Trabzonspor"un alt yapısına baktığımızda yaklaşık 500"e yakın sporcu ordusu ile birlikte 10"a yakın antrenör var.

Hepsinin bağlı bulunduğu birim ise Alt yapının tepesinde oturan Özkan Sümer.

Ancak bugün gelinen noktaya bakıyoruz. Trabzonspor"un alt yapısından A takıma doğru dürüst futbolcunun yetiştiğini görüyoruz. Yıllar öncesine gittiğimizde hafızalarımız bizi yanıltmazsa PAF takımdan A Takım kadrosuna yılda en az 4 veya 5 tane oyuncu veriliyordu.

Bugün ise sinek avlanıyor.

Sadece oyuncu çalıştırıyoruz diye alt yapıya büyük maddi külfet harcanıyor.

Trabzonspor, Karşıyakaspor"un kalecisi Onur"u geleceğin yıldız kalecisi deyip alıyorsa o zaman alt yapının çalışmasına gerek yok.

Onun için alt yapıyı kapatın

Nasıl olsa dışardan 100- 200 milyar para verilip oyuncu alınıyor

Bu kadar imkânlara rağmen alt yapıdan oyuncu çıkmıyorsa demek ki bir yerlerde eksiklik var.

Onuda Trabzonspor"un başında bulunan insanlar bulmalı.

Çünkü yıllardan beri hep aynı şeyleri dinledik durduk. Alınan futbolculara bakıldığında hep geleceğin yıldızları dendi durdu. Ama hiç biride yıldız çıkmadı. Geleceğin yıldızı diye alınan futbolcular altı ay kalıp gidiyorlar.

Olan Trabzonspor"un paralarına oluyor.

KAPANIŞ KONUŞMASI YAPILACAKTI

UNESCO tarafından 2007 yılının Mevlana Yılı ilan edilmesi dolayısı ile Trabzon Valiliği"nin düzenlediği Mevlana Günleri etkinlikleri, Trabzon Lisesi Konferans salonunda başlamıştı.

Önce Valimiz Nuri Okutan ardından bakanlar konuştuktan sonra Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu"nu konuşturulmamıştı. Haber 61 sitemiz bunu haber yaptı. Bizde yorum yazmıştık.

Bunun üzerine Trabzon Valiliği basın danışmanı Salih Özkan ağabeymiz hemen telefonlara sarıldı. Elif arkadaşımıza sitemlerde bulundu.

Bu konuda Valimiz Nuri Okutan"ın açıklama yaptı.

Sonradan Salih Özkan ağabeymiz telefonla şifahen Vali Nuri Okutan"ın ifadelerini sitemize aktırdı.

Bizde bunu yazdık.

Vali bey adına Basın Müşaviri Salih Özkan, “Mevlana etkinliklerinin kapanışını o yapacak “diye açıklamada bulundu.

O dediği kim

Trabzon Belediye başkanı Volkan Canalioğlu.

Trabzon"da Mevlana etkinlikleri iki gün sürdü.

Ancak ne kapanış yapıldı ne de Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu"nu konuştu.

Canalioğlu"nu Mevlana etkinliklerinde kapanış konuşması yapması gibi bir hevesi de yoktu. Mevlana etkinlikleri programında kapanış konuşması diye bir şey de yoktu.

Ama ne hikmetse Valilikten gelen açıklama bu şekilde idi.

Belediye Başkanı Canalioğlu"nun gönlünü almak için böyle bir açıklamada bulunuldu.

Bu olay örtünülmeye çalışıldı.

Belediye başkanı bu koltuğa Trabzon halkının oyları ile oturdu.

Canailoğlu için “Kapanış konuşmasını o yapacak” denmemeliydi.

Ama hala daha Mevlana etkinliklerinin kapanışı yapılmadı.

Bizde merakla bekliyoruz bu kapanış konuşması ne zaman yapılacak.

MEHMET VE YUNUS BOZUŞTU

Sonunda olacağı buydu.

Kanka kardeşler ızgara konusunda birbirlerine girdiler

Bugün öyle bir ağız kavgası ettiler ki bir ara ortam gerildi.

Ama Yunus her zamanki gibi yine alttan alarak “O benim kardeşim ne derse ben ona bir şey demem”.

Hacı ile Mehmet, Yunus"u cep telefonuyla aramalarına rağmen Yunus"a ulaşamadılar.

Mehmet bu kez haklı idi.

Yunus müdüründen 1,5 kilo helva istendi

Izgara yapma fikri Yunus"tan çıkmıştı.

Yunus bu sefer yan çizdi.

Izgara yapmaktan vazgeçti. Arabasını yıkadı.

Mehmet"in tepesi attı.

Yunus"a olmadığını söyledi.

Mehmet"in üzerine az gidildi mi?

Onun meşhur bir lafı vardır.

“Çizdim oynamıyorum” der çıkar işin içerisinden.

Yunus"ta Mehmet"e bunu hatırlatınca bu kez Mehmet saldırıya geçti. Ağzına ne geldiyse Yunus"a söyledi.

Sonunda ızgara yüzünden Mehmet ile Yunus"un arası açıldı.

Bakalım ne zaman düzelecek.

AMCA AZ DAHA ÖLÜYORDU

Mahallemizin müzmin bekâr amcası vardır.

İsmi İdris"tir.

İdris ağabeymiz ve Süleyman Reis ekmeklerini denizden çıkartırlar.

Her gün birlikte denize çıkarlar, ağa kurup kaldırırlar.

Ağlarına ne vurursa Allah bereket versin derler.

Bir gün İdris abi ile Süleyman Reis yine denize çıkarlar

Kefale ağza saralar.

İdris ağabeyimiz (Amca) kalın giyer alttan fermuarlı kazak giyer.

Kazağın fermuarını boğazına kadar çeker onun üzerine denizcilerin giydiği meşinden yağmurluk giyer. İdris ağabey (amca) bu yağmurluğun şapkasını da başına atar ve ipleri ile düğüm atar.

Ağı kaldırmaya sıra gelir.

Amca kayıkta aşağıya doğru eğilince giydiği kazağın fermuarı ve yağmurluğun şapkasının ipi onun nefes almasını zorlaştırmaya başlar.

Olayı zamanında fark eden Süleyman Reis hemen İdris ağabeynin yanına gelir önce düğümü açmaya çalışır ancak açamaz.

İdris ağabey nefes alamayınca yüzü kararmaya başlar. Gözleri dışarı atlar.

Amca ölümle burun buruna gelir.

Süleyman Reis can havli ile ipe asılır ve kördüğüm olan ipi keser.

Amca"nın rahat nefes almasını sağlar.

Şayet Süleyman Reis yanında olmamış olsaydı İdris ağabey (amca) az daha ölüyordu.

İdris ağabey, canını önce Allah sonra Süleyman Reis"e borçlu.