara birinci parti çıksa da tek başına iktidarı elde edemeyebilir.
İşte bu meçhul tablo Türkiye’nin gidişatını seçimden sonra olumsuz yönde etkileyebilir.
AK Parti iktidarları dönemlerinin olumsuzlukları var ama kim ne derse desin sevapları çok daha fazladır.
Tek başına iktidar dönemi ANAP da önemli hizmetler yapmış, devrimlere imza atmıştı, AK Parti daha fazlasını yaptı.
Ne zaman ki Özal rahmetli oldu ANAP bitti herkes ANAP döneminde yapılanları söyleyerek mevcut iktidarlara vurdu.
Böyle olmamalı, gerçek ne ise günü gününe kabul edilmeli, söylenmeli.
Son yıllarda yapılan seçimlerde popülist politikalar uygulanmamış, propagandası yapılmamıştı.
7 Haziran seçiminde iktidar yine popülist politikalardan özenle kaçınırken, muhalefet partileri popülist politikalarla seçim programlarını süsleyerek vatandaşa daha şirin görünmeye çalışıyorlar.
Özellikle CHP’nin emekliye vereceğim dediği 2 maaş emekli ikramiyesi ile çiftçiye1.50’ye mazot vereceğim sözü kim ne derse desin tabanda ciddi olarak tartışılmaya başlandı.
İktidar bunlara itiraz ediyor, neden ediyor belli değil.
AK Parti iktidarının elinde emeklinin maaşını yükseltmek için hesaplanmış bir formül yok mu?
Emekli maaşı ebediyen devletin açıkladığı enflasyon rakamına mı endekslenecek, emekli kahır çekmeye mahkum mu edilecek.
CHP’nin iktidara gelirsem vereceğim dediği refah payı afaki rakamlar değil.
Seçimden sonra kurulacak hükümeti tek başına AK Parti kurarsa, muhalefetin seçim programından örnek alabilir, ya da bu konuda kendisi bir formül geliştirip, emekli kesimi ile asgari ücretli kesimin refah payını artırabilir.
Koalisyon olarsa zaten CHP kurulacak koalisyonda yer alır, seçimde verdiği sözü hükümet programına da yazdırır ve verdiği sözü yerine getirir.
Seçimlerin 4 veya beş senede bir yenilenmesi parlamenterlerin değişmesi için değil, halkın refah payının artırılması için olduğunu tüm parti grupları bilmelidir.