1980’de yaklaşık 44 milyon olan ülke nüfusumuz 2022 verilerine göre yaklaşık 85 milyon. Artış %93.

1980’de 731 bin olan Trabzon nüfusu bugün 820 bin civarında. Aynı oranda artsa 1 milyon 410 bine ulaşması gerekirdi.

Çocuklarımız durmak istemiyor bu kentte. On yıllardır insanımız ekmeğini ve geleceğini başka diyarlarda arıyor. Ve Trabzonlu şair Yaşar Miraç’ın güzelim dizeleri güncelliğini hiç yitirmiyor:

“gurbete kaçacağım / o lâcivert ülkeye
o üzünç denizine / uzayan iskeleye
ansızın sormaksızın / neler kalır geriye
gurbete kaçacağım / o kimsesiz ülkeye
o geri dönülmeze / bağlanan ilk köprüye
umarsız durmaksızın /acılar tüketmeye
gurbete kaçacağım / o duvaksız tepeye
o yolunda gözyaşı / çeşmesi kuru köye
kopup yalnızlığımdan / kopup sonsuzluğumdan
gurbete kaçacağım / gurbete tükenmeye”

“Gurbet” ve “sıla” sözcükleri artık pek fazla kullanılmasa da yurdun ve dünyanın dört bir yanından Trabzonlu canlar, her güne sıladan haber alarak başlamak isterler.

O yüzden her sabah Haber 61’in penceresinden içeriye binlerce baş uzanır. Bakalım, bizim uşaklar gene neler yapmışlar diyerek… 

Gördükleri karşısında kâh hüzünlenir, kâh gülümserler…

“Arpalı Yaylası’nda aç kalan tilki, beslenmek için bir esnafa sığındı. İşletme sahibi, tilkiyi yanına çağırıp onunla dostluk kurmaya çalıştı.”

“Atapark’ta bir adam, hasmı sandığı kişiye bıçakla saldırdı; etraftaki vatandaşlardan dayak yiyip hastanelik oldu.”

“Kalandar geleneği Maçka’da bir şenlikle yaşatılıyor. Livera’da her yıl, evlere huzursuzluk veren Koncolos, dede, ormancı, oduncu, çılgın âşık ve doktor kılığına bürünen mahalle sakinleri tiyatro gösterisi yapıyor, torba atma geleneğini canlandırıyor.”

“Araklı’da, sokağa çıkma yasağından ötürü evde kalıp babasının çenesinden bunalan sabıkalı genç adam, babasına daha fazla tahammül edemeyip polisi aradı. Kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs, babama katlanmaktansa cezaevinde yatarım, daha iyi, dedi.”

“Trabzonspor’un şike mücadelesinde Malatya’dan Trabzon’a yürüyerek gelen Yunus Metin, bu kez depremzede olarak geldi. Trabzonspor sevdalısı depremzede, yeni bir hayat kurmak için destek bekliyor…”

Yıllardır böyle sevinçli - kederli, neşeli - can yakıcı haberler birbiri ardınca akıp gider. Memleket havası solunarak okunup durur…

Karadeniz’de yeşilin bir kez daha tazelenmeye başladığı bu ilkbahar gününde de binbir farklı pencereden bakan gözler bu satırlarda gezinirken içinde hâlâ bu “küçük büyükşehir”i taşıyan hemşehrilerimize binbir selam olsun…