Erol Önsel
Darısı başımıza
Trabzonspor Medicalpark, bu hafta önüne henüz ikinci ligdeyken önüne büyük hedefler koyan Darüşşafaka Doğuş ile karşılaştı.
Bu sadece bir lig müsabakası değildi. Hedeflerin büyüklüğünden dolayı, yalnız yabancılarıyla değil Türk oyuncu rotasyonuyla da derin bir kadro yapısı oluşturan Darüşşafaka Doğuş, Trabzonspor Medicalpark’a ciddi amaçları olan bir takımın nasıl kurulması gerektiğiyle alakalı son derece önemli bir ders vermiş oldu. Tabii ki yaşadıklarından ders çıkarmak amacında olan insanlara.
Müsabakada oyunun başında boyalı alanda Vidmar- Lawal eşleşmesinde Vidmar’ın bariz üstünlüğünü gördük. Bu durum Lawal’ın kontrolünü kaybetmesine ve henüz karşılaşmanın 5. Dakikası içerisinde 3 faulle kenara gelmesine neden oldu.
Takım içerisinde lider pozisyonunda bir oyuncunun böylesi sorumsuzca davranmasına akıl erdirmek mümkün değil açıkçası. Darüşşafaka Doğuş, oyuna sert savunma yaparak başladı. Buna karşın Trabzonspor Medicalpark, yine hızlı hücumlar ve delici penetrelerle sayı bulmaya çalıştı. Oysa topu biraz içeri indirerek boyalı alanı kullanmayı ve topu oradan dışarı çıkararak bir düzen dahilinde hücumu düşünse bana göre daha mantıklı hareket etmiş olurdu.
De Bost yabancı olarakistenilen düzeyde ve Türkiye Birinci Ligi seviyesinde bir oyuncu değil. Özelikle çembere yapılması gereken penetrelerin tümünü çember yerine çizgiye yaptığı için potaya etkili bir sayı girişiminde bulunamıyor ve tüm sayı girişimlerini önündeki oyuncuyu geçmeden onun üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu da sayı olasılığını son derece düşürüyor.
Kendisine yapılan yakın savunma ve Trabzonspor Medicalpark guardının buna cevap verememesi topu set hücumlarında verimli kullanamamasına neden oldu. Zaman zaman Hardy ve Yunus Akçay topun karşı sahaya taşınması ve kullanılmasında De Bost’a yardımcı olmaya çalıştı.
Bana göre, Trabzonspor Medicalpark’ın en etkili oyuncusu Velickovic. Oyunda olduğu sürece Stipanovic de takıma katkı sağladı. Sean Marshall son haftalarda performansında önemli düşüş yaşayan oyunculardan. Gerek savunmada gerekse hücumda ortaya son derece etkisiz bir oyun koyuyor. Bu da zaten zaafı olan hücum gücünün iyice erimesine neden oluyor.
Takımda skor yükünün bir – iki oyuncunun üzerinde olmasından dolayı bu oyuncular sürekli sahada kalmak zorunda kalıyor ve dinlenemiyorlar. Yerli oyuncuların yabancıları dinlendiremediğinden dolayı da takımda aşırı bir yorgunluk kendini gösteriyor. Bu kadro yapısının haftada iki maçı kaldırma şansı yok.
Düşünmek bile istemediğimiz bir durum, fakat olası bir yabancı sakatlığında bu durumu tolere edecek bir oyuncu yok. Kaldı ki böyle bir durumda bile –benim oyunculuğunu benimsememe rağmen- Caner Şentürk’ü kadro dışı bırakarak hareket alanının iyice kısıtlanmasına sebep olunmakta.
Hakan Demir’in gitmesinden sonra Trabzonspor Medicalpark uzun süreli gitgellerden sonra Nenad Markovic’i takımın başına getirdi. Transferle ilgili böylesi zor bir dönemde coach takıma ne derece katkı sağlar bunu hep birlikte izleyip göreceğiz. Fakat bence, özelikle yönetim kurulunun unutmaması gereken bir şey var.
Sorun antrenör değişimiyle değil, ancak en yukarıdan altyapıya kadar, yapının yenilenmesiyle giderilebilir. Diğer tüm müdahaleler pansuman tedbirlerdir, kalıcılığı olamaz. Eğer olsaydı kulüp son 5 senede değiştirdiği 7. antrenöre rağmen, hem ekonomik hem de performans olarak bu durumda olmazdı.
Yukarıda Darüşşafaka Doğuş’un takım kurgusuyla ilgili ders verici nitelikte uygulamalarından bahsettim. Kurumsal bir basketbol kulübü nasıl olmalı sorusunun cevabını herkese gösterdiler sanırım. Kurumsallığın süreklilik ve istikrarla oluştuğunu daha önce de belirtmiştim. Henüz ikinci ligde oynarlarken Orhun Ene gibi Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli antrenörlerinden birini takımın başına getirdiler.
İbrahim Kutluay’ın genel menajer olduğu kulüpte her adım işin ehli insanlarla atıldı. Altyapının başına daha önceki yıllarda Trabzonspor’da da görev yapmış fakat bizdeki basketbol duayenlerinin! çok da hazetmediği için buradan uzaklaştırılan, ülkenin en iyi altyapıcılarından biri olan Fikret Doğan’ı getirildi.
Yeni dönemde Oktay Mahmudi gibi ülke basketbolunun en önemli antrenörlerinden biriyle yollarına devam ediyorlar. Oluşturdukları kadroyla da şu anda ligin zirvesindeler. Neyin nasıl yapılması gerektiğini birilerine ders niteliğinde anlatan bir yapı. Ne diyelim, darısı başımıza.