TİAB (Trabzonlu İş İnsanları ve Bürokratları Derneği) ile BNU (Bizim neslin uşakları), Trabzon’un marka şehir vizyonuna katkı sağlamak ve bu havalı lafın altını doldurmak için ‘Marka Şehir Trabzon Strateji Çalıştayı’nı yaptı ve raporunu da yayınladı. Ben de bu çalışmaya destek olmaya ve fikri takip yaparak sizlere aktarmaya devam ediyorum.
Marka şehir Trabzon idealini hayata geçirecek ve sorumluluk üstlenecek bir yapılanmayı oluşturmak için 20 kadar TİAB ve BNU üyesi Trabzon’a geldi ve TTSO’da cumartesi günü bir toplantı yapıldı. Toplantıya dair izlenimlerimi yazmadan önce Trabzon’un birkaç gerçeğini bir hatırlayalım istiyorum.
Trabzon’un birkaç gerçeği
Trabzon halkının merakla açılmasını beklediği Akyazı stadyumuna; stad dolgusu, inşaatı, tünelleri, kamulaştırmaları, hiç hesapta olmayan diğer maliyetlerini de katın ve devlet tarafından harcanan parayı bir aklınızda canlandırın.
İşsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir şehirde devlet, bu paranın onda biri kadarını ‘8bin KOBİ’ için KOSGEB’e vermedi.
2011 yılında şehrimizde düzenlenen Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları (EYOF) için 500 milyonluk tesis yapıldı.
Futbol dışı branşların çok az destek gördüğü, “spor şehri” denilen Trabzon’da bu tesislerin gençlik ve şehir adına aktif kullanımı için devlet hangi organizasyonu yaptı?
Trabzon şehri, İstanbul yada Ankara’daki bir üniversitenin teknoparkında üretilen katma değeri bile üretemezken;
İhracatı gerilerken;
Yaylaları talan edilirken;
Dağı traşla OSB yap, ‘denizi doldur’ yatırım adası yap zihniyeti sürerken;
Hala ve ısrarla marka şehir vizyonunu devletten beklemek nasıl bir hatadır?
Üst Akıl “Biziz”, Tek Başına Devlet Değil
İşte bu sebepledir ki Trabzon’un bir üst akla; ortak bir gelecek tasavvurunun oluşturulması ve hayata geçirilmesi için işbirliğine (özel sektör, sivil toplum kuruluşları, odalar, birlikler, üniversite, kamu) şiddetle ihtiyacı var. Bize, hepimize ihtiyacı var.
TİAB ve BNU’nun 'Marka Şehir Trabzon Çalıştayı Raporu' işte bu yüzden önemli. Çünkü onlar, bu işi tek başına götürmek gibi bir niyetle yola çıkmadılar. Trabzon’a vizyon biçmeye geldik demediler. Herkesi masanın etrafına topladılar, çıkan fikirleri rapor haline getirdiler. Ve bu raporda ortaya konan ortak aklın hayata geçirilmesi için herkese sorumluluk dağıtmak istediler.
Bunun için de TTSO’da cumartesi günü bir toplantı yapıldı. Toplantı yapıldı da ne oldu?
Trabzon kanadından katılanların bir kısmı zaten çalıştay raporunu okumamış bile, sadece uğrayıp görünmek istemiş. Diğer bir kısım ise “biz raporda belirttiğiniz tüm alanlarla ilgili her şeyi yapıyoruz zaten” şeklinde bir yaklaşım ortaya koydu.
Kısaca toplantı, bunca yıldır Trabzon için birşeyler üretmeye çalışan ben ve benim gibiler için büyük hayal kırıklığı oldu.
Geç kalıyoruz
Trabzon’un bir numaralı gündemini, Akyazı Stadı ne zaman bitecek olmamalı. “Marka Şehir Trabzon Çalıştay Raporu”nda belirtilen ‘6T1S’ olarak ifade edilen ekonomi alanlarıyla ilgili ne yapacağımızı konuşuyor olmalıyız.
Eğer Trabzon bu yeni, kolektif aklın ortaya çıkardığı ‘tasavvuru’ savunup, tartışıp, geliştirip yoluna devam edemezse; savrulacağı, kendini hiç istemediği bir yerlerde bulacağı kesindir.
Hadi biz geldik gidiyoruz, çocuklarımız için nasıl bir Trabzon bırakıyoruz geride sorusunu hiç mi sormayacağız şehir olarak? Akyazı Stadı ile mi övüneceğiz yoksa iş imkanları ve refah seviyesi artmış bir şehirle mi? Bunca okumuş, kendini yetiştirmiş gencimizi bu şehirde tutacak heyecanı nasıl yaratacağız diye düşünmek ve Marka Şehir lafının altını doldurmak için işbirliği yapmak gerekir.
Son Söz: Kurtar bizi gençlik!