Haber61

Haber61

Haksızlık Etmeyiniz

Şöyle bir “40.Yıl Kutlamaları” izleyelim dedik ağzımızın tadıyla, şu muhalif güçler bırakmadı bir türlü. Daha programın ilk gününden başladı eleştiriler. Hem de öyle eleştiriler ki, düşman başına…

Trabzonspor kurumunun 40 yıllık tarihinde hiç yer almamış, adı sanı duyulmamış, 2000 devriminden sonra kulüp iç ve dış mihrakların baskısıyla can çekişirken kılını kıpırdatmamış, ama kulübün onlara gerçekten (!) ihtiyacı olduğunda ve paralı da bir başkan adayı bulunduğunda ateşten gömleği giyme fedakârlığını göstermekten de geri durmamış  hemşerilerimize öyle eleştiriler yöneltildi ki, el insaf yani.  

 

Yok doğru dürüst bir program yapılamamış, yok bu işler görgü işiymiş, yok yürüyüşe eski başkan ve yöneticiler katılmamış, yok kokteyl yeri son anda değişmiş, yok başkan gelmemiş… Vesaire, vesaire…

***

Bir kere…Adettir, başkandan başlayayım: Sayın başkan yürüyüşe veya kokteyle özellikle gelmemiş değil ki. Daha önce de bir sürü maça, toplantıya, önemli hadiseye icabet etmemişti görev süresince. Yani, 40.Yıl"a özel bir olumsuz tavrı yok. Onun başkanlık anlayışı bu. Kendince doğru bildiği yönetim tarzını uyguluyor o, çok da tutarlı bir biçimde!..

 

İki… Eski başkanlar ve yöneticiler törenlere kulüpteki herhangi bir sekreter tarafından telefonla davet edildikleri için alınıp gelmemişler. Ben bunda da bir haklılık hali göremiyorum. Her bir eski yöneticiye ayrı bir, kanatları maviye, kuyruğu bordoya boyanmış gövdesi kar beyaz posta güvercini gönderecek halleri yoktu ya… 

 

Hem diyelim ki ben eski başkanım, kulüpten ortaokul mezunu bir sekreter kızcağıza aratıyorlar bendenizi. Bağlarım ben de telefonumu telesekretere, onlar kendi aralarında anlaşırlar, ben de sonradan mesajı dinleyip giderim yürüyüşe. Değil midir ki, benim gibi hata üstüne hata yapan eski yöneticiler yüzünden bu başkan ve yönetim rakiplerinin toplamından fazla oy alarak seçilmiştir göreve. Beni, ağustos güneşi altında, bırakın davetsiz ve dahi susuz-şapkasız ta Fizan"a yürütseler yeridir, müstahaktır…

***

Tam bitti derken, bu kez de cumartesi gecesi tribünlerin boş kalması ile tarihi bir müsabaka oynanan rakip takımın niteliği düştü dillere. 

Tamam, Gürcistan U21 takımı sürpriz bir konuk oldu. Maç yayınında, TV ekranındaki “GUR U-21” şeklindeki yazılışı ile 40.yıl onur konuğundan ziyade ultra-teknolojik bir haberleşme uydusu, Rus-Fransız ortak yapımı bir savaş uçağı ya da yeni bulunmuş bir element gibi algılandı beyinlerde. Lâkin her şey de insanın gönlünden geçtiği gibi olmuyor işte. Acımasızca eleştirmeden önce bir sormak lâzım di mi?

 

Belki de bizim yönetim GUR U-21"i çağırmadan önce Fenerbahçe PAF takımına teklif götürmüş, fakat programlarındaki doluluk nedeniyle olumlu yanıt alamamıştır. Bir ara kararsız kalınmış, sonra Faroe Adaları A Milli Takımı çağrılmak istenmiş, sonra bari hem ada hem de İstanbul takımı olsun diye Heybeliadaspor"a telgraf çekilmiş; ama olmayınca olmamış işte, hemen yanı başımızda hazır kıta bekleyen genç Gürcüler buyur edilmiştir, belki içlerinden yeni Arçiller, Şotalar da bulup bir taşla iki kuş vururuz diye…

 

Hattızatında bu ekonomik yaklaşım bile alkışlamakta gönlü olanın pek âlâ da alkışlayabileceği bir tasarruf şeklidir. Üç yanı denizlerle çevrili bu ülkede susuzluk sorunu olacağını kim öngörebilmişti ki mesela. Yarın taşsızlık sorunu da olabilir ha keza. Bu nedenle, bizim yönetimin ileri görüşlülük sergileyip şimdiden taş tasarrufunda bulunmasını, siz alkışlamasanız da alkışlarım ben.

 

Haa, madem bir taşla iki kuş olayına girmeyi biliyorlardı, geçen aralık ayında mali kongreyi seçimliye çevirip kendilerini de bizi de kurtarsaydılar ya, diyecek olursanız, orasını da bilemem…

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.