Recep Ergenç
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Futbol
Dünya; Finlandiya’nın fark yaratan eğitim sistemine hayranlıkla bakıyor.
Bu bataklıklar ülkesinde bir tarihler Trabzon’da olduğu gibi, diğer bütün spor dallarını baskılayan futbolun egemenliği yaşanmış.
Finlandiya’nın kuruluşunun anlatıldığı “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabında Grigory Petrov’ un anlattığı gibi futbol o kadar çok yaygınlaşmış ki,
Kitabın tek gerçek kahramanı Sinelman’ın kafasında;
Futbol bütün bir neslin düşüncesini ve duygularını kendi egemenliği altına almış bir hastalık olarak şekillenmişti.
Sinelman ve arkadaşları buna rıza göstermediler.
Finlandiya’yı her yönde geliştirecek planlar yaptılar.
Herkesin spor yaptığı bir Finlandiya hayal ettiler; diğer taraftan futbol yapan gençleri motive ettiler.
Fin modelini oluşturarak bir kalkınma modeli ile eğitimde dünyanın takdirini kazanan ataklar yaptılar.
Niyetim Finlandiya mucizesini derinlemesine tahlil değil, orası uzun kou.
Ama bir ders çıkarmak; soru ya da sorular sormak istiyorum.
Sporda “Burası Trabzon mu?” dedirtecek bir il haline gelebilir miyiz? Spor şehri olabilir miyiz? Kalkınmanın ayaklarından birini spor yapabilir miyiz?
Neden bu sorular?
Çünkü Trabzon’da mevcut durum, Finlandiya’daki futbolun egemenliğinden rahatsızlık duyan Sinelman ve arkadaşlarının içinde bulundukları durumu anımsatıyor.
Klişelerin en büyüğü, “Trabzonspor hepimizin ortak paydası”, evet ama yetmiyor.
Göç sürüyor, yüksek katma değerli ürünler üretemiyoruz. Yeni ortak paydalar bulmalıyız artık.
Bu yeni ortak payda ne olabilir?
Tamam yine spor olsun.
Ama yüksek katma değer üretsin; Trabzon ekonomisine katkıda bulunsun; ihracata da katkısı olsun.
Spor şehri vizyonu ile paydaşlarla yapılan beş tarama toplantısı sonuçlandı. On gün içinde raporu açıklanacak.
Ayırca farklı siyasal kimlikleri olan on kadar Trabzonlu ile lobi yapıldı.
İşte iki başlık öne çıktı:
- Trabzon “Spor Bilimleri enstitüsü” kurulmalıdır.( Enstitü: bir üniversiteye bağlı olarak ya da bağımsız bir kuruluş biçiminde kurulmuş olan ve genellikle belli konularda araştırmalar yapan ve kimi durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu. Ülkemizde “Spor Bilimleri enstitüsü” yok) Bunun için YÖK nezdinde lobi yapılacak.
- Performans laboratuarı kurulmalıdır. (ülkemizde bir özel sektör hastanesinin ilgi alanında.)
Bu adımların atılması bizi uçurmaz ama Trabzon ekonomisine önemli girdi sağlayacak adımlar atılır.
Bunun için elbette lobi yapacağız.
Kime mi?
Önce bize, kendimize, Trabzona ve Trabzonluya.
Biz inanırsak, herkesi inandırabiliriz.