Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Heyelan Bölgesi Beşirli'de Önlem alınması gerekiyor

Jeolojik doğal afet potansiyelini dikkate almayan şehirleşme anlayışı günümüzde devam etmektedir.

Heyelan sahalarında sürekli artan çok katlı binalar ve nüfus yoğunluğu doğal afet riskini de (can ve mal kaybı) o denli artırmaktadır.

2010 ve 2014 yıllarında yazdığımız iki uyarıcı makale ile kontrolsüz bir şekilde yerleşime açılan Trabzon-Beşirli Heyelan Sahasında yaşanması mümkün doğal afetlere değinmiştik ( Beşirli Heyelan Sahasına Dikkat, Haber61, 2010 ve Trabzon-Beşirli Heyelan Sahası, Haber61,2014)

2010 Yılında yayınlanan "Beşirli Heyelan Sahasına Dikkat" Yazısı için Tıklayın

2014 Yılında yayınlanan "Trabzon- Beşirli Heyelan Sahası" yazısı için tıklayın

Bu gün ise 18.4,2019 tarihli yerel basın Beşirli-Karşıyaka Mahallesinde zemin kayması tehlikesi nedeniyle iki apartmana giriş yasağının getirildiğini vurguluyor.

Aşağıdaki haritalarda görüleceği gibi Beşirlide faylarla kontrol edilmiş eski, aktif ve potansiyel heyelan sahaları bölgedeki çok katlı binaların oluşturduğu yerleşim alanı için kaygı verici tehdit unsurlarıdır.

Yeni Deprem Tehlike Haritasına göre Trabzon’un deprem tehlikesinin iki kat arttığı göz önünde bulundurulursa olası küçük bir depremde bile Boztepe-Akyazı sırtı boyunca yerleşime açılan heyelan sahalarının tetiklenmeleri söz konusudur.

Nitekim 2014 yılında ‘Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü ‘Trabzon Şehir Geçişi Kanuni Bulvarı’ kapsamında yapılan Beşirli Tünellerinde sondaj çalışmalarında olumsuz jeolojik koşullar çıkması üzerine Trabzon Belediyesi’ne başvurmuştu.

Tünellerle ilgili imar plan tadilatı değişikliği yapılmasını isteyen Karayolları, tünellerin ötelenmesini talep etmişti.

******

Sanki Amerika’yı yeniden keşfediyorduk

*Trabzon ilinin batısının gevşek örtü kayaçlarından oluştuğu,

*Denize bakan dik yamaçlarda fay ve kırıklarla bloklara bölünen Beşirli, Akyazı, Yıldızlı bölgelerinin her an kaymaya hazır olduğu,

*Çanak şeklinde yağmur sularını biriktiren Beşirli yerleşim alanında yer altı su seviyesinin yüksek olması nedeniyle bazı binaların bodrumlarında su bulunduğu, bazı binaların ve yolların kaydığı,

*Gerekli ve yeterli jeolojik-jeofizik etütler yapılmadan, gerekli önlemler alınmadan bölgenin yerleşime açıldığı bilinen gerçeklerdi.

*******

Bütün bu olumsuzluklar karşısında yapımı planlanan Beşirli Tünellerin ötelenmesi gerçekleşti.

Ancak Beşirli yerleşim alanındaki binaları ötelemek mümkün mü?

Beşirlinin mühendislik sorunları çözülmeden bölge imara nasıl açıldı?

Bunun sorumlusu hangi kuruluş veya kimlerdir?

Salt kişi veya kurumları suçlamak, geçmişte yapılan hatalar üzerinden niteliksiz politika yapmak sorunu çözmez tam tersine kargaşa yaratır.

Çünkü bu tür olumsuzluklar gelişmişlik yolunda ödenmesi gereken bedellerdir.

Güzel bir deyiş var; hata yapmadan mükemmelliğe ulaşılamaz.

Başka deyişle gelişmişliğinde bir bedeli vardır.

Biz bu bedeli ödeyeceğiz!

Harita: Yılda yaklaşık 0,6mm yükselen Boztepe-Akyazı sırtının yerleşim alanları faylarla bloklara bölünmüştür.

Eğimli arazide, yağışlı mevsimde, bu bloklar yer çekimi ile zemin kaymalarına neden olmaktadır. Nüfus yoğunluğu ve çok katlı bina açısından Beşirli Bloğunun heyelan tehlikesi ve riski(can ve mal kaybı) en üst düzeydedir. Aşağıda Beşirli bloğunun ayrıntılı tektonik ve heyelanlı yapısı verilmiştir (Bektaş, 2010. Faylar uydu görüntülerinden tarafımızdan çizilmiştir.)

BEŞİRLİ YERLEŞİM ALANI AKTİF VE POTANSİYEL HEYELAN BÖLGESİ OLARAK ÖNCELİKLİ ÖNLEM ALINMASI GEREKEN BÖLGEDİR.

Şekil: Boztepe-Akyazı sırtının denize bakan yamacında Yıldızlı, Akyazı, Beşirli, Erdoğdu, Boztepe, Bostancı faylı blokların ve yerleşim alanlarının zemin özellikleri, heyelan tehlikeleri ve heyelan riskini (can ve mal kaybı) gösteren şekil (Bektaş, 2010. Faylar uydu görüntülerinden tarafımızdan çizilmiştir.)

Harita: Trabzon- Beşirli bölgesi faylarla kontrol edilmiş yeraltı su seviyesi yüksek çanak şeklinde bir yerleşim alanıdır. Zemin kayması nedeniyle boşaltılan çok katlı iki bina diğer çok katlı binalar için uyarı niteliğindedir. Faylar uydu görüntülerinden tarafımızdan çizilmiştir.

BEŞİRLİDE HEYELAN TEHLİKESİ NASIL AZALTILABİLİR?

Heyelan tehlikesini azaltmak, can ve mal kaybını en aza indirebilmek için Büyük Şehir Belediyesi ve ilgili kamu kuruluşları ile bölge sakinlerinin koordineli çalışmaları şarttır.

Bu aşamada mühendislik yöntemleri yanı sıra ağaçlandırma ile bölgeden suyun deşarjı ve yer altı su seviyesinin düşürülmesi heyelan tehlikesini azaltabilecek temel faktörlerdir.

Beşirli yamaçlarının yöre sakinleri tarafından ağaçlandırılması ve yer altı su seviyesinin düşürülmesi (biyolojik deşarj) kısa zamanda sonuç alınabilecek bir yöntemdir.

Özetle Beşirli yöresindeki heyelan tehlikesini en aza indirebilmek için:

* Beşirli Çanağının sırtlarına düşen yağmur suları bölgede oluşturulacak olan enine ve boyuna yüzey drenaj ağı ile yerleşim alanından uzaklaştırılmalıdır.

* Beşirli Çanağına girebilecek suların önemli bölümü batıda Kirli Dere, doğuda ise Kisarna Deresi ile deşarj edilebilir.

* Su girişi önlenmiş olan Beşirli Yerleşim Alanında yeraltı su seviyesi önemli miktarda alçalacağı için kitle kayma riski de o ölçüde azalmış olur.

* Şiddetli yağışlarda yüzey drenaj ağı nedeniyle su girişi ve suya doygunluğu önlenmiş, bu nedenle de ağırlaşmamış potansiyel heyelan blokların kayma olasılığı da azaltılmış olur.

* Yerleşim alanındaki daha küçük ve susuz dereler inşaat malzemeleri ile doldurulmuştur. Bu derelerin ıslahı gerekmektedir.

* Yamaçların teraslama yöntemiyle eğimi azaltılmalıdır. Ayrıca potansiyel heyelan sahaları derin köklü ağaçlar ile ağaçlandırılarak muhtemel kitle hareketleri önlenmelidir.

* Beşirli yerleşim sahasının daha üst kotlara doğru gelişmesiyle kitle hareketlerinin daha da etken hale geleceği unutulmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Osman Bektaş Arşivi

Trabzon Valiliği'ne açık mektup

08 Ağustos 2023 Salı 17:57

Zorunlu açıklama

02 Mart 2023 Perşembe 15:38

Doğu Karadeniz bölgesi depreme hazır mı?

17 Ağustos 2022 Çarşamba 14:14

Sahil dolgularının akıbeti?

18 Mayıs 2022 Çarşamba 11:52