Kimse bana hikâye anlatmasın, kimse yalanlarla taraftarları kandırmasın.
Bu takımın oluşmasında emeği geçen herkesi Allah bildiği gibi yapsın.
Trabzonspor"u reklâm aracı olarak kullananlar artık defolsun, hatta mümkünse yok olsun.
Paralı başkan isteyip futbol topunu hayatında ilk kez görenlere Trabzonspor camiasını teslim edenlere bunun hesabı sorulsun.
Trabzonspor"u aciz duruma düşürenler hangi yüzle ortaya çıkıyor?
Kendini idare edemeyenlere idareci sıfatı verenlere helal olsun!
Kendi işinde başarılı olamayıp Trabzonspor"un gömleği altına girip, koltuğa yapışıp aslan kesilenlere yuh olsun!
Futbolu bilmeyenlerle idare edilen Trabzonspor"un ve taraftarlarını Allah yardımcısı olsun.
Trabzonspor"un başına geçerek hayatının en büyük hatasını yapan Ersun Yanal"a şimdiden geçmiş olsun
Bu takımı izleyip de hala teknik adamları eleştirenlere yuh olsun.
Trabzon taraftarı, Trabzon halkı futbolu bilir derler. Ya bu yönetici sıfatı taşıyan beceriksiz grup Trabzonlu değil ya da futbolu bilen bir toplum değiliz. Yazıktır günahtır. Bu takımın kaleciye ihtiyacı yok diyenler çıksınlar ortaya. O gollerin nasıl yenebileceğini anlatsınlar bana.
Bu takımdan Fatih"i, Stepanov"u, Ersen"i, Marcelinho"yu gönderen Symek"i küstüren zihniyet çıksın ortaya. Karanlık düşüncelerini akıtsınlar, anlatsınlar ihanetlerini. Kimden ne kadar para kazanıldığını, kimin bu paralardan hak aldığını, bunca adam satıp aldıklarında bedelsiz olunca nasıl bu kadar borcun olduğunu matematikçilerle anlatsınlar bana.
Ey benim düşünmeyi unutan taraftarım nasıl soktun bu beceriksizleri içine, nasıl verdin en değerli şeyini acemilerin eline.
Güvenlik kamerasına bile konuşanlar var yönetim denen yönetemeyen kişiler arasında. Reklâm ne güzeldir, altında TS logosu bir de üstüne bedava olunca.
Kan emiciler çıkın gidin Trabzonspor"umdan istilacılar çekilin kendi topraklarınıza.
Şimdi bu yeniçeri kılıklı kalemler yönetimi kurtarmak adına taraftar kelle ister diye başlarlar hocayı ortaya atmaya. Böyle almadılar mı hem Ziya"nın hem de zamanında Şenol"un kellelerini. Defansif diye yıktıkları Ziya"ya hiç sordular mı ofansif oynayacak takımın var mı? diye.
Okullar tatil beyler. Lig de bitti, kupa da bu takım olduğu sürece. Pardon pardon
Takım değil yönetici grubu olduğu sürece.
Belki ağır oldu diyeceksiniz ama bu yönetime, Aralıkta ki seçimde oy verecek olanlar TRABZONSPOR"A İHANET EDENLERDİR
...
GENARAL DEĞİL ASKER YÖNETİCİ LAZIM
Trabzonspor"un bu duruma düşmesinin yegânı sebebi yapılan yanlış transferler ve kulübün yanlış politikalarla yönetilmesidir. Çünkü Trabzonspor son 20 yılda ne çekmişse hep yanlış politikaların yanı sıra yönetimlerin yanlış oluşlarından çekmiştir. 199495 senesinde Sadri Şener başkanlıktan ayrıldıktan sonra o zamanki başkan yardımcısı Faruk Özak yönetim kurulu kararı ile başkanlık koltuğuna oturdu. 19951996 senesinde yapılan kongrede başkan seçildi.
Özak ve ekibi kollarını sıvayarak Trabzonspor"un borçlarını temizledi. Kasada para bırakıldı. Özak"ın başkanlığı döneminde Kenan İskender, Hasan Yener, Ali Zafer Özdemir, Bekir Bülbüloğlu, Necmettin Aytekin, Erol Tuna, Ali Terzi, Veli Ayvaz, Recep Denizer, Rasim Yılmaz, Mehmet Ongan, Mahmut Ören ve diğer isimler
İşte o zaman Trabzonspor yönetiminde Generalden çok asker vardı. Generaller kendi sorumlu olduğu görevlerle ilgilenirdi. Askerler ise başkan Faruk Özak"ın direktifleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürürdü. Şimdiki yönetime bakıldığında asker yok general fazla, Trabzonspor"a general lazım değil kalemi eline geçiren liste yapıyor.
Herkesin elinde kalem var. Herkes liste yapabilir. O zaman işler karman çorban olur. Trabzonspor"u kimse düşünmüyor. Herkes ben bu yönetime nasıl girerim onun hesabını yapıyor. Bu görünmez kahraman askerler var ya güçleriyle Trabzonspor"un başarılı olması için çalışırlardı. Trabzonspor"un Aralık ayında yapılacak olan kongresi öncesi generalden çok asker gerekli, bu askerleri bulup çıkartmak önemli.
Trabzonspor sevdası ile yanıp tutuşan o kadar genç ve başarılı iş adamlarımız var ki! Bunları yönetim içine çekmek önemli, yani Trabzonspor Başkanlığına kim veya kimler soyunursa soyunsun bu isimleri yönetimine alması gerekir. Mahmut Ören, Rasim Yılmaz, Recep Denizer, Mustafa Beyazlı, Mehmet Ongan, Kenan Atalay, İstanbul"dan Ünal Ekinci, Kemal Bozoğlu, Mehmet Emin Özer, Hüseyin Köksal, Mahmut Gülgönül, Abdullah Saka, bunların yanı sıra Trabzonspor için yanıp tutuşan, Yılmaz Büyükaydın, Engin Kara, Hüseyin Öztürk,Yalçın Orhan, Cemil Gülgönül, Şahap Güven, Ali Ayvaz, Salih Terzi ve bir çok isim
BALIKÇI OLTALARI
Spor"dan biraz uzaklaşalım nostalji yapalım dedik.
Çünkü Trabzonspor"un aldığı başarısız sonuçlar, borçları, amatör kümede çıkan olaylar okuyucuların olduğu kadar bizlerinde morallerini bozuluyor. Onun için biraz moral olsun diye başka anılara yönelelim dedik.
Bizim mahallede her akşam saat 16.00"dan sonra hava güzel ise muhabbet iyi olur. Özellikle Mehmet ile Yunus"un kavgaları hiç bitmez. Yunus, Mehmet"siz Mehmet Yunus"suz yapamaz. Birbirleriyle ne kadar ağız dalaşı yapsalarda aradan bir saat geçtimi hemen barışırlar.
Bizim konumuz bugün Yunus ve Mehmet değil. Asıl konumuz mahallemizde amca diye hitap ettiğimiz İdris ağabeyimizdir. Bir gün İdris abi bize denize düşme anısını anlattı
O Süleyman ile birlikte denize gider
Amca yani idris abi.
Süleyman ile denize çıkmış. Kayığın kıç kıyısında ağa atarken amca bir anda denize düşmüş ama kayığa çıkmasıyla düşmesi bir olmuş amcanın üzeri hiç ıslanmamış, biz kendisine olmaz böyle bir şey dedik. Denize düşeceksin hiç ıslanmayacaksın nerde görülmüş derken, bu kez araya Süleyman girer.
Süleyman"da onun anlattıklarını doğrular.
Süleyman, Bende gördüm İdris"in denize düşmesi ile çıkması bir oldu. Hiç üzerinde ıslaklık yoktu hayretler içerisinde kaldım
Sonu ne dedim bende
Yahu üzeri çıplak olan bir kimse bile kayığa çıkarken o kadar zahmet gösteriyor
Bende sahil çocuğuyum yıllarca kayıklarla denize gittim çıplak vaziyette kayıklara çıkarken dik nefes kalıyordum. Amcanın üstüyle denizden çıkıp ıslanmamasını acaba görünmezlik tıslımı mı idi?
KARGANIN TAKİBİ
Dedik ya amcanın anıları bitmez
Öyle anlatır ki, herkes onu pür dikkatle dinler.
Yine idris abi (amca) Yenimahalle"den Faroz"a giderken karga yuvasından yumurta düşürmüş. Amca yumurtayı almış ve kırmış. Karga amca"yı bir hafta takip etmiş. Amca"nın kafasından aşağıya gaklamaya başlamış. Amca şaşırmış
Amcaya sordular ki kargaların hepsi siyah bu karga seni nasıl tanıyor. Diyince
Amca cevabı hemen yapıştırır, Elbiselerimi değiştirdikten sonra karga benim peşim bıraktı.
