Bir seri sosyal ve iklim değişimi faktörleri, 200.000 insanın öldüğü, milyonlarca insanın göçe zorlandığı, Suriye’deki iç savaşın ana nedenleridir.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki çözülmemiş sosyal sorunlara ek olarak, İklim değişimi ve kuraklık, Suriye’de olduğu gibi yakın gelecekte Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik en önemli tehdit unsuru olabilecektir.

Kuzey Afrika ve Arabistan’daki ülkelerinin demokrasi ve insan hakları arayışı doğrultusundaki yaptıkları silahlı eylemler, isyanlar ve protestolar Arap Baharı olarak isimlendirilmektedir.

Ancak bu gün, Kuzey Suriye’de yaşanan iç savaşın esas nedeni demokrasiden çok din- mezhep ayırımcılığı ve ırkçılık olarak görünse de iç savaşın esas kırılma noktası iklim değişimine bağlı, son 44 yıl içinde yaşanan kuraklık dönemleridir.

Küresel iklim değişiminin özellikle az gelişmiş ülkeler üzerindeki sos yo ekonomik olumsuz etkileri gün geçtikçe çok daha belirgin bir hal almaktadır.

Günümüzde kuzey Suriye’de yaşanan iç savaşının en önemli nedenlerinden biride iklim değişiminin bir sonucu olan kuraklık ve kıtlık olabileceği savı 1994 yılında Robert D. Kaplan tarafından ön görülmüştür.

Kaplana göre tüm dünyada aşırı nüfus artışı, kıtlık, hastalıklar, suç artışı, din ve mezhep ayırımcılığı gelecek 20 yıl içerisinde dünya ölçeğinde yaşanacak anarşinin omurgasını oluşturacaktır.

Öte yandan, Obam anın ulusal güvenlik danışmanlarına göre, dünyamız daha çok ısındıkça anarşide aynı oranda ısınacak, ulusal ve uluslararası güvenliği de o denli etkileyecektir.

Kuzey Suriye’de son 44 yıl içerisinde, zamana bağlı olarak yaşanan sos yo ekonomik olaylar bilimsel araştırmalara konu olmuş, iklim değişimi ile anarşinin sıkı bir ilişki içerisinde olduğu kanıtlanmıştır:

1971 yılında Hafız El ESAD başkan olmuştur.

Temel politikası tarıma dayalıdır. Yeraltı sularını bilinçsizce kullanarak ziraat alanlarını genişletilmesi gelecekte yaşanacak olan kuraklığa davetiye çıkarmıştır.

1988-1993, davetiye çıkarılmış kuraklık döneminin yaşanması.

1995 yılında yeraltı sularının azalmasına bağlı olarak buğday üretimi de azalmış, ancak iç talebi karşılayabilecek düzeye gerilemiştir.

1998-2000 yılları arasında yaşanan ikinci kuraklık dönemi.

2001 yılında kuzey Suriye’de kuraklığın sonucu olarak Habur Nehir’i kurumuştur.

2003 yılında Irak savaşı nedeniyle Suriye önemli ölçüde mülteciye kapılarını açmak zorunda kalmıştır.

2005-2010 yılları arasında yaşanan uzun üçüncü kuraklık dönemi.

2007-2008 yılarında yaşanan kış mevsimi Suriye de kayıt edilmiş en kurak mevsimdir.

İklim değişimi ve kuraklığa bağlı olarak tarlasından ve devletinden umudunu kesmiş1,5 milyon çiftçi ve çoban, Suriye’nin büyük kentlerine doğru göç etmiştir.

İşsiz, fakir, gelecek umudu olmayan mutsuz insanlar mezhep ve ırk ayırımcılığını tetikleyerek 2011 yılında devlete karşı ayaklanmışlardır.

İklim değişimine bağlı olarak, kuzey Suriye’den daha da kuzeye doğru göç edecek olan kuraklık, yakın gelecekte olumsuz etkileriyle Türkiye’nin kapısını çalacağı aşikârdır.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki çözülmemiş sosyal sorunlara ek olarak, İklim değişimi ve kuraklık, Suriye’de olduğu gibi yakın gelecekte Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik en önemli tehdit unsuru olabilecektir.