Erol Önsel

Erol Önsel

Kırılma haftası

Türkiye Basketbol Ligi’nde, play-off mücadelesi açısından ligin en önemli haftalarından birini geride bıraktık. Küme düşme mücadelesinden play-off’a kalmaya kadar öylesine zor bir lig yaşıyoruz ki,  sanırım  Avrupa’nın en kaliteli liglerinden bir tanesi haline gelmemizdeki en önemli etken böylesi bir mücadelenin ligin sonuna kadar yaşanacak olması. Böylesi bir ligde ayakta kalmanın en önemli kriteri olan “mücadele” kavramını son derece iyi uygulayan Trabzonspor Medicalpark, kendisi gibi play-off için çaba sarfeden  Türk Telekom karşısında özelikle ikinci yarıda ortaya koyduğu dirençle galip gelmeyi bildi. 
 
Karşılaşmaya artık klasikleşmiş beşiyle başlayan Trabzonspor Medicalpark, özelikle Stıpanovic ve Velickovic’in direnciyle çember altını domine ederken, dışarıdan Hardy’nin dış atışlarıyla hücumda etkili oldu. ilk periyotta Hardy ve Nusret, atılan 22 sayının 15’ini üstlenerek takımlarına çok önemli bir katkı sağladı. Fakat hep söylediğim bir şeyi yine tekrar edeceğim. Savunma bir maçın kazanılmasında %51 etki eder. Trabzonspor Medicalpark dün akşam sahada, son derece sert fakat aynı zamanda dengeli bir savunma uyguladı. Her ne kadar ilk periyotta rakibin yaptığı 4 faule, 8 takım faulle karşılık versek de ikinci periyotta bu durum  12’ye 14’le dengelendi. Fakat özelikle basketbolun en önemli savunma prensiplerinden olan birebirde yenilmemeyi Trabzonspor Medicalpark, son derece iyi uyguladı. Özelikle savunmada her topa yaptıkları hamlelerle savunma konsantrasyonunun ne kadar üst düzeyde olduğunu da gösterdi. Trabzonspor Medicalpark, statik bir savunma anlayışı benimsemiyor. Yani, bazen show-up dediğimiz pick’n-roll savunmasını uygularken, bazen switch denilen eş değiştirerek oynadı. Fakat her ne yaparsa yapsın, savunmanın en önemli prensibi olan “vazgeçmeme” ve “sonuna  kadar ısrar etme” sonucunda savunma sürekliliğini maç boyunca ayakta tuttu. 
 
Novica Velickovic’in üçüncü periyotta oyuna ağırlığını koymasıyla zaten oyununun kontrolünü elinde tutan Trabzonspor Medicalpark, maçı da kazanma adına çok önemli bir mesafe aldı. Zaten maçı da attığı 19 sayı ve aldığı 5 reboundla bitirerek takımına hem önemli katkı sağladı, hem de geçen haftalarda yapmadığı için eleştirdiğimiz ve üstlenmesi gerektiğini söylediğimiz liderlik rolünü de en doğru şekilde gerçekleştirdi.  Stıpanovic’e ayrı bir paragraf açmak gerektiğini düşünüyorum. Sınırlı yeteneklerine rağmen, gerek savunmada, gerekse hücumda ortaya koyduğu mücadele ve ruhla takımının en yararlı oyuncusu durumunda. Özelikle Markovic’ten sonra gösterdiği dirençle takımı adına da çok önemli bir itici güç haline gelmiş durumda. Takımınızda uzunlarınız aynı zamanda kısalardan beklenen penetre , şut ve asist  özeliklerine de sahipse rakip açısından savunma yapmak son derece güç bir hale gelir. İstatistiklere baktığımızda, Velickovic karşılaşmayı 4/3 üç sayıyla tamamlarken bir diğer uzun Ivanov 4 asistle takımına katkı sağlamış, aynı zamanda yine Ivanov’un 8’i hücum olmak üzere aldığı toplam 12 rebound ve 13 sayı da takımının maçı kazanmasındaki en önemli etkenlerden bir tanesi. 
 
Trabzonspor Medicalpark, play-off için rakiplerinden bir tanesini farklı geçerek çok  önemli bir yol aldı. Fakat ligde her şey değişmeye öylesine müsait ki bir anlık bir gevşeme sizi 4-5 basamak aşağı indirebilir. Şimdi takımımız için çok kritik haftalara giriyoruz. Cumartesi günü evimizde oynayacağımız Royal Halı Gaziantep maçının ardından sahamızda Salı günü Avrupa Kupası’nda Avtodor ile karşılaşacağız, ardından Perşembe günü oynanacak ikinci maç için Rusya’ya gideceğiz. Pazar günü ise yine sahamızda  çok zor bir Darüşşafaka Doğuş maçına çıkıp, eğer üçüncü maça kalırsa yine 17 Mart Salı günü Avrupa Kupası üçüncü maçını oynayıp o hafta sonu Tofaş deplasmanına gideceğiz. Böylesi bir tempoyu kaldırabilmek kolay değil. iki günde bir antrenman yapmadan maça çıkmak bizim gibi rotasyonu dar bir takım için son derece yorucu olacaktır. Umarım bu süreç en az hasarla atlatılır.
 
Hafta içinde sayın Hopikoğlu’nun “Geçmişe ait bütün borçlarımız ödendi” müjdesinin ardından Tutku Açık’ın bizlere durumun böyle olmadığını hatırlatması ve yine kulübün adının transfer yasaklarıyla anılmasına karşın böylesi galibiyetlerle bu tip sorunlar kamufle oluyor. Fakat unutulmaması gereken gerçeğin, sorunların sadece kamufle edildiği, ortadan kalkmadığı, güzel sonuçlarla geri plana itildiğidir. Her ne kadar bu tip sonuçlarla seviniyorsak da, hep savunduğumuz kulübün sağlam bir ekonomik ve kurumsal yapıya kavuşturulması gerçeği bir gün insanların yüzüne çok acımasızca çarptığında böylesi galibiyetler unutulur, akıllarda ortadaki sorunlar yumağı kalır. 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.