Türkiye’de devlet aklı da aynı şeyi düşünüyor: “turizm çeşitlendirilmeli”.
Bu amaçla geçen hafta Antalya’da arka arkaya iki “spor turizmi çalıştayı” yapıldı.
İlkini üniversitelerin spor bölümleri;
İkincisini ise Gençlik Spor Bakanlığı yaptı.
Neler mi tartıştılar:
• Spor Turizminde Ürün Çeşitliliği ve Sürdürülebilirlik
• Spor Turizmi Örgütlenme ve Destinasyon Yönetimi
• Spor Turizminde Çevre, Planlama ve Tesisleşme
• Spor Turizminde Yatırım, Finansman ve Teşvik
• Spor Turizminde Tanıtım, İletişim ve Pazarlama
• Spor Turizminde İnsan Kaynağı Yönetimi ve Ar-Ge
Turizmde Birleşmiş Milletlerin (BM) öngörüsü, 2030 yılında turist sayısının 1.8 milyar kişiye ulaşması.
Diğer taraftan, BM verilerine göre, spor amaçlı seyahat edenlerin sayısının giderek arttığı; sportif amaçlı seyahatler eskiden sadece spor kafilesi ya da spor takımıyla sınırlıyken, bugün daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Her geçen gün sayısı hızlı bir şekilde artan sporsever turistlerin yapacakları veya seyredecekleri spor aktivitelerinin ve bu aktivitelerin gerçekleşeceği tesislerin kalitesi bu seyahatlerin rotasını da tayin edecektir.
Trabzon bu pastadan pay almalıdır
Turizmde diğer başlıklar %7 büyürken, spor turizminin yıllık büyüme oranı yaklaşık % 14 civarındadır.
Spor endüstrisi ve turizmi iki başlıkta inanılmaz büyüklüklere ulaşmaktadır. Satılan araç gereçleri, organize edilen etkinlikleri ve bu etkinliklerin ekonomik girdileri açısından incelendiğinde, özellikle gelişmiş ülkelerin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Trabzon’un mega tesisleri var, değil mi?
Neden biz de bu büyümeden bir pay almayalım?
Hedefler
Bu şehrin çocuk ve gençlerinin genetik kodlarındaki yeteneklerini ve toplumsal duyarlılıklarını iyi anlamak ve organize etmek gerekir.
Sağlıklı bir toplum için tarafımız belli; "Trabzon Spor Kenti" olsun.
Türkiye’ye örnek olacak bir eylem planı ile aksiyonlar alınabilir.
Bilim yol gösterecek, Uluslararası rekabet gücü ve sürdürülebilirlik esas olacak.
Spor turizmi; ülke ve şehirlerin uluslararası tanıtımı, ekonomik kalkınma, alt yapı hizmetlerinin güçlenmesi ve uluslararası rekabet edilebilirlik düzeyinin artması için önemli bir araçtır.
Trabzon dört mevsim spor yapılmasına elverişli iklim koşullarına; deniz, dağ, orman, göl vb coğrafi zenginliklerine, alternatif spor faaliyetlerine uygun zemine sahiptir.
Trabzon mega tesisleri, konumu ve ekstrem spor branşları için de sağladığı doğal mekânlarıyla büyük bir spor turizmi potansiyeline sahiptir.
Özellikle sporcu performans merkezi (kurulması için geri sayım başladı, umarım buradan geri dönüş olmaz), dünya spor turizmi pazarından Trabzon’un alacağı payın artırılmasında katkısı büyük olacaktır.
Gülcemal dolgusunun rafting için uygun destinasyon oluşturması planlanmalıdır; Yelken Kano vb. su sporları için uygun parkurlar Gülcemal’de yer alması planlanmalıdır. (Tabi aksi de mümkün, Gülcemal alanını çaybahçesi, köfteci, büfelerle doldurmak da bir vizyon meselesi, Trabzon’dan uzak olası o vizyon)
Bu değerlendirmeler çerçevesinde; Trabzon’da da spor turizminin değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik viyon, misyon ve eylem politikasının oluşturulması bakımından kamu kurum ve kuruluşları, spor ve turizm sektörü temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrenin katılımı ile Trabzon Spor Çalıştayı’nın düzenlenmesi yerinde olacaktır. Siyaset ve rant simsarlarından uzak, bilim ve paydaşlık odaklı bir düzlemde, hep birlikte, gelecek nesillere sürdürülebilir bir sektör hediye edebiliriz.
