Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Trabzon'a ihanetin bedeli!

Trabzon’da yaşamak hem çok kolay hem çok zor.

Kolay tarafı şu.

Şehir avucunuzun içinde.

Havalimanı, otogar, üniversite, hastaneler, sinema, tiyatro, stat ne ararsanız arayın her şey avucunuzun içinde.

Beş dakika içinde her yere ulaşma şansına sahipsiniz.

Bu çok önemli bir avantaj. Bir örnek vereyim beni daha iyi anlarsınız.

Trabzon-Bursa arası uçakla 1.5 saat.

Bursa’ya indiniz. Şehre varmak içinde en az bir saat karayolu ile yolculuk yapmak zorundasınız.

Birçok ilde durum aynı.

Ama Trabzon’a inen beş dakika sonra da meydanda soluğu alır.

Bu kadar hazırcı bir şehirde her şeyin hazırına alıştık.

Dolmuş bir adım önde bizi indirse kıyametleri kopartıyor, yüzümüzü asıyoruz.

İstiyoruz ki dolmuş bizi eve kadar çıkartsın.

Hiç yürümek gibi derdimiz yok.

Neyse. Peki Trabzon’un zor tarafı ne?

Zor tarafı bu şehirde yaşamı zorlaştıranlar.

Uyulmayan kurallar, dönüşemeyen bir kent, uzlaşamayan bir şehir, futboldan başka yüzünü göremediğimiz gerçekler.

Trabzon niye bu kadar göç veriyor, Trabzon’dan insanlar niye kaçıyor, gidenler niye geri gelmiyor.

Bu şehrin 4 bin yıllık tarihinde dayanışma, paylaşma ve kaynaşma kültürü vardı?

Nerede şimdi bu kültür?

Nerede örf, adet ve geleneklerimiz?

Nerede ekmeği paylaşma gayretimiz?

Diyeceksiniz ki haksızlık yapıyorsun.

Türkiye'deki Trabzonlu nüfusu 1 milyon 461 bin 722

İstanbul'da 395 bin 400 Kocaeli'de 54 bin, Ankara'da 48 bin, Bursa'da 46 bin, Samsun'da 37 bin, Sakarya'da 26 bin, Zonguldak'  25 bin Trabzonlu yaşıyor.

81 ilde hemşerimiz var.

Gidin onlara sorun bakalım kendilerini Trabzon’da mı daha güvenilir, daha güçlü ve daha samimi hissediyorlar yoksa dışarıda mı?

Sorunun cevabı acı gerçekleri ortaya çıkarmaya yeter.

Bu şehir kendine ihanet ediyor ama biz onun farkında değiliz.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.