Bütün dünyada olduğu gibi Trabzon’da da kırsalın terkedilmesi ve eli başına yetenlerin metrepol şehirlere göçü devam ediyor.
Yine bütün dünyada şirketler, ülkeler, şehirler, sanatçılar birbiriyle rekabetlerinde marka değerini ön plana çıkarıyorlar, yatırım yapıyorlar. Bu yatırımlar planlamayla, vizyonla olur ve bütün bu süreç, elma seven birinin elma yetiştirmesi için - çekirdeği toprakla buluşturması - gibidir. Bu süreç bilgisiz yönetilemez. Bilgi ise üniversitelerden talep edilir.
Diğer taraftan kırsalda kan bağı ile hareket eden yurttaşlar, şehirlerde kan bağı olmadan, STK’larda gönüllü bir araya gelirler. Gönüllü buluşmanın amaçlarının en başına, “şehrin yaşam kalitesine katkı vermek”, yazılmalıdır. Kısacası bir şehri marka yapma görevi seçilmişler, yönetenler ve yurttaşlar arasında bölüşülmelidir.
Yurttaşlar ve yönetenler harekete geçti
Su sporları ile ilgili altı STK ve KTÜ BESYO, “Trabzon Su Sporları Merkezi” taleplerini ayrı ayrı Trabzon BB Başkan yardımcısı Cengiz Çolak’a teslim ettiler.
Su Sporları Dernekleri ve BESYO, dilekçelerini “yelkenden - kanoya, kürekten – rafting”e… Olimpik ve olimpik olmayan su sporları görselleri ile desteklediler.
Dilekçeleri BB’de işleme alındı.
Dosya bir de ASKF başkanı Cahit Erdem’e verildi.
Yine Gülcemal (ayının bin hikayesi de bal ve armut üzerinedir)
STK’lar ve BESYO verdikleri dilekçede “Su Sporları Merkezi” parkurları için Gülcemal dolgu alanını adres gösterdiler ki bu merkez şehirle birlikte yaşasın.
Bu istek geçen hafta ilgili STK temsilcileri, Trabzon BB’nden ilgili üst düzey yöneticiler ve müşavir firmadan katılımlı toplantılarda ele alındı.
BB yetkilileri de projeyi destekliyorlar.
Trabzonluların binlercesi Gülcemal’de kurulacak su sporlar merkezinde yelken- kano, sörf, kürek, rafting vb. sporları yapacak; yerli ve yabancı binlerce beyaz yelkenliyi ya kamp yaparken ya da yarışırken izleyebilecek. Bu yaşam alanında gerçekten keyifli zaman geçirebileceğiz.
Trabzonlular Gülcemal’de oluşturulacak parkurlarda kürek çekenlerin, rüzgar ile dans eden sörfçülerin, kanocuların, raftingcilerin büyük heyecanlarına ortak olacaklar.
Bu şehrin denizi en güçlü yanıdır. Bu güçlü yanın açığa çıkarılma zamanı gelmiştir.
Su Sporları Merkezi sadece Trabzon’un değil Ülkemizin de ilk ve tek merkezi olmaya şimdiden adaydır. Hatta uluslararası su sporları kampları için de adaydır.
Proje hazır olduğunda “Trabzon Su Sporları Merkezi” BB Başkanı Orhan F. Gümrükçüoğlu’na sunulacak.
Sıra Başkanda
Başkan hemşerilerinin (STK’ların) ve KTÜ BESYO’nun olgunlaştırdığı projeyi izleyecek, karar verecek.
Gülcemal’de kurulacak Su Sporları Merkezi ve Trabzon’un sahip olduğu diğer spor tesisleri alt alta yazıldığında;
Trabzon “gerçek anlamda” yeni bir turizm başlığına kavuşmuş olacaktır: “Spor turizmi”.
Bu şehrin güçlü yanlarını geliştirmek, onu rekabette bir adım öne geçirmek hepimizin görevi.
Hemşerilik bunu gerektirir.
Hemşerilerin yaptığı tüm bu çalışmalar tabii ki çok değerlidir.
Ama önerilen bu merkez hayata geçirildiğinde, etkileri ve sonuçları çok iyi takip edilmedikçe verimli olmayacağı, sonuç alınamayacağı da ortadadır.
Özetle, “Uygulama”kadar “ölçülebilir” olması da önemli.
Bu yüzden, bu çalışmaları tüm spor paydaşlarının sahiplenmesi ve takipçisi olması çok önemlidir.
Yine bütün dünyada şirketler, ülkeler, şehirler, sanatçılar birbiriyle rekabetlerinde marka değerini ön plana çıkarıyorlar, yatırım yapıyorlar. Bu yatırımlar planlamayla, vizyonla olur ve bütün bu süreç, elma seven birinin elma yetiştirmesi için - çekirdeği toprakla buluşturması - gibidir. Bu süreç bilgisiz yönetilemez. Bilgi ise üniversitelerden talep edilir.
Diğer taraftan kırsalda kan bağı ile hareket eden yurttaşlar, şehirlerde kan bağı olmadan, STK’larda gönüllü bir araya gelirler. Gönüllü buluşmanın amaçlarının en başına, “şehrin yaşam kalitesine katkı vermek”, yazılmalıdır. Kısacası bir şehri marka yapma görevi seçilmişler, yönetenler ve yurttaşlar arasında bölüşülmelidir.
Yurttaşlar ve yönetenler harekete geçti
Su sporları ile ilgili altı STK ve KTÜ BESYO, “Trabzon Su Sporları Merkezi” taleplerini ayrı ayrı Trabzon BB Başkan yardımcısı Cengiz Çolak’a teslim ettiler.
Su Sporları Dernekleri ve BESYO, dilekçelerini “yelkenden - kanoya, kürekten – rafting”e… Olimpik ve olimpik olmayan su sporları görselleri ile desteklediler.
Dilekçeleri BB’de işleme alındı.
Dosya bir de ASKF başkanı Cahit Erdem’e verildi.
Yine Gülcemal (ayının bin hikayesi de bal ve armut üzerinedir)
STK’lar ve BESYO verdikleri dilekçede “Su Sporları Merkezi” parkurları için Gülcemal dolgu alanını adres gösterdiler ki bu merkez şehirle birlikte yaşasın.
Bu istek geçen hafta ilgili STK temsilcileri, Trabzon BB’nden ilgili üst düzey yöneticiler ve müşavir firmadan katılımlı toplantılarda ele alındı.
BB yetkilileri de projeyi destekliyorlar.
Trabzonluların binlercesi Gülcemal’de kurulacak su sporlar merkezinde yelken- kano, sörf, kürek, rafting vb. sporları yapacak; yerli ve yabancı binlerce beyaz yelkenliyi ya kamp yaparken ya da yarışırken izleyebilecek. Bu yaşam alanında gerçekten keyifli zaman geçirebileceğiz.
Trabzonlular Gülcemal’de oluşturulacak parkurlarda kürek çekenlerin, rüzgar ile dans eden sörfçülerin, kanocuların, raftingcilerin büyük heyecanlarına ortak olacaklar.
Bu şehrin denizi en güçlü yanıdır. Bu güçlü yanın açığa çıkarılma zamanı gelmiştir.
Su Sporları Merkezi sadece Trabzon’un değil Ülkemizin de ilk ve tek merkezi olmaya şimdiden adaydır. Hatta uluslararası su sporları kampları için de adaydır.
Proje hazır olduğunda “Trabzon Su Sporları Merkezi” BB Başkanı Orhan F. Gümrükçüoğlu’na sunulacak.
Sıra Başkanda
Başkan hemşerilerinin (STK’ların) ve KTÜ BESYO’nun olgunlaştırdığı projeyi izleyecek, karar verecek.
Gülcemal’de kurulacak Su Sporları Merkezi ve Trabzon’un sahip olduğu diğer spor tesisleri alt alta yazıldığında;
Trabzon “gerçek anlamda” yeni bir turizm başlığına kavuşmuş olacaktır: “Spor turizmi”.
Bu şehrin güçlü yanlarını geliştirmek, onu rekabette bir adım öne geçirmek hepimizin görevi.
Hemşerilik bunu gerektirir.
Hemşerilerin yaptığı tüm bu çalışmalar tabii ki çok değerlidir.
Ama önerilen bu merkez hayata geçirildiğinde, etkileri ve sonuçları çok iyi takip edilmedikçe verimli olmayacağı, sonuç alınamayacağı da ortadadır.
Özetle, “Uygulama”kadar “ölçülebilir” olması da önemli.
Bu yüzden, bu çalışmaları tüm spor paydaşlarının sahiplenmesi ve takipçisi olması çok önemlidir.
